-
yardımsever : sıfat Hayırsever
-
yardım sandığı : isim Sosyal yardımlaşmayı güçlendirmek amacıyla kurulan dernek veya kurum
-
insani yardım : isim Doğal afet zamanlarında insanın temel gereksinimleri olan sağlık, barınma vb. konularda yapılan yardım
-
nakdî yardım : isim Para olarak yapılan yardım"Siyasi partiler ... herhangi bir suretle ayni ve nakdî yardım alamazlar." - Anayasa
-
sosyal yardım : isim Yoksul kimselere yiyecek, giyecek, yakacak, tedavi ve ilaç sağlanarak yapılan parasız yardım
-
toplumsal yardım : isim, toplum bilimi Toplum bireyleri arasında ve toplumlar arasında kurulan yardımlaşma
-
yardım ve yataklık etmek : yasa dışı eylemlerde bulunan kişileri barındırmak ve işledikleri suça destek olmak"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
-
yardım etmek : kendi gücünü, imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanmak"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
-
yardım görmek : destek elde etmek, bağış almak"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
-
yardımda bulunmak : yardım etmek"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
-
yardımına koşmak : güç duruma düşene istekle yardım etmek"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak