-
havaalanı : isim İçerisindeki bina, tesis ve donatımlar dâhil uçakların iniş, kalkış ve yer hareketlerini yaparken kullanabilmeleri amacıyla belirlenmiş, ülke içindeki uçuşların yapıldığı saha"Ancak havaalanı yolunda kayda değer bir bilgi daha edinmişti." - E. Şafak
-
açık alan : isim Şehrin gürültüsünden uzak, insanların dinlenebilecekleri çeşitli bitkilerle kaplı yer
-
alan denetimi : isim, fizik Bir elektrik motorunda alan akımının büyüklüğü değiştirilerek elde edilen denetim
-
savaş alanı : isim, askerlik Savaş olan yer, meydan
-
eğitim alanı : isim, askerlik Günün belirli saatlerinde silah ve beden eğitimi yapılan yer, talimhane
-
yargı alanı : isim Yargı çevresi
-
iş alanı : isim Çalışılacak, kazanç sağlanacak dal"Memlekette her gün yeni yeni iş alanları açılıyor."
-
oyun alanı : isim Çocukların oynayabilmesi için özel olarak hazırlanmış bölüm, yer
-
yeşil alan : isim Şehir içinde park, bahçe vb. yerlere ayrılmış bölüm
-
alan araştırması : isim Bir olayın veya durumun bilimsel amaçlarla yerinde incelenmesi
-
alan hızı : isim, fizik Hareket eden bir cismi, duran bir noktaya birleştiren doğru parçasının birim zamanda taradığı alan
-
alan korkusu : isim, tıp (***) Bazı kişilerin park, sokak, köprü vb. açık alanlarda çaresiz kalabileceklerini düşünerek duydukları ürkeklik hastalığı, meydan korkusu, agorafobi
-
alan koruması : isim, fizik Bir elektrik motorunda alan uyarma sargısının aşırı ısınmasını önlemek amacıyla alan uyarmasını azaltma veya kesme işi
-
alan savunması : isim, spor Takım sporlarında rakip takıma kendi yarı alanını kontrol edip birey veya takım olarak hareket alanı bırakmama durumu
-
alan talan : sıfat Karmakarışık, allak bullak, darmadağınık"Ortaya bir kucak çamaşırla orta yaşlı, saçları alan talan bir Musevi kadını çıktı." - H. R. Gürpınar
-
alan topu : isim, spor Tenis
-
art alan : isim Daha önceki dönemlerde elde edilen bilgi ve deneyim, art yetişim
-
gideren alan : isim, fizik Bir demiri mıknatısladıktan sonra bunun bir noktasından çıkan indükleme akışını sıfıra indirmek için gereken şiddetteki manyetik alan
-
kamusal alan : isim Kamuya ait, kamu ile ilgili işlerin yapıldığı yer
-
kırsal alan : isim Kırsal bölge
-
kör alan : isim Kör nokta
-
manyetik alan : isim, fizik Bir mıknatısın N ucundan dışarı çıkıp dağıldıktan sonra yine toplanıp S ucundan içine giren kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu alan
-
mücavir alan : isim Bir şehrin gelişmesi bakımından gerekli görüldüğünde kullanılabilecek olan belediye sınırlarına komşu alan
-
sulak alan : isim, coğrafya Denizlerin gelgit hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan, su kuşlarının barınma yeri olan bataklık, sazlık ve turbalıklar
-
üretici alan : isim Maddi refahın yaratılması, dağılımı ve değişimi konularını kapsayan ekonomik etkinliklerin tümü
-
üretici olmayan alan : isim Sonucunda maddi ürünlerin değil, hizmetlerin doğduğu etkinlikleri kapsayan üretim alanı
-
yarı alan : isim, spor Yarışma veya müsabaka alanını ortadan ikiye bölen orta çizginin iki yanında kalan ve her birinde bir takımın yer aldığı alan, yarı saha
-
ceza alanı : isim, spor Futbolda ve hentbolda bir oyuncunun bilerek yaptığı kural dışı davranışın penaltı ile cezalandırıldığı veya kalecinin topu elle tutmasına izin verildiği alan, penaltı alanı, ceza sahası, penaltı sahası, onsekiz
-
ilgi alanı : isim Bir kişi veya kuruluşun ilgilendiği konular"Yurt dışına başlayan büyük göç, beni hep heyecanlandırmış hep ilgi alanım içinde kalmıştır." - N. Meriç
-
kapsama alanı : isim Telsiz ve cep telefonlarıyla konuşmanın yapılabileceği alan
-
penaltı alanı : isim, spor Ceza alanı
-
piknik alanı : isim Piknik yapmaya elverişli geniş ve yeşil alan, piknik yeri
-
rekreasyon alanı : isim İnsanların boş zamanlarında, eğlence ve spor amacı ile gönüllü olarak etkinlik yapabilecekleri yer
-
sit alanı : isim Sit bütünlüğünü veya onun bir parçasını üzerinde bulunduran yer
-
yayın alanı : isim Bir radyo veya televizyonun vericisinin kaspadığı alan
-
yerleşim alanı : isim, coğrafya Yerleşim merkezi