-
dış çizgiler durumu : isim, askerlik Ayrı ayrı birliklerin çevreden merkeze ulaşan yollarla düşman üzerinde birleşmesi
-
hava durumu : isim, meteoroloji Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü, hava raporu, hava şartları
-
açık durum : isim, spor Güreşte vücudun dizler bükülü, ayaklar açık, dirsekler gövdeye yakın, kollar yarı gergin olarak aldığı durum
-
yükleme durumu : isim, dil bilgisi Belirtme durumu
-
gün durumu : isim, gök bilimi Güneş'in dik açıklığının en büyük veya en küçük olduğu gün"Gün durumu, biri yılın en uzun gününde (21 Haziran), öbürü yılın en uzun gecesinde (21 Aralık) olmak üzere yılda iki kez olur; birincisine yaz gün durumu, ikincisine de kış gün du
-
üç durum yasası : isim, felsefe Toplumun Tanrı bilimi, fizikötesi ve tanıtlı olmak üzere üç durumdan geçerek geliştiğini savunan Auguste Comte yasası, üç hâl kanunu
-
durum eki : isim, dil bilgisi Adın bir adla veya fiille ilgisini kuran ek, hâl eki"ev-i gördüm, ev-in önü."
-
ad durumu : isim, dil bilgisi Başka bir kelime ile ilgi kurmak için adın yalın biçimde veya ek alarak girdiği durum, isim durumu, isim hâli
-
çiçek durumu : isim, bitki bilimi Çiçeklerin sap üzerindeki dizilişi
-
süredurum : isim, fizik Bir cismin içinde bulunduğu düzgün hareket veya hareketsizlik durumunun sürüp gitmesi, hareketsizliğe veya hareketsizlikten harekete kendi başına geçememesi özelliği, atalet
-
durum ortacı : isim, dil bilgisi Sıfat-fiil
-
durum ulacı : isim, dil bilgisi Zarf-fiil
-
coğrafi durum : isim Bir yerin çevresi ile ilgisinin tespiti veya görünümü
-
geçerli durum : isim Bir ülkenin ekonomik hayatının yükselme ve alçalma yönünde gösterdiği inişli çıkışlı, dalgalı hareketlerinin bütünü, konjonktür
-
istenmeyen durum : isim Karşılaşılması beklenilmeyen durum, karışıklık, komplikasyon
-
seferî durum : isim, askerlik Savaş ortamı, seferî hâl
-
sürer durum : isim Statüko
-
yalın durum : isim, dil bilgisi Ad soyundan sözün taşıdığı kavramı ek almadan bildiren durum, yalın hâl, mücerret, nominatif
-
ayrılma durumu : isim, dil bilgisi Çıkma durumu
-
belirtme durumu : isim, dil bilgisi Yüklemi geçişli bir fiil olan cümlede fiilin doğrudan etkilediği, -ı/ -i, -u/ -ü ekini almış ad, yükleme durumu, yükleme hâli, akuzatif: sokağ-ı (temizlemek), ev-i (ısıtmak), okul-u (sevmek), yüz-ü (yıkamak) vb
-
bulunma durumu : isim, dil bilgisi Ad soylu bir sözün taşıdığı kavramda bulunuş bildiren, -da / -de, - ta / -te ekleri ile kurulan durum, kalma durumu, lokatif: okulda, evde, sokakta, işte vb
-
çıkma durumu : isim, dil bilgisi Ad soylu bir sözün taşıdığı kavramda çıkış bildiren, -dan / -den, - tan / -ten ekleri ile kurulan durum, ayrılma durumu, ablatif: okuldan, evden, sokaktan, işten vb
-
isim durumu : isim, dil bilgisi Ad durumu
-
kalma durumu : isim, dil bilgisi Bulunma durumu
-
tamlayan durumu : isim, dil bilgisi Ad görevindeki sözün taşıdığı kavramı başka bir kavrama -ın / -in / -un / -ün, -nın / -nin / -nun / -nün ekiyle bağlayan durum, genitif: kitab-ın (kapağı), ev-in (damı), araba-nın (sileceği), okul-un (kapısı), yüz-ün (rengi) vb
-
yönelme durumu : isim, dil bilgisi Ad soyundan bir sözü yönelme kavramıyla fiile veya bir edata bağlayan -a / -e ekiyle kurulan durum, yönelme hâli, datif: yol-a, ev-e (kadar), kapı-y-a (bakmak), bahçe-y-e vb
-
durumdan ders çıkarmak : içinde bulunulan şartları değerlendirerek yanlış adım atmamak"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin
-
durumdan vazife çıkarmak : içinde bulunulan şartları değerlendirerek sorumluluk yüklenmek"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin
-
durum almak : belli bir duruş biçimine geçmek"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin
-
durumu bozulmak : maddi durumu kötüleşmek"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin
-
durumu düzelmek : maddi durumu iyileşmek"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin
-
... durumuna düşmek : şartları kötüleşmek"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin
-
... durumunda olmak (veya bulunmak) : zorunluluğunda olmak"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin