- pek
sıfat Sert, katı
- sağlam
sıfat Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil"En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı." - F. R. Atay
- tutulmuş
sıfat Engellenmiş
- güç
isim Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet, efor"Zihin gücü. Yaşama gücü."
- güç
sıfat Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül, kolay karşıtı"Bir sanat eserini tenkit ne güç iştir!" - A. M. Dranas
- ağır
sıfat Tartıda çok çeken, hafif karşıtı"Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır."
- soğuk
sıfat Isısı düşük olan, sıcak karşıtı"Bu el soğuktu ve titriyordu." - P. Safa
- sıkı
sıfat Dar"Sıkı bir kemer."
- kurban
isim, din b. (***) Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvan"Yarım okka et, onun elinde bir kurban kadar bereketli." - Y. Z. Ortaç
- yüksek
sıfat Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı"Mekik dokuduğu yüksek bez tezgâhından kalktı." - Ö. Seyfettin
- ölü
sıfat Hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan, morto, diri karşıtı
- koyu
sıfat Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı"Koyu pekmez. Koyu süt."
- şiddetli
sıfat Etkisi çok olan, zorlu"Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu." - F. R. Atay
- sert
sıfat Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı"Sert tahta."
- dik
sıfat Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan
- zor
sıfat Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı"Sabır güzel, faydalı fakat zor şeydir." - B. Felek
- kuvvetli
sıfat Gücü çok olan, zorlu, şiddetli"Güneşin en yüksek, rüzgârın en kuvvetli olduğu an kavga azıyor." - H. E. Adıvar
- çetin
sıfat Amaçlanan duruma getirilmesi, elde edilmesi, çözümlenmesi, işlenmesi güç veya engeli çok olan, güç (II), zor, müşkül"Mühendislerin ayakları doğayı yokluyordu, onunla daha çetin bir savaşa hazırlanıyorlardı." - A. Ağaoğlu
- özlü
sıfat Özü olan, öz bölümü çokça olan"Gönlüm dolu İstanbul'un en özlü sesiyle." - Y. K. Beyatlı
- dinç
sıfat Gücü ve sağlık durumu yerinde, canlı, zinde, tendürüst, tüvana"Kısa kesilmiş çember sakallı, iri ağızlı, yetmişlik, dinç bir ihtiyar." - M. Ş. Esendal
- baş belası
sıfat Sıkıntı, üzüntü, eziyet veren
- leş
isim Kokmuş hayvan ölüsü"Yollarda insan, at ve deve leşleri nadir değildir." - F. R. Atay
- herif
isim Güven vermeyen, aşağı görülen, bayağı kimse"İki herif zavallıya abanıyorlar." - A. Rasim
- pahalı
sıfat Fiyatı yüksek olan, ucuz karşıtı"Ana kız ikisini de sevinçlerinden çıldırtacak kadar ağır, pahalı hediyeler getirmişti." - R. H. Karay
- ciddi
sıfat Şaka olmayan, gerçek"Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı." - T. Buğra
- katı
sıfat Sert, yumuşak karşıtı"Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu." - F. R. Atay
- sertlik
isim Sert, katı olma durumu"Derinin altında bir sertlik hissettim."
- ceset
isim Ölü beden, naaş"Gece sabaha karşı, balıkçılar denizde bir ceset bulmuşlardı." - A. İlhan
- gergin
sıfat Gerilmiş durumda olan"Her hadisenin rüzgârı onun gergin sinirlerini derin derin sarsmıştır." - İ. A. Gövsa
- inatçı
sıfat Ayak direyen, inat eden, anut, muannit, direngen"Akşam ezanı sokaktaki çocukların inatçı, oyunbozan çığlıklarını bastırıyor." - İ. Aral
- resmi
Beden Eğitimi ve Spor, Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili.
- sarp
sıfat Dik, çıkması ve geçilmesi güç (yer), yalman"İki gündür sarp dağ yollarından aşıyoruz." - F. R. Atay
- hantal
sıfat Kocaman, iri, kaba"Epey iri ve hantal bir vücudu vardı." - A. H. Tanpınar
- kaskatı
sıfat Çok katı"Kaskatı vücudumla kalakaldım."
- müşkül
sıfat Güç, zor, çetin"Mektubunuzu aldım, çok müşkül olan sualinize hatıralarımı yoklayarak cevap vermeye çalışacağım." - H. S. Tanrıöver
- zahmetli
sıfat Zahmetle yapılan, yorucu, sıkıntılı, eziyetli, güç"Sonunda bu zahmetli uğraşın semeresini görür gibi oldu." - A. Ümit
- akıcı olmayan
- alkolü çok
- bükülmez
- değişmeyen
- eğrilmez
- pekişmiş
- zorlanmış
- eğilmez
- katı sert bükülmez
- katı, sert, pek, eğilmez, bükülmez, tutulmuş, kasılmış, pekişmiş, sıkı, koyu, güç, zor, kuvvetli, şiddetli, soğuk, resmi, çok yüksek, fahiş, ceset, leş
- rüzgâra dayanıklı
- sertlik .
- soğukkanlılığını korumak. stiff'ly dimdik olarak. stiff'ness katılık
- suç ortağı