anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

square

Kelimeler > S ile başlayan kelimeler > square nedir ?
square
square, square nedir ,square ne demek
  • düzgün

    sıfat Doğru ve pürüzsüz, muntazam"Ayşe çayı demlemiş, düzgün dilimlerle francala kesiyordu." - C. Uçuk

  • açık

    sıfat Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı"Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları girmekte." - E. Atasü

  • saha

    isim, spor Alan"Futbol sahasının kenarında düşmanlarını seyrediyordu." - S. F. Abasıyanık

  • doğru

    sıfat Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı

  • tam

    sıfat Eksiksiz, kesintisiz"Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım." - A. Gündüz

  • alan

    isim Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha

  • dik

    sıfat Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan

  • uygun

    sıfat Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar

  • kesin

    sıfat Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen, değişmez, mutlak, kati, maktu"Sevmem kesin sözleri, bir kesin söz duydum mu tersine söylemek gelir içimden." - N. Ataç

  • meydan

    isim Alan, saha"Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu." - Ö. Seyfettin

  • dürüst

    sıfat Sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan, doğru (kimse)"Dürüst bir insan, inansa da inanmasa da mefhumları yerli yerinde kullanmak borcundadır." - N. F. Kısakürek

  • düzenli

    sıfat Düzeni olan, yerli yerinde, kararlı, tertipli, muntazam"Hele, düzenli giyim diye bir dertleri hiç yoktur." - S. Ayverdi

  • dikey

    sıfat, matematik Başka bir doğru ile kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan (doğru çizgi), amudi"a, b doğrusuna c noktasından dikey bir doğru indirilince 90 derecelik açı oluşur."

  • dörtlü

    sıfat Dört parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden dört tane bulunan"Dörtlü sefer tası. Dörtlü abajur."

  • düzeltmek

    -i Düzgün duruma getirmek"Kirli eşyalarımı paketlere sardım, bavulumu düzelttim." - R. N. Güntekin

  • ayarlamak

    -i Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak"Saati radyoya göre ayarlamak."

  • uydurmak

    -i, -e Uymasını sağlamak"Gözlerini kilidi sökülmüş ve büyümüş anahtar deliğine uydurdu." - P. Safa

  • ödemek

    -i Bir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek, tediye etmek"Borç varsa benimkidir, onu ödemek ve teşekkür etmek lazım." - R. H. Karay

  • namuslu

    sıfat Ahlak kurallarına uygun olarak davranan, namuskâr"Benim babam namuslu bir vatanperverdi." - A. Gündüz

  • doğrultmak

    -i Doğrulmasını sağlamak, doğru duruma getirmek"Aralarında bellerini doğrultamayacak kadar yaşlıları da vardı." - T. Buğra

  • adil

    sıfat Adaletle iş gören, adaletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adaletli"Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar." - F. R. Atay

  • dosdoğru

    sıfat Çok doğru

  • insaflı

    sıfat İnsafı olan"Basitlik, aleladelik derken belki de biraz insaflı davranıyorum." - O. V. Kanık

  • kare

    isim, matematik Kenarları ve açıları birbirine eşit olan dörtgen, dördül, murabba

  • dördül

    isim, matematik Kare

  • dörtgen

    isim, geometri Dört kenarlı çokgen, dörtkenar

  • eski kafalı

    sıfat Günün düşünce ve yaşayışına ayak uyduramayan (kimse)

  • halletmek

    -i Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak"Bir arkadaşa, sinema işlerinden anlayan bir arkadaşa bu konuşmayı anlattığım zaman o muammayı halletti." - N. Hikmet

  • hane

    isim Ev, konut

  • iletki

    isim, matematik Bir açıyı ölçmeye ve başka bir yerde aynı açıyı çizmeye yarayan, yarım çember biçimindeki araç, açıölçer, mastara, minkale

  • karesini almak

    matematik bir sayıyı kendisiyle çarpmak

  • kesirsiz

    sıfat Kesir niteliğinde olmayan

  • murabba

    sıfat Dört şeyden oluşan, dörtlü

  • nizamsız

    sıfat Düzensiz, tertipsiz

  • uymak

    -e Ölçüleri birbirini tutmak"Ayakkabı ayağına iyi uydu."

  • ödeşmek

    nsz, -le Birbirine olan borçları ödeyip alacak verecek bırakmamak

  • dik açılı
  • hesabını temizlemek
  • doğru tutmak
  • dört köşeli
  • ikinci kuvvete çıkarmak
  • modadan habersiz
  • modası geçmiş
  • mutabık düşmek
  • omuzları enli
  • tam yerinde
  • uygun kılmak
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • hoopoe
  • bird's nest
  • bird of paradise
  • avian flu
  • Influensavirus A
  • starling
  • roost
  • robin
  • fowl plague
  • budgie

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı