anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

Yer anlamı nedir? , Yer ne demek ?

Kelimeler > Y ile başlayan kelimeler > yer nedir?

Yer
anlamı isim

'Yer' 1 kelime ve 3 harften oluşmaktadır.

yer foto galeri
  • nedir Sosyal Bilgiler, Toprak, ülke bölge, diyar mevki vb.
  • nedir Judo, Karşılaşmanın iki evresinden biri ve sporcuların yerde mücadele etmesi.Newaza.
  • nedir Uzay içinde belli bir nokta veya bölge.
  • nedir isim Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal
  • nedir Gezinilen, ayakla basılan taban"Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü yerde bir noktaya dikip öylece kalakalıyordu." - H. Taner
  • nedir Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge"Anadolu'nun bazı yerlerinde eski bir kocakarı itikadı vardır." - R. N. Güntekin
  • nedir Durum, konum, vaziyet"Türkiye stratejik bakımdan önemli bir yerdedir."
  • nedir Ülke
  • nedir Görev, makam"Askerden gelirse bakalım bir yere yerleştirebilecek miyiz?" - M. Ş. Esendal
  • nedir Önem"Uçağın yurt savunmasındaki yeri."
  • nedir İz
  • nedir Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa"Deniz kıyısında bir yer aldılar, ev yapacaklar."
  • nedir Ekime elverişli toprak parçası, arazi"Çorak yerde ot bitmez."
  • nedir Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal"Toplantı yeri. Kaza yeri."
  • nedir Otel, motel vb.nde kalınacak oda"Yeriniz var mı?"
  • nedir coğrafya Yerküre
  • nedir Durum, konum"Sen benim yerimde olsan ne yapardın?"

Yer ile ilgi cümleler (2)

Cümleleri oylama yaparak üst sıralara veya listenin en altına gönderebilirsin :).

0

Ta'u ise bu adalardan biridir ve Mead'in çalışmalarının büyük bölümünü yaptığı üç köy burada yer alır. Büyük Çekişmeler - Hal Hellman

0

Sondeyiş Bu kitapta yer alan tartışmalar için çeşitli çözüm yolları olabilirdi. Büyük Çekişmeler - Hal Hellman

"yer" ile ilgili yukarıdaki cümleleri beğenmedin mi? o zaman yeni cümle görmek için aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de yer
  1. yeryüzü : isim, coğrafya Yer kabuğu

  2. yüzü yerde : sıfat Alçak gönüllü (kimse)

  3. kara yer : isim Mezar, sin, gömüt

  4. beşibiryerde : isim Beşibirlik

  5. demir yeri : isim, denizcilik Limanlarda gemilerin demir atmasına ayrılmış yer

  6. pazar yeri : isim Pazar kurulan yer

  7. yeraltı : sıfat Gizli ve yasa dışı"Yeraltı faaliyet."

  8. yerberi : isim, gök bilimi Dünya çevresinde dolanan bir uydunun gerçek veya görünür yörüngesinin Dünya'ya en yakın noktası

  9. yereşeği : isim, hayvan bilimi Makaslı böcek

  10. yerküre : isim, coğrafya Üstünde yaşadığımız gök cismi, yer, yer yuvarı, yer yuvarlağı

  11. yermerkezcilik : isim Yer yuvarlığını evrenin merkezi sayanların görüşü, yer özekçilik, jeosantrizm

  12. yeröte : isim, gök bilimi Yer çevresinde dolanan bir uydunun yörüngesi üzerinde yere en uzak nokta, evç

  13. yerdegezen : isim Yılan

  14. yeregeçen : isim, bitki bilimi Havuç"Ana çapa çapalar, ot yolar, soğan, sarımsak, yeregeçen eker." - T. Buğra

  15. yer adı : isim, coğrafya Yerleşim bölgeleri ile deniz, göl, ırmak, dağ, tepe, bağ, bahçe, vadi vb. yerlerin adı

  16. yer alıştırmaları : isim, spor El ve bütün vücut bölümleri için, yeri bir dayanak yüzeyi veya bir tür araç gibi kullanarak düzenlenen hareketler

  17. yer altı : isim Yerin yüzeyi altındaki bölümü"Burası soğuk, ıslak bir yer altı odası." - M. Ş. Esendal

  18. yer belirteci : isim, dil bilgisi Yer zarfı

  19. yer biçimleri : isim, coğrafya Engebe

  20. yer bilimi : isim Yer yuvarlağının yapısını, birleşimini, evrimini inceleyen bilim, arziyat, jeoloji

  21. yer cücesi : isim Kısa boylu, çokbilmiş, kurnaz kimse

  22. yer çamı : isim, bitki bilimi Yüksekliği 5-10 santimetre olan, limon sarısı renkli, otsu bir bitki, yer servisi (Ajuga chamaepitys)

  23. yer çekimi : isim, fizik Yer kütlesinin çekimi etkisiyle bir cismin, türlü bölümlerine uygulanan güçlerin bileşkesi, arz cazibesi"Cisimlerin ağırlığı yer çekiminin bir sonucudur."

  24. yer çekirdeği : isim, gök bilimi Yer merkezinde toplanmış olan çok yoğun küresel kütle

  25. yer çöküntüsü : isim, coğrafya Çöküntü hendeği

  26. yer değiştirme : isim Bir yerden başka bir yere gitme, tebdilimekân

  27. yer domuzu : isim, hayvan bilimi Afrika'da yaşayan, uzun kulaklı, uzun burunlu memeli

  28. yer elması : isim, bitki bilimi Birleşikgillerden, kök sapları yumru durumunda olan bir bitki (Helianthus tuberosus)

  29. yer fesleğeni : isim, bitki bilimi Sütleğengillerden, otsu veya odunsu sürüngen gövdeli bitki, yaban fesleğeni (Mercurialis)

  30. yer fıstığı : isim, bitki bilimi Baklagillerden, çiçekleri döllendikten sonra toprağa gömülerek meyve veren bir tarım bitkisi, araşit (Arachis hypogaea)

  31. yer geçidi : isim Yer altında bulunan geçit

  32. yer hostesi : isim Uçağa binecek olan yolcuların bilet işlemlerini yapan veya biniş kartlarını toplayan görevli

  33. yer istasyonu : isim Uzay araştırmalarında yeryüzünde yapılan çalışmaların gerçekleştiği merkez

  34. yer kabuğu : isim, coğrafya Dünya'nın dışını çepeçevre kaplayan, üzerinde karalar ve denizlerin bulunduğu bölüm, yeryüzü

  35. yer katı : isim Giriş katı"Yer katında, bahçe üstünde bir oda." - H. Z. Uşaklıgil

  36. yer mantarı : isim, bitki bilimi Domalan

  37. yer merkezli : sıfat Yer özekçil

  38. yer meşesi : isim, bitki bilimi Kurtluca

  39. yer minderi : isim Yere serilerek üzerine oturulan yün, pamuk, sünger vb.yle doldurulmuş minder

  40. yer mumu : isim, jeoloji Petrol ve terebentin içinde eriyen, doğal hidrokarbonlardan oluşan bir mum türü, ozokerit

  41. yer odası : isim Tabanı yerle bir olan oda

  42. yer ölçümü : isim, jeoloji Yerin boyutlarını ve biçimini konu olarak inceleyen bilim, jeodezi

  43. yer örümceği : isim, hayvan bilimi Toprak içinde ağla döşeli yuva yapan, büyük bir tür örümcek (Mygale avicularia)

  44. yer özekçil : sıfat Yermerkezci"Bir gezegenin yer özekçil hareketi."

  45. yer palamudu : isim, bitki bilimi Kurtluca

  46. yer pelidi : isim, bitki bilimi Kurtluca

  47. yer pırasası : isim, bitki bilimi Aslankuyruğu

  48. yer sakızı : isim, jeoloji Bitüm

  49. yer sarmaşığı : isim, bitki bilimi Gebre otugillerden, nemli yerlerde, duvar diplerinde yetişen bir bitki (Cleome)

  50. yer sarsıntısı : isim, coğrafya Deprem

  51. yer servisi : isim Yer çamı

  52. yer sıçanı : isim, hayvan bilimi Köstebek

  53. yer sofrası : isim Yerde kurulan sofra"Yemeği yer sofrasında yiyorlar." - A. İlhan

  54. yer solucanı : isim, hayvan bilimi Halkalılardan, nemli topraklarda yaşayan bir solucan (Lumbricus terrestris)

  55. yer üstü : isim Yerin yüzeyi üstündeki bölümü

  56. yer yağı : isim Petrol

  57. yer yatağı : isim Yere serilen yatak

  58. yer yer : zarf Zaman zaman"Hüzünlü bir açılım yerine yer yer gülümseten bir anlatımı koydum." - A. Kutlu

  59. yer yurt : isim Oturulan, yaşanılan yer

  60. yer yuvarı : isim, coğrafya Yerküre

  61. yer yuvarlağı : isim, coğrafya Yerküre

  62. yer zarfı : isim, dil bilgisi Bir fiilin anlamını yer göstererek belirleyen, sınırlayan zarf, yer belirteci, mekân zarfı: İçeri giriniz. Yukarı çıkınız

  63. yerden bitme : sıfat Kısa boylu, yerden yapma

  64. yerden selam : isim Elin yerlere kadar uzatılmasıyla verilen selam biçimi, yerden temenna

  65. yerden temenna : isim Yerden selam

  66. yerden yapma : sıfat Yerden bitme

  67. yere doğrulum : isim, bitki bilimi Yere yönelim

  68. yere yönelim : isim, bitki bilimi Bitkilerde kök ve sapların, yer çekimi etkisi ile belli bir doğrultu almaları özelliği, yere doğrulum, jeotropizma

  69. geometrik yer : isim Aynı özellikleri olan noktaların oluşturdukları çizgi veya yüzey"Bir nokta çevresinde, bu noktaya olan uzaklıkları eşit bulunan bütün noktaların geometrik yeri düzlemde daire, uzayda ise küredir."

  70. köylük yer : isim Köy"Köylük yerlerde on, on iki çocuklu babalar çok görülür." - R. N. Güntekin

  71. ortalık yer : isim Göz önünde olan, açıklık alan

  72. ara yerde : zarf Arada"Dünya böyledir zaten / Kadın olmasın ara yerde" - B. Necatigil

  73. başı yerde : sıfat Utangaç, mahcup (kimse)

  74. beyhude yere : zarf Boşuna"Ormanları beyhude yere kesilmekten, tahripten kurtaracağım." - S. F. Abasıyanık

  75. boş yere : zarf Boşuna"Hanım şairimiz kendini biraz boş yere üzüyordu." - R. E. Ünaydın

  76. gereksiz yere : zarf Boş yere, gerek yokken"Lüzumsuz yere cumbalar, şahnişinler, çıkıntılar yapılıyor." - E. E. Talu

  77. haksız yere : zarf Haksız olarak, hak etmediği hâlde

  78. lüzumsuz yere : zarf Gereksiz yere"Lüzumsuz yere kendimi yeni tehlikelere atmasam, zahmetlere katlanmasam mı?" - R. H. Karay

  79. nafile yere : zarf Boş yere, boşu boşuna"Ekseriyetle hep şahsi hesaplardan gizlenen bu sebepleri, nafile yere böyle yükseklerde ararız." - A. Ş. Hisar

  80. nahak yere : zarf Haksız, gereksiz olarak, boş yere, boşuna"Her seferinde kıyasıya kapıştıklarını, nahak yere kalp kıracaklarını sanıyor." - A. İlhan

  81. sebepsiz yere : zarf Boşuna"Orada zaman zaman sebepsiz yere burnu sızlardı insanın." - M. Mungan

  82. yanlış yere : zarf Boşuna, yanlış olarak"Yanlış yere, haksızca kabaran öfkeleri yatışmıştı." - C. Uçuk

  83. yok yere : zarf Hiçbir gereği ve sebebi olmadan, boşu boşuna"Yok yere onca güzel şeyin yok olup bitmesi kahrediyor beni." - N. Eray

  84. atıştırma yeri : isim Müzik dinlenilen ve ayaküstü yemek yenilen eğlence yeri

  85. atış yeri : isim Ateşli silahlarla atış alıştırmaları yapılan yer, poligon

  86. bayram yeri : isim Bayram günlerinde çocuklar için kurulan açık eğlence yeri"Son gün hemen bütünüyle parasız çocuklara kalırdı bayram yeri." - A. Kutlu

  87. bekleme yeri : isim Bir kimseyi beklemek için ayrılan bölme

  88. besi yeri : isim, biyoloji Canlı veya uyku durumunda olan mikroorganizmaların, hücrelerin yetiştirilmek ve geliştirilmek üzere aşılandığı veya ekildiği, besleyici maddeler içeren ortam

  89. bitirim yeri : isim Kumarhane"Cihangir'deki konağı satmıştım, elime geçen parayı üç günün içinde bitirim yerlerinde temizledim." - M. Yesari

  90. buluşma yeri : isim Buluşulacak yer

  91. çıkarma yeri : isim, askerlik Çıkarma hareketinin daha kolay yapılacağı en uygun bölge veya kıyı

  92. çıkış yeri : isim Bir yerden çıkmak için kullanılan nokta"Biz, yolun üstünde, kasabanın çıkış yerinde boş bir handa otururduk." - C. Külebi

  93. dalyan yeri : isim, denizcilik Sabit veya yüzer dalyan kurmaya elverişli avlanma yeri

  94. dizgi yeri : isim Dizgi işlerinin yapıldığı yer, mürettiphane

  95. doğum yeri : isim Bir kimsenin doğduğu yer

  96. edep yeri : isim İnsanlarda üreme organlarının bulunduğu yer, ut yeri

  97. gezinti yeri : isim Yürüyüş yapmak, dolaşmak ve hava almak amacıyla ayrılmış yol veya bölge, promönat

  98. hacet yeri : isim Tuvalet

  99. harman yeri : isim Üzerinde harman dövülen, sıkıştırılmış sert toprak alan"Köyün harman yerinde anlatımı kaleme gelmez bir çalışma var." - F. Otyam

  100. iş yeri : isim Bir görevin yapıldığı yer

  101. ivinti yeri : isim, coğrafya Akarsuların, yataklarındaki çok eğimli bölgelerde köpürerek kaya döküntüleri arasından hızla aktıkları yer

  102. kabul yeri : isim Kabul salonu

  103. kalafat yeri : isim, denizcilik Gemi ve kayıkların onarıldığı yer

  104. kaşan yeri : isim Uzun yolda hayvanların durup işedikleri ve biraz dinlendikleri yer

  105. kilit yeri : isim Kilidin yerleştiği yuva

  106. köy yeri : isim Köy"İnsan köy yerinde ne olsa yapar." - M. Ş. Esendal

  107. panayır yeri : isim Panayırın kurulduğu alan

  108. park yeri : isim Otopark

  109. piknik yeri : isim Piknik alanı

  110. piyasa yeri : isim Alışverişin çok olduğu yer

  111. pot yeri : isim Kötü dikiş yüzünden elbisede oluşan kıvrım veya büzülme yeri

  112. sargı yeri : isim Savaş, deprem vb. durumlarda yaralılara ilk yardımın yapılabilmesi için geçici olarak kurulan nokta

  113. satış yeri : isim Bir malın satıldığı yer

  114. şeref yeri : isim Bir toplantıda, özel saygı gösterilen kimse için ayrılmış yer

  115. tan yeri : isim Güneşin doğmak üzere olduğu sırada, ufukta hafifçe aydınlanan yer"Gözlerimi açınca denizin üstünde sarı ay yerine tan yerinin beyaz ışıkları iniyordu." - H. E. Adıvar

  116. tırnak yeri : isim Çakı gibi açılıp kapanabilen şeyler üzerine tırnakla kolayca açabilmek için yapılmış kertik

  117. toplantı yeri : isim Toplantının yapıldığı yer veya merkez

  118. uğrak yeri : isim Sık uğranılan yer

  119. ut yeri : isim Edep yeri

  120. voli yeri : isim Denizlerde ve iç sularda su ürünleri avlanmasına elverişli, kıyıya bitişik ve sınırları belli su alanları

  121. yangın yeri : isim Çok kalabalık veya dağınık yer

  122. yapı yeri : isim Şantiye"Çakıl dolu kamyonla, klakson çalarak yapı yerine girdi." - A. Boysan

  123. yargı yeri : isim, hukuk Mahkeme

  124. yönetim yeri : isim Kamu veya özel kurum ve kuruluşların yönetildiği merkez

  125. ziyaret yeri : Hayır işlemek veya saygı göstermek için gidilen yer, ziyaretgâh

  126. yerli yerine : zarf Kendine ait olan yere"Şiirde biçim, gerekli parçaların yerli yerine konmasıdır." - B. Necatigil

  127. ayıp yerler : isim Vücutta örtülü tutulması gereken yerler

  128. yer almak : bir işi hazırlayanlar arasında bulunmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  129. yer bakır gök demir kesilmek : tamamen tükenmek, bitmek, yoksul duruma düşmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  130. yer bulmak : oturacak yer sağlamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  131. yer çevirmek : kullanım hakkı devlet veya özel kişide olan araziyi kendi kullanımına almak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  132. yer değiştirmek : bulunduğu yerden bir başka yere geçmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  133. yer demir gök bakır : çorak ve sıcak bir yeri niteler"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  134. yer etmek : iz bırakmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  135. yer kaplamak : önemli bir hacim tutmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  136. yer kapmak : kalabalık içinde kendine yer bulmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  137. yer öpmek : bir büyüğün önüne eğilmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  138. yer tutmak : yer ayırmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  139. yer vermek : önemli saymak, saygı göstermek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  140. yer yarılıp içine girmek (veya geçmek) : yitirilip bir türlü bulamamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  141. yer yerinden oynamak : bir iş çok gürültülü, telaş ve heyecan içinde yapılmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  142. yer açmak : bir kimseye oturması için yer hazırlamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  143. yerde kalmak : saygı görmemek, yüzüne bakılmamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  144. yerden göğe kadar : pek çok"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  145. yerden yere çalmak : çok hırpalamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  146. yerden yere vurmak : birine türlü yönlerden saldırarak onu çok aşağılayıcı bir duruma düşürmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  147. yere bakan (veya bakıp) yürek yakan : "uysal ve uslu göründüğü hâlde sinsice kötülük yapan" anlamında kullanılan bir söz"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  148. yere bakmak : ihtiyarların ölümü yakın olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  149. yere baktırmak : utandırmak, mahcup etmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  150. yere batasıca (veya batsın) : "yok olsun, ölsün" anlamında kullanılan bir ilenme sözü"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  151. yere batmak : yok olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  152. yere çalmak : yere atmak, yere fırlatmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  153. yere göğe koymamak : nasıl ağırlayacağını, nasıl memnun edeceğini bilmemek, çok önem vermek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  154. yere sağlam basmak : titiz ve dikkatli davranmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  155. yere sermek : kötü bir duruma sokmak, yenmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  156. yere vurmak : kötü bir duruma sokmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  157. yere yığılmak : yere düşmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  158. yere yıkılmak : yere düşmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  159. yeri başka : "daha başka bir değeri olan, önemi olan" anlamında kullanılan bir söz"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  160. yeridir : "layıktır, uygundur, münasiptir" anlamında kullanılan bir söz"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  161. yeri gelmek : sırası gelmek, zamanı uygun olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  162. yeri göğü ben yarattım demek : çok gururlu olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  163. yeri göğü birbirine katmak : aşırı telaş yaratmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  164. yeri göğü inletmek : yüksek sesle ve olanca güçle bağırmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  165. yeri göğü tutmak : her tarafı ele geçirmek, denetim altında bulundurmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  166. yeri göğü tırmalamak : çok sancı, acı çekmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  167. yeri olmak : uygun olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  168. yeri öpmek : yere düşmek, yere serilmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  169. yeri soğumadan : ayrılan bir kimsenin ardından çok zaman geçmeden"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  170. yeri var! : "uygundur, iyidir" anlamında kullanılan bir söz"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  171. yeri yurdu belirsiz olmak : belli bir yeri olmamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  172. yerin dibine batırıp çıkarmak : çok utandırmak, rezil etmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  173. yerin dibine geçmek (veya batmak veya girmek) : çok utanıp sıkılmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  174. yerin kulağı var : gizli konuşulan bir şeyin umulmadık bir yoldan başkalarınca duyulabileceğini anlatan bir söz"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  175. yerinde duramamak : sürekli kıpırdamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  176. yerinde kalmak : başka yere gitmemek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  177. yerinde olmak : uygun olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  178. yerinde saymak : yürür gibi yaparak hep aynı yerde, sürekli olarak ayağın birini kaldırıp birini basmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  179. yerinde su çıkmak : haklı bir sebep olmadan yerini bırakanlara veya bırakmak isteyenlere kınama ve engelleme amacıyla söylenen bir söz"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  180. yerinde yeller esmek : artık bulunmamak, yok olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  181. yerinden fırlamak : oturulan yerden hızla kalkmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  182. yerinden oynamak : yerinden ayrılmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  183. yerinden oynatmak : başka yere kaldırmak, yerini değiştirmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  184. yerine geçmek : görevden ayrılan birinin yerini almak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  185. yerine gelmek : yapılmak, olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  186. yerine getirmek : istenileni, gerekeni yapmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  187. yerine koymak : gibi görmek, saymak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  188. yerine oturmak : iyi yerleşmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  189. yerini almak : yerine geçmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  190. yerini beğenmek : bitki yerini gelişmesine çok uygun bulmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  191. yerini bulmak : uygun olan yerde olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  192. yerini doldurmak : görevini başarı ile yapar olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  193. yerini ısıtmak : bir yerde uzun süre kalmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  194. yerle yeksan etmek : yerle bir etmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  195. yerini sevmek : yerini beğenmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  196. yerini tutmak : bulunmayan bir nesnenin yerini almak, onu aratmamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  197. yerini yapmak : bir şey elde etmek amacıyla girişimde bulunmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  198. yerle beraber : yer düzeyinde"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  199. yerle bir etmek : temeline kadar yok etmek, tahrip etmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  200. yerle gök bir olsa : "sonu ne olursa olsun" anlamında kullanılan bir söz"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  201. yerlerde sürünmek : çok perişan, acınacak bir durumda bulunmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  202. yerlere kadar eğilmek : aşırı saygı göstermek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  203. yerlere geçmek : çok utanıp sıkılmak veya kahrolmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal


Harf Analizi

  1. - Ünlü harf (1 tane) : e
  2. - Ünsüz harf (2 tane) : y,r
  3. - İnce Ünlüler : (1) : e
  4. - Yumuşak Ünsüzler : ( 2) : y,r

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • Expectorate
  • Audition
  • Hair
  • Bristle
  • Understand
  • Cigarette lighter
  • Kazan
  • Trichome
  • Fortune-telling
  • Lighter

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı