-
gerçeğe uygun : sıfat Gerçeğe uyan
-
işe uygun : sıfat Yapılan işe elverişli olan
-
uygun değer : isim Bir amaca ulaşabilmek için bir değişkenin alabileceği en elverişli, en iyi durum, optimum
-
uygun adım : isim, askerlik, spor Adım atışta birliği gerektiren, grup olarak yapılan bir yürüyüş türü
-
uygun katmanlaşma : isim, jeoloji Bir katman oluşturan tortuların dümdüz ve birbirine paralel olarak yığılması
-
uygun bulmak : yakışır, yaraşır görmek"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar
-
uygun düşmek : yakışmak, yaraşmak, elverişli olmak"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar
-
uygun gelmek : yakışmak, yaraşmak"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar
-
uygun görmek : yakışır, yaraşır görmek, elverişli bulmak"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar
-
uygun olmak : isabetli, yerinde olmak"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar