anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

way

Kelimeler > W ile başlayan kelimeler > way nedir ?
way
way, way nedir ,way ne demek
  • yol

    isim Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik

  • yer

    isim Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  • hat

    isim Çizgi

  • töre

    isim Bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşama biçimlerinin, kuralların, görenek ve geleneklerin, ortaklaşa alışkanlıkların, tutulan yolların bütünü, âdet"Töre anlayışları bu bilinçlilikleriyle pekişmiştir." - N. Cumalı

  • hayli

    sıfat Çok"Akşamları Zeyno, çeşme başında hayli zor bir duruma düşüyordu." - H. E. Adıvar

  • yan

    isim Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü, profil"Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı." - M. Ş. Esendal

  • durum

    isim Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin

  • cadde

    isim Ana yol"O kalabalık caddenin canlılığı çok hoşumuza gidiyor." - A. Kutlu

  • yön

    isim Belli bir noktaya göre olan yer, taraf

  • biçim

    isim Biçme işi"Ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı." - Ö. Seyfettin

  • biçim

    isim Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl"İtalya elçiliği bugüne değin ilk biçimini korumuştur." - S. Birsel

  • yöntem

    isim Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, usul, sistem, prosedür, politika"Belki o da bir usandırma yöntemi kullanıyordu." - A. Kulin

  • hâl

    isim Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet"Herkes hâline göre bir hediye verdi." - H. R. Gürpınar

  • davranış

    isim Davranma işi, tutum, davranım, muamele, hareket"Burada hükûmet çevrelerinin de övgüye değer davranışını belirtmek gerekir." - M. And

  • şekil

    isim Biçim

  • yürüyüş

    isim Yürüme işi"Ordu arızalı fakat kısa bir yoldan yürüyüşe tekrar başladı." - F. F. Tülbentçi

  • gidiş

    isim Gitme işi"Başka bir gidişinde Cenova'da dok işçileri grevdeydi." - N. Cumalı

  • olasılık

    isim Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, ihtimal"O gün biyolojicinin yazılı yapma olasılığı vardı." - Ç. Altan

  • kayıp

    isim Kaybolma, yitme, yitim

  • vasıta

    isim Araç"Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür." - Atatürk

  • mesafe

    isim Ara, aralık, uzaklık"Etrafı görememek, belki gözleri oyalayacak şeyleri bulamamak bu mesafeye sabır tüketen bir uzayış verdi." - H. S. Tanrıöver

  • geçit hakkı

    isim, hukuk Bir tarla, bağ bahçe vb. üzerinden ana yola, evine veya tarlasına gidebilmesi için komşu mal sahibine doğan yararlanma hakkı

  • irtifak hakkı

    isim, hukuk Başkasının arsa, yol, bahçe vb. taşınmaz malından belirli bir yolda yararlanma hakkı

  • metot

    isim Yöntem"Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur." - A. Erhat

  • usul

    isim Kökler, asıllar

  • usul

    isim Bir amaca erişmek için izlenen düzenli yol, tutulan yol, yöntem, tarz"Kendine baktırmak için güzel usul doğrusu." - H. Taner

  • usul

    zarf Alçak sesle"Ala gözlü benli dilber / Usul söyle söz ederler" - Karacaoğlan

  • taraf

    isim Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri"Apartmanın temizliğine azami dikkat edilecek, her taraf pırıl pırıl olacak." - E. Şafak

  • cihet

    isim Yön, yan, taraf"Pencereden gelen bu şehir seslerinin cihetini bile tayin edemiyordu." - P. Safa

  • suret

    isim Görünüş, biçim"İnsan suretinde bir ağaç."

  • adet

    isim, matematik Sayı"İşe giren kadınların adedi günden güne çoğalıyor." - N. Hikmet

  • tarz

    isim Özel oluş veya davranış biçimi, üslup, stil, janr"Annesi o tarz yaşayıştan hoşlanır mı?" - A. M. Dranas

  • çare

    isim Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol, çıkar yol, çözüm yolu"Teklif ettiği çare ise şiddetli ve semereli bir tedbir olmaktan çok uzaktı." - N. F. Kısakürek

  • uygunsuz

    sıfat Uymayan, yakışık almayan, yaraşmayan, münasebetsiz, namünasip"Onca yıl hapis yattık, uygunsuz, güdümsüz bir işini görmedim." - A. Ümit

  • epey

    zarf Az denmeyecek kadar, oldukça, hayli, epeyi, epeyce, epeyice"Epey yürüdü ve üç sokak daha değiştirdi." - T. Buğra

  • oldukça

    zarf Olabildiğince"Bu oyun oldukça geniş bir sahada taammüm etmiştir." - A. K. Tecer

  • münasebetsiz

    sıfat Uygun olmayan, yakışıksız, çirkin"Sanki görüşmemiz münasebetsiz bir safhaya girmişti de ister istemez lakırtıyı kesmiştik." - İ. H. Baltacıoğlu

  • yolsuz

    sıfat Yolu olmayan"Bu dik, sarp ve yolsuz dağları arabalar, katırlar ve otomobillerle aşacaksınız." - F. R. Atay

  • başarmak

    -i Bir işi istenilen bir biçimde bitirmek, muvaffak olmak"Birçok şeyi unutabilmeyi istediğim çok zamanlarım oldu ama bunu bir türlü başaramadım." - A. Ağaoğlu

  • gelenek

    isim, toplum bilimi Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane, tradisyon"Şair yeni bir dil yaratabilir ama bunun için gereken gücü gelenekten alır." - N. Ataç

  • huy

    isim İnsanın yaradılış ve ruh özelliklerinin bütünü, mizaç, tabiat"Can çıktıktan sonra da huy, adamı kolay kolay terk etmiyor." - R. N. Güntekin

  • tarik

    isim Yol

  • alışkanlık

    isim Bir şeye alışmış olma durumu, alışkınlık, alışmışlık, alışkı, itiyat, huy, meleke, ünsiyet, yordam"Yılların verdiği alışkanlıkla, kendimden emin konuşuyorum." - A. Ümit

  • güzergâh

    isim Yolüstü uğranılacak, geçilecek yer"Dönüş yolumuz, Ayazağa, Kâğıthane güzergâhı idi." - S. Ayverdi

  • husus

    isim Konu, madde"Mallarımın idaresi hususunda kendisinden hiçbir yardım esirgemiyorlar." - E. E. Talu

  • ilerleme

    isim İlerlemek işi"Doğru yolda, seçtiğim bir yolda ilerlemem gerekir." - N. Hikmet

  • imkân

    isim Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak"Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır?" - H. C. Yalçın

  • itiyat

    isim Alışkanlık"Kâğıtlarını kendi eliyle aharlayıp terbiye etmek itiyadında idi." - S. Ayverdi

  • uzaklık

    isim Uzak olma durumu, ıraklık"Duvarın yüzünde birbirine otuz arşın kadar uzaklıkta sımsıkı kapalı iki büyük kapı vardı." - H. R. Gürpınar

  • Bir şeyi yapma veya gerçekleştirme şekli.
  • yolunda
  • alışılmışın dışında
  • aradan
  • halet
  • ileri gitme
  • ilerlemekte
  • ortadan
  • para temini
  • tehlikede
  • yerinde olmayan
  • yol üstü olmayan
  • yol, tarz, sayak, yöntem, yön, taraf, mesafe, uzakta, uzak mesafede
  • zahmette
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • paşa olmak
  • paşa gönlü bilir
  • işadamı
  • paşa gibi yaşamak
  • agitated
  • oddity
  • girişimci
  • impish
  • quaintness
  • ehven kurtulmak

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı