- pek
sıfat Sert, katı
- ekşi
sıfat Sirke veya limon tadında olan
- ters
sıfat Gerekli olan duruma karşıt, zıt
- ters
isim Hayvan pisliği
- sağlam
sıfat Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil"En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı." - F. R. Atay
- kötü
sıfat İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı"Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur." - N. F. Kısakürek
- çok
sıfat Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı"Bana matematik çok kolay geldi." - F. R. Atay
- açı
isim, matematik Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye
- güç
isim Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet, efor"Zihin gücü. Yaşama gücü."
- güç
sıfat Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül, kolay karşıtı"Bir sanat eserini tenkit ne güç iştir!" - A. M. Dranas
- ağır
sıfat Tartıda çok çeken, hafif karşıtı"Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır."
- sıkı
sıfat Dar"Sıkı bir kemer."
- amele
isim Gündelikle çalışan işçi"Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar." - S. F. Abasıyanık
- şiddetli
sıfat Etkisi çok olan, zorlu"Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu." - F. R. Atay
- sert
sıfat Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı"Sert tahta."
- zor
sıfat Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı"Sabır güzel, faydalı fakat zor şeydir." - B. Felek
- yakın
sıfat Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
- kuvvetli
sıfat Gücü çok olan, zorlu, şiddetli"Güneşin en yüksek, rüzgârın en kuvvetli olduğu an kavga azıyor." - H. E. Adıvar
- çetin
sıfat Amaçlanan duruma getirilmesi, elde edilmesi, çözümlenmesi, işlenmesi güç veya engeli çok olan, güç (II), zor, müşkül"Mühendislerin ayakları doğayı yokluyordu, onunla daha çetin bir savaşa hazırlanıyorlardı." - A. Ağaoğlu
- aşırı
sıfat Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın"Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir." - O. Rifat
- kalın sesli
sıfat Sesi kalın olan"Aileyi geçindiren babaya bu kalın sesli, kalın kaşlı, yumuşak bakışlı adama saygı ile, biraz da korku ile bağlanmışızdır." - H. Taner
- etkin
sıfat Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik
- yanı başında
zarf Hemen yanında"Celâl ne cevap vereceğini bilemeden olduğu yerde büzülürken garson bitiverdi yanı başında." - E. Şafak
- alabanda
isim, denizcilik Deniz teknelerinin iç yanları, borda karşıtı
- hızla
zarf Çabucak"Dar ve sapa yollardan hızla yürümeye çalışıyorduk." - A. H. Tanpınar
- yoğun
sıfat Hacmine oranla ağırlığı çok olan, kesif
- işçi
isim Başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse"Gazetelere daha ziyade biz işçiler sahiptik." - H. C. Yalçın
- acıklı
sıfat Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun"Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı." - L. Tekin
- ağrılı
sıfat Ağrıyan, ağrısı olan"Ağrılı diş."
- çirkin
sıfat Göze veya kulağa hoş gelmeyen, güzel karşıtı"Kız öyle müstesna bir güzelliğe sahip olmamakla beraber çirkin de değildi." - H. R. Gürpınar
- katı
sıfat Sert, yumuşak karşıtı"Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu." - F. R. Atay
- sertlik
isim Sert, katı olma durumu"Derinin altında bir sertlik hissettim."
- inatçı
sıfat Ayak direyen, inat eden, anut, muannit, direngen"Akşam ezanı sokaktaki çocukların inatçı, oyunbozan çığlıklarını bastırıyor." - İ. Aral
- sarp
sıfat Dik, çıkması ve geçilmesi güç (yer), yalman"İki gündür sarp dağ yollarından aşıyoruz." - F. R. Atay
- müşkül
sıfat Güç, zor, çetin"Mektubunuzu aldım, çok müşkül olan sualinize hatıralarımı yoklayarak cevap vermeye çalışacağım." - H. S. Tanrıöver
- dayanıklı
sıfat Dayanabilen, sağlam, güçlü, mukavim, zorlu, stabil
- acımasız
sıfat Acıma duygusu olmayan, katı yürekli, merhametsiz"Leylâ Erbil'deki acımasız eleştirelliği yalın çizgilerle dışa vurmuştu." - S. İleri
- güçlükle
zarf Kolay olmayan bir biçimde, zar zor, zor bela"Pazartesi gecesi celepleri güçlükle savdı." - Y. Atılgan
- kuvvetle
zarf Güçlü ve sağlam bir biçimde"Acı poyraz kuvvetle esiyordu." - O. Kemal
- aksilik
isim Terslik, zıtlık, karşıtlık
- ancak
zarf "Yalnızca" anlamında, sınırlama bildiren bir söz, bir"Hasan, bu sefer kendisine ancak seyyar tuluatçıların arasında bir yer bulabildi." - O. C. Kaygılı
- anlaşılmaz
sıfat Anlaşılması güç olan, bir anlam verilemeyen, karışık, muğlak, tuhaf"Sen, anlaşılmaz bir ifşa kararıyla hayalimizin gözünü kör ettin." - A. N. Asya
- cimri
sıfat Elindeki parayı harcamaya kıyamayan, bitli, eli sıkı, ekti, hasis, kısmık, kibritçi, mıhsıçtı, nekes, pinti, sıkı, varyemez
- faal
sıfat Çok çalışan, çalışkan, canlı, hareketli, aktif"Medeni milletler arasında faal bir unsur olabileceğimizi ispat etmemiz lazımdır." - F. R. Atay
- hasis
sıfat Cimri"Hasis kadın tozu dumana katar, kıyameti koparır." - P. Safa
- hemen hemen
zarf Nerede ise, az zaman sonra"Hemen hemen hepsi vatana döndüler." - B. Felek
- insafsız
sıfat İnsafı olmayan"Dünyanın en insafsız elleri sanki beni kırbaçlarla, sopalarla dövdüler." - H. C. Yalçın
- kalpsiz
sıfat Merhametsiz"Kız kaptırdı gönlünü / Sevdiği kalpsizin biri" - B. Necatigil
- kask
isim Başı darbelerden korumak için sertleştirilmiş sentetik maddelerden yapılmış sağlam başlık
- merhametsiz
sıfat Acıması olmayan, katı yürekli, katı kalpli, taş yürekli, taş kalpli, kalpsiz"Babam kararını merhametsiz bir kalple icra etti." - Y. K. Beyatlı
- pinti
sıfat Aşırı derecede cimri, hasis
- sıkıca
zarf Sıkı bir biçimde"İncecik belini alev renkli ipek bir kemerle sıkıca sardı." - F. F. Tülbentçi
- terslik
isim Ters olma durumu
- zalim
sıfat Acımasız ve haksız davranan, zulmeden"Malumatlı ve kuvvetli bir vükela heyeti zalim olamaz." - A. H. Müftüoğlu
- zorla
zarf Zor kullanarak, cebren, zecren, metazori"Ekrem'i zorla yatıştırıp bizim eve götürdüm." - A. Ümit
- zorluk
isim Sıkıntı veya güçlükle yapılma durumu, zor olma, güçlük, zahmet"Seyfi, zorluk karşısında kalırsa birini yakalayıp silah atmadan buraya dönecek." - S. Kocagöz
- çalışkan
sıfat Gayretli, çalışmayı seven, faal"Bundan başka saygılı, temiz ve çalışkan bir kızdı." - H. E. Adıvar
- şefkatsiz
sıfat Şefkati olmayan
- sert, katı, güç, zor, kuvvet isteyen, kuvvetli, zorlu, güçlük dolu, tatsız,
- alkol derecesi yüksek
- ekşimiş
- güçbela
- için acı olmak
- müşkülâtla
- sertlikle
- yorucu
- şiddetle