-
açıkgöz : sıfat Uyanık davranarak çıkar sağlayan, imkânlardan kurnazca yararlanmasını bilen, cingöz, uyanık, kurnaz (kimse)"Bu insanların alabildiğine açıkgöz ve çakır pençe olduklarını bir kere daha anlardık." - A. H. Tanpınar
-
gözü açık : sıfat Uyanık, becerikli (kimse)
-
sağ açık : isim, spor Futbolda sağ başta bulunan oyuncu"Eski bir sağ açık, gollerinden çok alnına düşen perçemi için sevilirdi." - H. Taner
-
açık hava : isim Bahçe, park gibi yapı dışı olan yer
-
açık alan : isim Şehrin gürültüsünden uzak, insanların dinlenebilecekleri çeşitli bitkilerle kaplı yer
-
açık bono : isim, ticaret Para hanesi boş bırakılarak imza edilen bono, açık senet
-
açık devre : isim, fizik Bir yalıtkanla üzerinden elektrik akımının sürekli olarak geçmesinin engellendiği devre
-
açık durum : isim, spor Güreşte vücudun dizler bükülü, ayaklar açık, dirsekler gövdeye yakın, kollar yarı gergin olarak aldığı durum
-
açık kart : isim Açık çek
-
açık piyasa : isim, ekonomi Fiyatların tamamen arz ve talebe göre belirlendiği piyasa
-
sofrası açık : sıfat Konuklarını yemeğe alıkoymayı seven, sofrasında konuk eksik olmayan (kimse)