-
karaiğne : isim, hayvan bilimi Bir tür iğneli karınca
-
yorgan iğnesi : isim Yorgan dikmeye yarayan kalın ve uzun bir iğne türü
-
ağ iğnesi : isim Tahtadan veya plastikten yapılan, ağ örmekte kullanılan, iğ biçiminde alet
-
deniziğnesi : isim, hayvan bilimi Yuvarlak somaklı, vücudu ince ve uzun bir deniz balığı (Syngnathus acus)
-
hanım iğnesi : isim Kadınların ince el işlerinde kullandıkları iğne
-
iğne yastığı : isim İğnelik
-
çobaniğnesi : isim, bitki bilimi Itır çiçeği cinsinden kokulu bir bitki (Geranium)
-
şeytaniğnesi : isim, hayvan bilimi Şeytaniğnesigiller familyasına giren kız böceklerine verilen genel ad (Aeschna)
-
yılaniğnesi : isim, hayvan bilimi Kemikli balıklar takımının deniziğnesigiller familyasından bir tür balık
-
iğne ardı : isim İğneyi, çıkış noktasının gerisinden saplayıp daha ileriden çıkararak yapılan aralıksız dikiş veya nakış türü
-
iğne oyası : isim İğneyle değişik biçimli veya düğümlü ilmekler oluşturularak ve bunlar birleştirilerek yapılan oya
-
iğne yaprak : isim, bitki bilimi Çam türlerinde görülen, ince uzun, sivri uçlu yaprak
-
iğneden ipliğe : zarf Ne kadar eşya varsa"Sandık, sepet, bavul, çekmece, dolap ne varsa iğneden ipliğe kadar aradım." - A. Gündüz
-
çatal iğne : isim İki veya üç çengeli olan olta iğnesi
-
çatallı iğne : isim Çengelli iğne
-
çengelli iğne : isim Tutturulduğu yerden kurtulmaması için ucu özel yuvaya geçirilen iğne, kancalı iğne, çengel iğnesi, çatallı iğne
-
kancalı iğne : isim Çengelli iğne
-
mıknatıslı iğne : isim Merkezinden bir iple asılı bulunan, dar ve sivri bir eşkenar dörtgen biçiminde yapılmış mıknatıs çubuğu
-
toplu iğne : isim Başında küçük bir toparlak bulunan iğne"Gözlerinin kara kuyusunda toplu iğne başı kadar küçük, küçücük bir ışık sinsice yanıp söndü." - E. Şafak
-
çengel iğnesi : isim Çengel biçiminde ilmiklerden oluşan bir işleme türü
-
dikiş iğnesi : isim Dikiş dikmek için özel olarak yapılmış iğne
-
insülin iğnesi : isim Kanda şeker oranını düzenlemek amacıyla yapılan iğne
-
kravat iğnesi : isim Kravatın sağa sola hareketini engellemek amacıyla kravatla gömleği birbirine tutturan aksesuar"Titrek elleriyle pırlanta kravat iğnesini düzeltiyordu." - P. Safa
-
olta iğnesi : isim Olta takımının ucuna takılan ve biçimlerine göre değişik adlarla anılan küçük çengel
-
yelken iğnesi : isim Yelkenleri birbirine tutturmaya yarayan alet
-
iğne atsan yere düşmez : çok kalabalık
-
iğne ile kuyu kazmak : yetersiz araçlarla, sürekli ve sabırlı bir biçimde çalışıp çok güç olan veya çok ağır yürüyen bir işi başarmaya çalışmak
-
iğne ipliğe dönmek : çok zayıflamak
-
iğne yemek : iğne olmak
-
iğne olmak : iğne ile vücuduna ilaç verilmek
-
iğne üstünde oturmak : diken üstünde oturmak
-
iğne yapmak (veya vurmak) : iğne ile vücuda sıvı bir ilaç vermek
-
iğne yutmuş ite (veya maymuna) dönmek : zayıf ve bitkin duruma gelmek
-
iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır : "başkasına zararı dokunacak bir davranışı yapmadan önce iyi düşün, kendi kendini eleştir" anlamında kullanılan bir söz