-
binkat : zarf Pek çok, kıyaslanmayacak ölçüde"Ölümün bu izdivaçtan binkat hayırlı olduğunu söylüyordu." - R. N. Güntekin
-
yer katı : isim Giriş katı"Yer katında, bahçe üstünde bir oda." - H. Z. Uşaklıgil
-
katsayı : isim, matematik Bir niceliğin kaç katı alındığını gösteren sayı, emsal"5a ifadesinde 5 sayısı a'nın katsayısıdır."
-
orta kat : isim İki kat arasında kalan kat
-
çekme kat : isim, mimarlık Apartmanlarda veya evlerde dört yanı teras olarak bırakılan en üst kat
-
yedi kat el : sıfat Çok yabancı"Köyün dışında yedi kat el gibi yaşıyor, herkese hakaretle bakıyor, pazara indiği zaman kendine verilen selamı bile almıyordu." - Ö. Seyfettin
-
alt kat : isim Bir yapının veya aracın katlarından altta olanı"Bir evin alt katında tek bir pencere aydınlıktı." - H. S. Tanrıöver
-
çatı katı : isim Yapılarda çatı ile son kat arasında yapılan küçük kat"Tavan arasını çocuklar için iki odalı bir çatı katı yapmıştır." - T. Buğra
-
yalın kat : sıfat İnce, tek katı olan
-
üst kat : isim Bulunulan yere göre bir üst daire ve bölüm
-
giriş katı : isim Toprak düzeyinde olan kat, yer katı, zemin katı
-
ocak katı : isim, madencilik Belirli bir düzeyde hazırlanmış galeri ağının tümü
-
ortak kat : isim, matematik Birtakım tam sayıların katı olabilecek sayı
-
katbekat : zarf Kat kat"Karıncalanmalar birkaç saniye içinde katbekat çoğalarak kafasının her tarafını kapladı." - E. Şafak
-
askat : isim, matematik Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri"Metrenin askatları desimetre, santimetre ve milimetredir."
-
üçkat : isim Bir kumaş örgüsünde üç ipliğin bir iplik yerine kullanılması
-
kat görevlisi : isim Otellerde odaların, katların temizliğinden ve gerekli malzemelerin temininden sorumlu olan kimse
-
kat irtifakı : isim Bir binanın üstüne kat yapma iznini veren hak
-
kat kat : zarf Çok, pek çok"Bu, ondan kat kat güzel."
-
kat yuvarı : isim, gök bilimi Yer atmosferinin 10-60 kilometre yükseklikleri arasında kalan katmanı, stratosfer
-
asma kat : isim, mimarlık Yapılarda genellikle tabanla birinci kat arasına yapılan, basık tavanlı, altı boş kat
-
duyar kat : isim, sinema Film tabanı üzerinde yer alan, ışığa karşı duyarlığı olan gümüş bromürlü ecza tabakası
-
bahçe katı : isim Apartmanların bahçe hizasında olan katı
-
bodrum katı : isim Bir yapının zemin katının altında olan ve oturulabilen en alt katı"Bu acı çıngırak sesi galiba bodrum katından geldi." - Ö. Seyfettin
-
zemin katı : isim Giriş katı"Bu da derde deva olamayınca zemin katını bakkal dükkânına tahvil etti." - Ö. Seyfettin
-
kat çıkmak : yapıya kat eklemek"Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık." - S. F. Abasıyanık