anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

hand

Kelimeler > H ile başlayan kelimeler > hand nedir ?
hand
hand, hand nedir ,hand ne demek
  • hazır

    sıfat Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, amade, müheyya"Her şey emre müheyya, hazır bir vaziyette bekliyor." - E. M. Karakurt

  • yazı

    isim Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi"Türklerde yazının kullanılması eskidir."

  • yazı

    isim Düz yer, ova, kır

  • sıra

    isim Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi"Şehir esnafı şekercisinden tutun da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar." - S. F. Abasıyanık

  • kol

    isim, anatomi İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm

  • parmak

    isim, anatomi İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu

  • birdenbire

    zarf Ansızın"Bu kelime, birdenbire insana şöyle bir irkilme verir." - N. F. Kısakürek

  • el

    isim, anatomi Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  • el

    isim Yakınların dışında kalan kimse, yabancı"Kâtip benim ben kâtibin, el ne karışır!" - Halk türküsü

  • el

    isim Ülke, yurt, il"Çöller, Yemen ellerinden beter imiş." - A. Gündüz

  • imza

    isim Bir kimsenin herhangi bir belgeyi yazdığını veya onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde kullandığı işaret"Hatıra defterlerimizi onlara uzatarak el yazılarını, imzalarını rica ettik." - H. S. Tanrıöver

  • oyun

    isim Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence"Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur."

  • yan

    isim Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü, profil"Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı." - M. Ş. Esendal

  • yardım

    isim Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak

  • yardımcı

    isim Yardım eden veya gerektiğinde yardım edecek olan kimse vb., muavin, muin, yaver, asistan"Ev işlerinde annemin yardımcısı yine bendim." - A. Ağaoğlu

  • yelkovan

    isim Saatin, dakikaları gösteren ve akrepten daha uzun olan ibresi"Rengi kararmış bir saat, ne yelkovanı var ne akrebi." - S. M. Alus

  • iğne

    isim Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç

  • amele

    isim Gündelikle çalışan işçi"Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar." - S. F. Abasıyanık

  • usta

    isim Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse"Nöbetçi, ustanın anasına ters ters baktı." - N. Hikmet

  • el vermek

    yardım etmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  • teslim etmek

    bir şeyi sahibine vermek

  • kudret

    isim Güç, erk, erke, iktidar"Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur." - Atatürk

  • yoksul

    sıfat Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), yoksuz, varlıksız, variyetsiz, fakir, fukara, zengin, varsıl karşıtı"O kadar yoksulmuş ki rüyasında bile eline para değmemiş." - E. Şafak

  • yetenek

    isim Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet, istidat"Her bir dönemin incelenmesi, sonuçlarının değerlendirilmesi ulusal yeteneklerimizi, eksiklerimizi anlamak bakımından uyarıcıdır." - M. And

  • yetki

    isim Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet"Büyük Millet Meclisi Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmişti." - T. Buğra

  • işçi

    isim Başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse"Gazetelere daha ziyade biz işçiler sahiptik." - H. C. Yalçın

  • taraf

    isim Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri"Apartmanın temizliğine azami dikkat edilecek, her taraf pırıl pırıl olacak." - E. Şafak

  • hüner

    isim Beceri isteyen ustalık, beceriklilik"Benim gibi kurak çölde yaşayanların şiirden, hünerden dem vurmaları nasıl mümkün olur?" - A. Kabaklı

  • yakalamak

    -i Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak"Üç ince dalı birleştirerek sıkıca yakaladım." - R. H. Karay

  • vermek

    -i, -e Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek"Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm." - Ö. Seyfettin

  • tecavüz etmek

    başkasının hakkına el uzatmak"Çekler bir Alman tecavüzü karşısında mutlaka silaha sarılacaklardır." - Y. K. Karaosmanoğlu

  • sunmak

    -i, -e Bir büyüğe veya nezaket gereğince bir kimseye bir şeyi vermek, arz etmek, yollamak, göndermek, takdim etmek"Bu küçük hadiseyi devlet adamlarımıza bir müşahede olarak sunuyorum." - B. Felek

  • el yazısı

    isim Kalemle yazılan yazı"İlk önce ikisinin el yazısını elde edeceğiz, sonra bu mektupla karşılaştıracağız." - A. Gündüz

  • ibre

    isim Ölçü aletleri, saat ve göstergelerde sayı veya işaret göstermeye yarayan hareketli iğne"Birtakım ışıklar yanıp sönüyor, kadranların ibreleri titreyerek yükselip alçalıyor." - Ç. Altan

  • uzatmak

    nsz Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak"Saç uzatmak. Tırnak uzatmak."

  • akrep

    isim, hayvan bilimi Akreplerden, sıcak ve nemli yerlerde yaşayan, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehirli iğnesi olan bir tür böcek, kuyruklu (Scorpio)

  • alkış

    isim Bir şeyin beğenildiğini, onaylandığını anlatmak için el çırpma, alkışlama, kargış karşıtı

  • devretmek

    nsz Dönmek, dolaşmak

  • ehil

    isim Bir işte yetkili olan, bir işi yapan, erbap"O, bu işin ehlidir."

  • hevenk

    isim Bir ipe, bir çubuğa geçirilmiş, dizilmiş veya birbirine bağlanmış yaş meyve ve sebze bağı"Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu." - S. F. Abasıyanık

  • ihtiyatsız

    sıfat İhtiyatlı davranmayan

  • maharet

    isim Beceri"Daha önce kazanılmış bir maharet, yeni bir maharet kazanmayı güçleştirir." - C. Meriç

  • salahiyet

    isim Yetki"Bu cezai salahiyet hangi kanunla tespit edilmiştir, bilmiyorum." - N. Hikmet

  • takdis etmek

    kutsamak

  • yanında

    zarf Bir şeye, bir kimseye göre, nispetle"Çektiğim acı yanında ölüm çok hafif kalır." - M. Yesari

  • el, akrep, yelkovan, ibre,
  • birinci elden
  • elden çıkmış
  • elle vermek
  • hazırlanmakta
  • işe karışma
  • kaba güçle
  • kontrol altında
  • yetki sahibi kimse
  • zor başa çıkmak
  • şahin pençesi
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • nisan bir
  • bir anaya bir kız, bir kafaya bir göz
  • bir aşağı bir yukarı
  • ikide birde
  • bir süre
  • iki bir
  • bir parmak
  • bir zahmet
  • bir ağızdan çıkıp bin dile yayılır
  • bir ayağı çukurda olmak

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı