anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

sharp

Kelimeler > S ile başlayan kelimeler > sharp nedir ?
sharp
sharp, sharp nedir ,sharp ne demek
  • ekşi

    sıfat Sirke veya limon tadında olan

  • temiz

    sıfat Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı (I), pak, münezzeh, hijyen, hijyenik"Ayak basacak tek adımlık temiz yer yok." - A. Ağaoğlu

  • açık

    sıfat Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı"Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları girmekte." - E. Atasü

  • Keskin

    sıfat Çok kesici, iyi kesen"Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı." - H. R. Gürpınar

  • açıkgöz

    sıfat Uyanık davranarak çıkar sağlayan, imkânlardan kurnazca yararlanmasını bilen, cingöz, uyanık, kurnaz (kimse)"Bu insanların alabildiğine açıkgöz ve çakır pençe olduklarını bir kere daha anlardık." - A. H. Tanpınar

  • açı

    isim, matematik Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye

  • güzel

    sıfat Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı"Güzel kız. Güzel çiçek." "Yalının en güzel odası bizimdi."

  • hoş

    sıfat Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren"Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı" - Âşık Veysel

  • tam

    sıfat Eksiksiz, kesintisiz"Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım." - A. Gündüz

  • ağır

    sıfat Tartıda çok çeken, hafif karşıtı"Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır."

  • etkili

    sıfat Etkisi olan, tesirli, müessir, patetik"Hayli etkili bir yer altı çalışması yapılıyormuş." - A. İlhan

  • şiddetli

    sıfat Etkisi çok olan, zorlu"Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu." - F. R. Atay

  • sert

    sıfat Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı"Sert tahta."

  • çabuk

    sıfat Hızlı, müstacel, yavaş karşıtı"Yüreği ağzında, atabildiği kadar çabuk adımlarla o tarafa seğirtti ve çocuğun ardından koridora girdi." - E. Şafak

  • dik

    sıfat Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan

  • ince

    sıfat Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı"İnce minare. İnce değnek. İnce kitap."

  • tiz

    sıfat İnce, keskin (ses)"Tüfeklerin daha tiz yaylım teraneleri bu en yüksek ölüm raksına hâkim olmuş." - H. E. Adıvar

  • kesici

    isim Kesme işini yapan kimse"Yol kesici."

  • mayhoş

    sıfat Tadı şekerli ve az ekşi olan"Mayhoş bir şerbet."

  • birden

    zarf Bir defada

  • sivri

    sıfat Ucu keskin ve batıcı olan"Sivri gagasından kelimeler çıkarken sanki birer ok oluyordu." - Ö. Seyfettin

  • net

    sıfat Bütün çizgileri belirgin olan, gözün bütün ayrıntılarıyla algılanan, iyi görünen

  • net

    isim, spor Tenis, masa tenisi gibi oyunlarda servis atışlarında topun karşı sahaya geçerken fileye değdiğini belirtmek için kullanılan bir söz

  • eli çabuk

    sıfat Çabuk iş gören, hamarat (kimse)"Bu iş eli çabukların işidir, eli ağır olanlar gitsinler hamal olsunlar." - M. İzgü

  • kıyak

    sıfat Benzerlerinden üstün olan, çok güzel, mükemmel"Kıyak bir koşu atı. Kıyak bir söz."

  • seri

    isim Herhangi bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi"Bu, seri hâlinde yazılmış bir yazı değildir." - S. F. Abasıyanık

  • seri

    sıfat Hızlı"Nazik ve oynak tavırlar, seri kelimelerle sözüne devam etti." - R. N. Güntekin

  • diri

    sıfat Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı"Duydum, görmedimse de hortlayan ölüleri / Fakat hortlak diriden kimin vardır haberi?" - F. N. Çamlıbel

  • sık

    sıfat Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı"Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç."

  • mükemmel

    sıfat Kusursuz"Sesinizin tonalitesi mükemmel." - N. Hikmet

  • pürüzsüz

    sıfat Pürüzü olmayan"Yüzü bir sabah gibi düz ve pürüzsüzdü." - K. Hulûsi

  • buruk

    sıfat Burulmuş olan

  • haşin

    sıfat Sert, kırıcı, gönül kırıcı"Bu ağlamayacak kadar keskin, sert, haşin çocuk yüzü birdenbire bir yağmur gibi ağlamaya başladı." - S. F. Abasıyanık

  • sertlik

    isim Sert, katı olma durumu"Derinin altında bir sertlik hissettim."

  • cimri

    sıfat Elindeki parayı harcamaya kıyamayan, bitli, eli sıkı, ekti, hasis, kısmık, kibritçi, mıhsıçtı, nekes, pinti, sıkı, varyemez

  • dokunaklı

    sıfat Etkili, insanın içine işleyen, müessir, patetik"Seni anlıyorum kızım, dedim. Aklıma daha dokunaklı bir söz gelmedi." - M. Ş. Esendal

  • belirgin

    sıfat Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih"Sesindeki meydan okuyuş öyle belirgin ki ona iyi davrandığıma pişman olacağım neredeyse." - A. Ümit

  • dolandırıcı

    isim Birini aldatarak mal veya parasını alan kimse, ayyar, tokatçı"Tükürük müfettişi meğer meşhur bir dolandırıcı imiş." - B. Felek

  • istekli

    sıfat Bir şeye karşı isteği olan"Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik." - A. Ümit

  • diyez

    isim, müzik Bir sesin yarım ton inceltileceğini gösteren nota işareti

  • hilebaz

    sıfat Hileci

  • kurnaz

    sıfat Kolay kanmayan, başkalarını kandırmasını ve ufak tefek oyunlarla amacına erişmesini beceren, açıkgöz, hin"Kurnaz Ünal, böyle vakitsiz gelişinden pirelendiğini anlamıştı." - O. Kemal

  • ani

    sıfat Ansızın yapılan"Ani bir hareketle Çakır'ın omzunu kavradı, öne itti, sonra aynı kuvvetle geri çekip bastırdı," - T. Buğra

  • aniden

    zarf Ansızın"Sonra aniden, görünmeyen biri tarafından azarlanmışçasına susuverdi sıkıntıyla." - E. Şafak

  • açık seçik

    sıfat Çok açık, çok belirgin"Açık seçik bilgilere dayanmayan bir memleket sevgisinin ne kadar köksüz, ne kadar verimsiz olduğunu acı acı düşündüm." - B. R. Eyuboğlu

  • coşkun

    sıfat Coşmuş olan"Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderim." - T. Fikret

  • hesabi

    sıfat Hesapçı

  • hiddetli

    sıfat Kızgın, öfkeli, pürhiddet"Mağrur, bazen zalim olacak kadar hiddetli, bazen çok müşfik ve hassas bir tabiattadır." - A. H. Çelebi

  • sek

    sıfat İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki)"Sek viski."

  • sertçe

    zarf Sert bir biçimde"Elimi omzuna koyuyorum. İrkiliyor, sertçe çeviriyor bakışını." - E. Bener

  • tesirli

    sıfat Etkili"Eski terbiyeyi bilmesi de muhakkak tesirli oluyordu." - A. Ş. Hisar

  • uyanık

    sıfat Uyumamış, bidar"Uyuyor mu uyanık mı kestiremiyor, uykuyla uyanıklığın sınırlarını bulamıyordu." - A. İlhan

  • zeki

    sıfat Anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, zeyrek"En zeki hayvan maymundur."

  • şiddetle
  • dakik olarak
  • diyez işareti
  • diyez nota
  • göze çarpan
  • keskin olarak
  • keskin sivri sert zeki
  • keskin, sivri, keskin, içe işleyici, keskin, ekşimsi, ani, net, açık seçik, ani ve sert, tam, aniden, diyez, diyez nota, diyez işareti
  • notayı tizleştirmek
  • seçik
  • sivri uçlu
  • tiz sesle söylemek
  • uzun dikiş iğnesi
  • zeki oluş
  • çok dikkatli
  • çok tiz
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • yağ basmak
  • çıkarma botu
  • şerit balığı
  • yağ yedirmek
  • kazkanadı
  • kanat açmak
  • yağ çekmek (veya yapmak)
  • kanat çırpmak
  • çıkarma harekâtı
  • emniyet şeridi

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı