anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

time

Kelimeler > T ile başlayan kelimeler > time nedir ?
time
time, time nedir ,time ne demek
  • kere

    isim Kez, yol, defa, sefer"Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran!" - B. Felek

  • yüzyıl

    isim Yüzyıllık süre, asır"Son yüzyıl içinde bizi bu hâlden kurtarmak isteyen hiçbir davranış şifa getiremedi." - N. F. Kısakürek

  • gün

    isim Güneş

  • çağ

    isim Zaman dilimi, vakit

  • devre

    isim Belirlenmiş zaman dilimi"Bu kadar uzun bir bekleyiş devresi, tatsız ara veriş yeter." - A. Gündüz

  • devre

    zarf Ters, yanlış bir biçimde"Sarıldı boynuma ağlama deyi / Hotozumu devre bağlama deyi" - Karacaoğlan

  • vakit

    isim Zaman"Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te." - Y. K. Beyatlı

  • kez

    isim Bazı sayı sıfatlarıyla birlikte kullanılarak bir olayın ve olgunun her bir tekrarlanışını bildiren söz, defa, kere, sefer"İki kez İstanbul'a gittim."

  • an

    isim Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika"Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir." - C. Meriç

  • an

    isim İki tarla arasındaki sınır

  • an

    isim Zihin"An bulanıklığı. An yorgunluğu."

  • ara

    isim İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, aralık, boşluk, mesafe

  • Aralık

    isim Ara"İki masa arasında bir metre aralık var."

  • defa

    isim Kez, kere"İlk defa bu fikir, bir fikir olmaktan çıktı." - Y. K. Beyatlı

  • lahza

    isim Zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası, an"Top gürleyip oruç bozulan lahzadan beri / Bir nurlu neşe kapladı kerpiçten evleri" - Y. K. Beyatlı

  • süre

    isim Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet"Hükümdar gibi davrandığınız sürece hükümdar sayılırsınız." - T. Oflazoğlu

  • zaman

    isim Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit"Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım." - Ö. Seyfettin

  • saat

    isim Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası"Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak." - A. Erhat

  • sefer

    isim Yolculuk"Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden / Birçok seneler geçti dönen yok seferinden" - Y. K. Beyatlı

  • bununla beraber

    zarf Bununla birlikte"Bununla beraber odama kimseye görünmeden girdiğime memnun oldum." - K. Bilbaşar

  • ölçü

    isim Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan

  • mola

    isim Yorgunluğu gidermek için duraklama"Köye gidinceye kadar iki yerde mola verdik."

  • kat

    isim Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü"Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık." - S. F. Abasıyanık

  • kat

    isim Kesme, kesilme

  • saat tutmak

    saate bakarak bir işin ne kadar sürdüğünü hesaplamak"Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak." - A. Erhat

  • dakika

    isim Bir saatlik zamanın altmışta biri"Burada, kırk beş dakika kadar, elleri daima kelepçeli, bir koltukta bekleyiş veya bekletiliş." - N. F. Kısakürek

  • vade

    isim Bir işin yapılması veya bir borcun ödenmesi için tanınan süre, mühlet, mehil

  • fırsat

    isim Herhangi bir şey için en uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile, okazyon"Önce istemedim, sonra düşününce bunun evden kurtulmam için bir fırsat olduğunu anladım." - A. Ümit

  • asır

    isim Yüzyıl"Bu cümlelerin manaları yarım, bir asır sonra anlaşılacaktır." - A. H. Müftüoğlu

  • ayarlamak

    -i Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak"Saati radyoya göre ayarlamak."

  • zamanlamak

    -i Bir konuda en iyi sonucu almak için en iyi, en uygun süreyi belirlemek

  • devir

    isim Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası"Bana sorarsanız devrimiz nasihat devri olmaktan çıktı." - B. Felek

  • esna

    isim Bir işin yapıldığı an, sıra"O esnada irice bir karaltı belirdi tam arkasında." - E. Şafak

  • misil

    isim Eş, benzer"Misli görülmemiş bir refaha, bir saadete ermiştim." - R. H. Karay

  • moment

    isim, fizik Kuvvetin, bir cismi bir nokta veya bir eksen yörüngesinde döndürme etkisini belirleyen vektör niceliği

  • müddet

    isim Süre"Odada yalnız kalınca iki eski arkadaş bir müddet daha ağlaştılar." - Ö. Seyfettin

  • mühlet

    isim Vade

  • nihayet

    isim Son"Ben nihayete doğru yanımdaki çocuğu dürterek kalktım." - Ö. Seyfettin

  • tempo

    isim, müzik Bir müzik parçasındaki bölümlerin hızı"Bu melodinin temposu çok ağır, biraz daha hızlı çalınmalı."

  • uydurmak

    -i, -e Uymasını sağlamak"Gözlerini kilidi sökülmüş ve büyümüş anahtar deliğine uydurdu." - P. Safa

  • vakitli

    sıfat Zamanında yapılan, zamanında olan"Bu, vakitli bir iş sayılmaz."

  • doğurma vakti
  • kronometre ile ölçmek
  • müziğin tem posu
  • zaman, vakit, müddet, süre, tempo, devir, çağ, an, zamanlamak, zamanı -e göre ayarlamak, zamanını/hızını kaydetmek
  • ölüm vakti
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • beli açılmak
  • beli bükük
  • tel
  • bel bağı
  • belkemiği
  • çıkarına bakmak
  • jet gibi
  • bel bellemek
  • yarı bel
  • belini doğrultmak

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı