anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

stand

Kelimeler > S ile başlayan kelimeler > stand nedir ?
stand
stand, stand nedir ,stand ne demek
  • göze çarpmak

    dikkati üzerine çekmek

  • masa

    isim Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya"Arkasındaki masada biri gözlüklü iki adam vardı." - Y. Atılgan

  • yer

    isim Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  • ayak

    isim, anatomi Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü

  • arka çıkmak

    bir kimseyi başkalarına karşı korumak, kayırmak"Evin arkasında dekorlar boyarlardı." - A. Ağaoğlu

  • kanı

    isim İnanç, düşünce, kanaat"Ahlakın da iyiliğe değil, güce dayandığı kanısındadır." - S. Birsel

  • mağaza

    isim Büyük dükkân"O yandaki duvarın dış yüzünde, demir kepenkleri bulunan bir kaç mağaza da vardı." - A. Ağaoğlu

  • hazır olmak

    hazır durumda bulunmak"Her şey emre müheyya, hazır bir vaziyette bekliyor." - E. M. Karakurt

  • durum

    isim Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin

  • düşünce

    isim Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, ide, idea"Bu düşünce ona epeyce azap verdi." - A. Midhat

  • yerine geçmek

    görevden ayrılan birinin yerini almak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  • destek

    isim Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda

  • ayak diremek

    bir düşünceyi, bir davranışı sonuna kadar sürdürmek, kendi tutumundan şaşmamak

  • ayağa kalkmak

    ayakları üzerinde durmak, dikilmek

  • çıkmaz

    isim Sonu kapalı, çıkış yeri olmayan, hiçbir yere ulaşamayan yol, sokak"Bu apartmanın olduğu çıkmazda bir garaj, bir eski ahır, üç esrarlı ve daima kapalı depodan başka bir şey yoktur." - H. E. Adıvar

  • hâl

    isim Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet"Herkes hâline göre bir hediye verdi." - H. R. Gürpınar

  • doğru çıkmak

    gerçek olduğu anlaşılmak

  • mola

    isim Yorgunluğu gidermek için duraklama"Köye gidinceye kadar iki yerde mola verdik."

  • mevki

    isim Yer, mahal"Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı." - Atatürk

  • duruş

    isim Durma işi"Bu kız ona bir tür büyü yapmış, çocuğun oturuşu, duruşu, konuşması, gülümseyişi, her şeyi değişmişti." - A. Ümit

  • sabit olmak

    bir şeyin varlığı, gerçekliği kesin olarak belli olmak

  • işporta

    isim Gezici satıcıların mallarını koymaya yarayan yayvan sepet veya bu işi gören, ona benzer araç, sergi"Duvar diplerindeki işportalarda kiraz, tıraş bıçağı satar gibi kitap satıyorlar." - N. Hikmet

  • karşı koymak

    boyun eğmemek"Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." - H. E. Adıvar

  • ihtiyaç duymak

    bir kimseyi veya bir şeyi gerekli saymak"Ama unutmayalım ki tecessüslerimize yön veren ihtiyaçlarımızdır." - C. Meriç

  • kanaat

    isim Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum

  • uygun gelmek

    yakışmak, yaraşmak"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar

  • Köşk

    isim Bahçe içinde yapılmış süslü ev, kasır"Köşkten çıktık ve bahçenin her noktasını uzun uzun durup konuşarak dolaştık." - A. Haşim

  • ayakta kalmak

    oturacak yer bulamamak"Kahvelerimizi ayakta içtik." - A. Gündüz

  • temsil etmek

    hak ve görev bakımından bir kimse veya topluluğun adına davranmak

  • katlanmak

    nsz Katlama işi yapılmak"Minnacık bir kir, olduğu yerde durmuyor, dakikada üçe beşe katlanarak çoğalan mikroplar üretiyordu." - E. Şafak

  • tavır

    isim Durum, vaziyet (I), hâl"Bu libaslar altında ikisinin de yürümeleri, tavırları değişmişti." - A. H. Müftüoğlu

  • dayanmak

    -e Bir yere yaslanmak, kendini dayamak"Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor." - M. Ş. Esendal

  • düzey

    isim Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye"Su düzeyi."

  • desteklemek

    -i Destek koymak"Kapıyı ardından destekleyip varını yoğunu amcasının şerrinden koruyacaktı." - N. Hikmet

  • gitmek

    -e Bir yere doğru yönelmek

  • kaldırmak

    -i Bulunduğu yerden almak"Örtüyü masanın üzerinden kaldır."

  • durdurmak

    -i Durmasını sağlamak"Sızıntıları durdurmadan, bir önlem almadan ne diye bütün kitapları, eşyaları taşıdık ki!" - A. Ağaoğlu

  • durmak

    nsz Hareketsiz durumda olmak"Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu

  • dikmek

    -i, -e Bir cismi dik olarak durdurmak"Bir yere direk dikmek."

  • çekmek

    -i, -e Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek"Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı." - R. N. Güntekin

  • tezgâh

    isim Genellikle dükkânlarda satıcıların önündeki uzun masa"Bir tezgâhtan öbürüne koşuyor, bir kumaş topunu bırakıp başkasına saldırıyordu." - R. H. Karay

  • seviye

    isim Düzey"Eski güzel sakalını bile birkaç günlük uzunca bir tıraş seviyesine indirmiştir." - R. N. Güntekin

  • uymak

    -e Ölçüleri birbirini tutmak"Ayakkabı ayağına iyi uydu."

  • kalkmak

    nsz Gitmek üzere yerinden ayrılmak"Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız."

  • direnmek

    nsz Herhangi bir düşüncede, bir istekte veya bir durumda ayak diremek, inat etmek, ısrar etmek, taannüt etmek"Tek tük direnen çıktıysa da çürük yumurta gibi kısa zamanda eziliverdi." - K. Korcan

  • olmak

    nsz Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak"En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu." - S. F. Abasıyanık

  • bulunmak

    nsz Bulma işine konu olmak"Yerde para bulundu."

  • tutum

    isim Tutulan yol, tavır"Dil bir bakış, görmede bir tutum, belli bir algılama biçimidir." - N. Uygur

  • kürsü

    isim Kalabalığa karşı konuşma yapanların önünde bulunan yüksekçe yer"İki gün süren tartışmalardan sonra Mustafa Kemal kürsüye geldi." - F. R. Atay

  • tahammül etmek

    dayanmak, katlanmak, kaldırmak

  • devam etmek

    başlanmış bir iş sürmek

  • dikilmek

    nsz Dikme işi yapılmak"Buraya anıt dikilecek. Bahçeye ağaçlar dikildi."

  • tribün

    isim Spor salonu, stadyum, hipodrom vb. yarışma ve gösteri yapılan yerlerde seyircilerin oturduğu koltuklu veya basamaklı bölüm, sekilik"Muazzam avlunun medreseler tarafında, kadınlar için tribünler yükseliyordu." - H. E. Adıvar

  • aday olmak

    herhangi bir işe alınmak veya seçilmek için istekli olmak"Babası da beni damat adayı olarak görüyordu." - M. Yesari

  • sehpa

    isim Üstüne bir şey koymaya yarayan ayaklı destek, çatkı

  • askı

    isim Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne"Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım." - A. Kutlu

  • baki kalmak

    sürekli, kalımlı olmak"Dünyada zaten ne bakiydi?" - Ö. Seyfettin

  • direniş

    isim Direnme işi"Bu direniş çetin değil, haşin değil, yürek burkucuydu." - T. Buğra

  • doğrulmak

    nsz Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek

  • durak

    isim Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer"İlk durakta otobüsten atlayarak geriye döndüm." - S. F. Abasıyanık

  • durma

    isim Durmak işi"Bu rakkasın durmasına hiçbirimiz alışık değilizdir bu evde, o hep aynı ahenkle sallanmalı." - A. M. Dranas

  • dükkan

    Tiyatro, 1- Doğaçlamaya dayanan Türk tiyatrosu argosunda tiyatro yapısı.
    2- Orta Oyun'da iş yerini belirten, yalnızca iki alçak kanadı bulunan 1 arşınlık (yaklaşık 68-70 cm.) bir peyke.Önünde aralıksız bir alçak iskemle bulunur.

  • inanç

    isim Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma"Bilhassa kadınlar arasında hurafeye inanç fazla buralarda." - F. Otyam

  • inat etmek

    direnmek, diretmek, ayak diremek"Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir." - T. Buğra

  • kaim olmak

    yerine geçmek

  • kalmak

    nsz Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek"Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı." - T. Buğra

  • kanıtlamak

    -i Bir şeyin gerçekliğini kanıtla ortaya koymak, ispat etmek

  • kanış

    isim Kanma işi

  • katılmak

    nsz, -e Katma işi yapılmak"Süte su katılmış."

  • portmanto

    isim Palto, şapka vb. şeyleri asmak için yapılmış, raflı, bazıları aynalı askılık"Antrede duran portmantonun aynasına göz attı." - R. H. Karay

  • sadık kalmak

    birine, bir şeye bağlılığını sürdürmek, bağlı kalmak

  • sineye çekmek

    kötü bir davranış, söz veya olaya ister istemez katlanmak

  • stant

    isim Sergilik"Kitap standı."

  • yol tutmak

    bir yoldan kimseyi geçirmeyecek biçimde düzen kurmak

  • öğüt

    isim Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için söylenen söz, nasihat"Bütün öğütlerine itaat ettiğim hâlde hiçbir şeye muvaffak olamıyorduk." - A. Gündüz

  • kabul etmek
  • ayakta durmak
  • ayakta durmak, dikelmek,
  • durulacak yer
  • geçerli olmak
  • işlemez durum
  • karışmamak
  • lâkayt kalmak
  • mahkemede şahit yeri
  • muteber kalmak
  • nashihat
  • ormanda yetişen ağaçlar
  • satıcının durduğu yer
  • sebat etmek
  • yakınında durmak
  • yardım etmemek
  • yön göstermek
  • üzerinde ısrar etmek
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • çift kol
  • dağ kolu
  • keşif kolu
  • zuhuri
  • çengi kolu
  • kol emekçisi
  • kol değirmeni
  • kol böreği
  • kesintiye uğramak
  • kol ağzı

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı