-
devre dışı : isim, fizik Elektrik donanımındaki enerji akımının bir noktada kesilme durumu
-
açık devre : isim, fizik Bir yalıtkanla üzerinden elektrik akımının sürekli olarak geçmesinin engellendiği devre
-
kapalı devre : isim, fizik İçinden sürekli olarak akım geçen elektrik devresi
-
ilk devre : isim, spor İlk yarı
-
devre arası : isim, spor Futbol, basketbol vb.nde karşılaşma sırasında dinlenme süresi
-
devre kesici : isim, fizik Devrenin aşırı yüklenmesi durumunda akımı kesen araç
-
devre mülk : isim Özellikle tatil beldelerinde sadece belli dönemlerde kullanılmak üzere satın alınan ve değişik kişilerce de kullanılabilen müstakil ev veya daire"Daireler devre mülk usulünce işletilebiliyordu." - S. Erez
-
devre potansiyeli : isim, fizik Devre voltajı
-
devre voltajı : isim, fizik Galvanik anotlu sistemlerde, anot ve zemin potansiyeli ile sistem potansiyeli arasındaki fark, devre potansiyeli
-
ardışık devre : isim Herhangi bir andaki çıkış değerlerinin, o andaki giriş değerlerine ve içsel durumuna bağımlı olduğu devre
-
kısa devre : isim, fizik Aralarında potansiyel farkı bulunan iki nokta, direnci çok küçük olan bir iletkenle birleştirildiğinde oluşan elektrik olayı
-
hazırlık devresi : isim Hazırlık dönemi"O gece mehtaba çıkmak için bir hayli evvelinden başlayan tatlı bir hazırlık devresi vardı." - A. Ş. Hisar
-
devreye alınmak : işin içine girmesi sağlanmak"Bu kadar uzun bir bekleyiş devresi, tatsız ara veriş yeter." - A. Gündüz
-
devreye girmek : ilgilenmek, karışmak, araya girmek"Bu kadar uzun bir bekleyiş devresi, tatsız ara veriş yeter." - A. Gündüz
-
devreye sokmak : işin içine girdirmek, karıştırmak"Bu kadar uzun bir bekleyiş devresi, tatsız ara veriş yeter." - A. Gündüz