- ses
isim Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
- söz
isim Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil
- laf
isim Söz, lakırtı"Galiba ızdırabın ne olduğunu tecrübe edenler için saadet boş laf." - E. İ. Benice
- ağız
isim, anatomi Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ
- ağız
isim Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü
- Lehçe
isim, dil bilimi Bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kolu, diyalekt
- konuşma
isim Konuşmak işi"Hurşit hiç karışmıyordu konuşmaya." - A. Kulin
- beyan
isim Bildirme
- konuşma dili
isim, dil bilimi Günlük yaşayışta kullanılan ve yazı dilinden az çok farklarla ayrılmış bulunan dil, günlük konuşma, günlük dil"Kendi payıma, konuşma dilinden ayrı bir şiir diline karşıyım." - N. Cumalı
- dil
isim Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı"Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki..." - Y. Z. Ortaç
- beyanat
isim Demeç, bildiri"Beyanatın askerî kısmını Falih Rıfkı almış, bana da siyasi kısmını bırakmıştı." - Y. K. Karaosmanoğlu
- demeç
isim Yetkili bir kimsenin bir konuda yayın organlarına yaptığı açıklama, beyanat"Yan tutmadan davranacağını ve davranılmasını isteyen demecini yaymıştı." - T. Buğra
- söylev
isim Bir topluluğa düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söylenen, uzunca, coşkulu ve güzel söz, nutuk, hitabe"Bir aralık elinde tahta çantalı birisi, kahvenin önündeki halka karşı bir söylev çekmeye başladı." - F. Otyam
- lisan
isim Dil (II)"Mektup uzun değildi, biraz da ticari bir lisanla yazılmıştı." - P. Safa
- nutuk
isim Söz, konuşma"Onun nutkundan sonra bu meselenin artık münakaşa edilmemesi, bitmesi lazımdı." - M. Ş. Esendal
- hitabe
isim Söylev"Doktor Hikmet'e yönelmiş olmakla beraber sözleri artık umumi bir hitabe şeklini alıyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu
- natıka
isim Düşünüp söyleme yeteneği
- tekellüm
isim Söyleme, konuşma
- hitap
isim Sözü birine veya birilerine yöneltme, seslenme
- konuşma tarzı
- konuşma yeteneği
- konuşma şekli
- söyleme yetisi
- söz söyleme
- konuşma yeteneği, söyleme yetisi, konuşma, konuşma tarzı, söylev, demeç, konuşma
- nutuk. speech clinic konuşma bozukluklarının düzeltildiği klinik. speech disorder konuşma bozukluğu .speech organ konuşma organı speech pattern konuşma düzeni