anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

right

Kelimeler > R ile başlayan kelimeler > right nedir ?
right
right, right nedir ,right ne demek
  • pek

    sıfat Sert, katı

  • düzgün

    sıfat Doğru ve pürüzsüz, muntazam"Ayşe çayı demlemiş, düzgün dilimlerle francala kesiyordu." - C. Uçuk

  • sağlam

    sıfat Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil"En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı." - F. R. Atay

  • sağ

    sıfat Vücutta kalbin bulunduğu tarafın karşısında olan, sol karşıtı"Sağ cebinde kocaman bir gazete tomarı görünüyordu." - Ö. Seyfettin

  • sağ

    sıfat Sağlam, esen

  • düzen

    isim Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem"Bilhassa toprak ve silah meselelerinin bir düzene konmasını, hem de tezelden istediler." - F. Otyam

  • çok

    sıfat Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı"Bana matematik çok kolay geldi." - F. R. Atay

  • gerçek

    isim Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat"Esasen bizim için millî varlık ile istiklal ve hürriyet aynı gerçeğin çeşitli cepheleridir." - M. Kaplan

  • düz

    sıfat Yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan"Düz tahta."

  • düz

    isim Düz rakı

  • doğru

    sıfat Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı

  • sağ kanat

    isim, spor Futbol ve hentbolda hücum alanının sağ tarafı

  • tam

    sıfat Eksiksiz, kesintisiz"Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım." - A. Gündüz

  • Hak

    isim Adalet"Haktan ayrılmamalı."

  • iyi

    sıfat İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı"Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum." - F. R. Atay

  • dik

    sıfat Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan

  • dik açı

    isim, matematik Birbirini kesen iki doğrunun oluşturduğu açılar eşit olduklarında, bu açıların her biri"Bütün dik açılar doksan derecedir."

  • adalet

    isim Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe

  • uygun

    sıfat Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar

  • gerçeğe uygun

    sıfat Gerçeğe uyan

  • kesin

    sıfat Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen, değişmez, mutlak, kati, maktu"Sevmem kesin sözleri, bir kesin söz duydum mu tersine söylemek gelir içimden." - N. Ataç

  • dürüst

    sıfat Sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan, doğru (kimse)"Dürüst bir insan, inansa da inanmasa da mefhumları yerli yerinde kullanmak borcundadır." - N. F. Kısakürek

  • hukuk

    isim Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, tüze"Hukuk daima âdetlerin peşinden gider, önüne geçmez." - P. Safa

  • yerinde

    sıfat İyi, yeterli"Binbaşı uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam." - M. Ş. Esendal

  • düzenli

    sıfat Düzeni olan, yerli yerinde, kararlı, tertipli, muntazam"Hele, düzenli giyim diye bir dertleri hiç yoktur." - S. Ayverdi

  • yetki

    isim Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet"Büyük Millet Meclisi Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmişti." - T. Buğra

  • dikey

    sıfat, matematik Başka bir doğru ile kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan (doğru çizgi), amudi"a, b doğrusuna c noktasından dikey bir doğru indirilince 90 derecelik açı oluşur."

  • düzeltmek

    -i Düzgün duruma getirmek"Kirli eşyalarımı paketlere sardım, bavulumu düzelttim." - R. N. Güntekin

  • tamamen

    zarf Bütün olarak, büsbütün, baştan sona"Ulaşım çileleri böylece giderilince köprüyü tamamen unutmuşlardı." - A. Kulin

  • namuslu

    sıfat Ahlak kurallarına uygun olarak davranan, namuskâr"Benim babam namuslu bir vatanperverdi." - A. Gündüz

  • cidden

    zarf Gerçekten"Adı, o zaman cidden kötüye çıkmıştı." - A. İlhan

  • oldukça

    zarf Olabildiğince"Bu oyun oldukça geniş bir sahada taammüm etmiştir." - A. K. Tecer

  • doğrultmak

    -i Doğrulmasını sağlamak, doğru duruma getirmek"Aralarında bellerini doğrultamayacak kadar yaşlıları da vardı." - T. Buğra

  • muhafazakâr

    sıfat Tutucu"Yeni prens halk hürriyetleri aleyhinde idi ve muhafazakârlara dayanıyordu." - F. R. Atay

  • tutucu

    sıfat Mevcut toplumsal düzeni, düşünceleri ve kurumları değiştirmeden olduğu gibi korumak isteyen (kimse), muhafazakâr, konservatör

  • haklı

    sıfat Hakka uygun, doğru, yerinde"Fakat aşkta ne hak ne haklı ne haksız ne de bir hakikat vardır." - M. Ş. Esendal

  • doğruluk

    isim Doğru ve dürüst olma durumu, doğru olana yakışır davranış, dürüstlük, adalet"Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma / Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma" - T. Fikret

  • dürüstlük

    isim Doğruluk"O zaman parmağımın şerefine içerken, dürüstlüğün şerefine içmiş oluruz, değil mi?" - E. Şafak

  • evet

    edat "Öyledir" anlamında kullanılan bir doğrulama veya onaylama sözü, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he"Evet, bu bahsin en canlı noktası buradadır." - Y. K. Beyatlı

  • isabetli

    sıfat Yerine düşmüş, yerinde, uygun"İsabetli bir karar aldılar."

  • oldu

    edat Evet

  • olur

    sıfat Olabilir"Bu olur iş mi?"

  • tamam

    sıfat Bütün, tüm"Paranın tamamını verdim."

  • adaletli

    sıfat Adil"Bütün güzel, haklı, adaletli, doğru sözleri bizi satranç taşı hâline getirmek için uyduruyor." - N. Hikmet

  • adil

    sıfat Adaletle iş gören, adaletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adaletli"Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar." - F. R. Atay

  • dosdoğru

    sıfat Çok doğru

  • doğruca

    sıfat Doğruya yakın

  • doğrudan doğruya

    zarf Dolaysız, araçsız, aracısız, araya başka bir şey girmeden, resen"Sonra temaşa kelimesi doğrudan doğruya tiyatro kelimesinin karşılığı olarak kullanılmıştır." - A. K. Tecer

  • elverişli

    sıfat Uygun, müsait"Halim'e, içinde bulunduğu zor ve ezici durumdan kurtulmak için bundan daha elverişli bir fırsat çıkmazdı." - A. İlhan

  • hakikat

    isim Gerçek"Ayık olmak yani bu hayatı yaşamıyormuş gibi hissetmenin dayanağını hakikat içinde bulmak gereklidir." - İ. Özel

  • haklılık

    isim Haklı olma durumu"Çarçabuk ve büsbütün inanmak istiyorum aklımın haklılığına." - E. Şafak

  • hatasız

    sıfat Hatası olmayan, yanlışlığı bulunmayan"Hatasız bir ödev."

  • insaflı

    sıfat İnsafı olan"Basitlik, aleladelik derken belki de biraz insaflı davranıyorum." - O. V. Kanık

  • münasip

    sıfat Uygun, yerinde"Bizim bu dünyadaki hayatımız da bir çileden ibaret olduğu düşünülecek olursa en münasip çilenin de burada olması icap ediyordu." - A. H. Çelebi

  • peki

    edat Evet"Peki ama benim ne olduğumu henüz muayene etmediniz." - R. H. Karay

  • tashih etmek

    düzeltmek, doğrultmak"Ancak bir ehemmiyetsiz noktayı tashihe lüzum görüyoruz." - R. N. Güntekin

  • yasal

    sıfat, hukuk Yasanın, dinin ve kamu vicdanının doğru bulduğu, yasalara uygun, kanuni (I), meşru, legal

  • Kişi ellerini uzatıp avuçlarını dışa çevirdiği zaman, işaret parmağı ve başparmağın "L" harfi şeklinde olmadığı elin bulunduğu vücut tarafı.
  • bütünüyle
  • tam olarak
  • tümüyle
  • sağ taraf
  • adalete uygun şekilde
  • adalete uygunluk
  • adaletli olarak
  • demiryolunun geçtiği arazi
  • dik açılı
  • doğ- rultmak
  • doğru şekilde
  • hakkını yerine getirmek
  • kat’î
  • sağ yetki doğru
  • sağa
  • sağda
  • önden geçme hakkı
  • ülev
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • in sooth
  • gratuitously
  • even if
  • açık duruşma
  • as much as
  • really
  • forsooth
  • essentially
  • properly
  • tonik

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı