-
dikbaşlı : sıfat İnatçı, bildiğinden dönmeyen, büyüklerinin sözünü dinlemeyen, boyun eğmeyen (kimse), dikkafalı
-
dik açı : isim, matematik Birbirini kesen iki doğrunun oluşturduğu açılar eşit olduklarında, bu açıların her biri"Bütün dik açılar doksan derecedir."
-
dikkafalı : sıfat Dikbaşlı"Ne yapsa, ne söylese bu dikkafalı kızı fikrinden döndüremeyeceğini biliyordu." - R. N. Güntekin
-
başı dik : sıfat Onurlu, gururlu
-
dikkuyruk : isim, hayvan bilimi Bir tür ördek (Oxyura leucocephala)
-
dikdörtgen : isim, matematik Açıları dik olan paralel kenar, mustatil
-
dikgen : sıfat, matematik Birbiriyle veya kesim noktasındaki teğetleriyle dik açı yapacak biçimde kesişen"Dikgen doğrular. Dikgen eğriler."
-
dik açıklık : isim, gök bilimi Bir gök cisminin gök eşleğinden olan açısal uzaklığı, yükselim
-
dik âlâsı : isim Genellikle hoş karşılanmayan bir durumun aşırılığını anlatan bir söz"Tutucunun dik âlâsısın diye haykırmak geliyor içimden." - T. Uyar
-
dik biçme : isim, matematik Ekseni tabanına dikey olan biçme
-
dik duruşlu : sıfat Vücudu düzgün yapılı olan"Sağlam yapılı, dik duruşlu bir gençti o yıllarda." - N. Cumalı
-
dik rüzgâr : isim, denizcilik Geminin yoluna karşı esen yel
-
dik silindir : isim, matematik Ekseni tabanına dikey olan silindir
-
dik üçgen : isim, matematik Kenarlarından ikisi birbirine dikey, bir açısı doksan derece olan üçgen
-
dik yamuk : isim, matematik Kenarlarından biri tabanlarına dik olan yamuk
-
dik dik bakmak : çok sert bir biçimde, sert sert, öfkeli öfkeli bakmak