anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

Ayak anlamı nedir? , Ayak ne demek ?

Kelimeler > A ile başlayan kelimeler > ayak nedir?

Ayak
anlamı isim, anatomi

'Ayak' 1 kelime ve 4 harften oluşmaktadır.

ayak foto galeri
  • nedir Tekvando, Baal.
  • nedir Edebiyat, Halk şiirinde kafiye yerine kullanılan terim.
  • nedir Arkeoloji, Paye, taş ya da tuğladan örülmüş taşıyıcı mimari öğe.
  • nedir Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür), Yazmalarda sayfa sırasını belirtmek amacıyla, bir sonraki sayfanın ilk harf veya kelimesi, bir önceki sayfanın alt köşesine yazılmıştır. Bu yazıya ayak adı verilir. Çoban, murakıb, müş'ir, müşîr, müşîre veya payende de denilir. Ayrıca reddade (geri döndüren), müşahide (gözcü), ta'kibe (izleyen) ve garip kelimelerinin de bu anlamda kullanıldığı olmuştur.
  • nedir Dericilik, Derilerin büyüklüğünü belirten 10 desimetre karelik ölçü birimi.
  • nedir Uzay ve Astronomi, Teleskopların üzerine bindiği dikine yerleştirilmiş sütun.
  • nedir Sanat, 1. Paye, taş ya da tuğladan örülmüş taşıyıcı mimari öğe.
    2. Kemer ve kubbe ağırlığının üzerine bindirildiği sütun ya da köşeli dayanaklar. Taş, ağaç veya tuğladan yapılmış taşıyıcı ayak.
  • nedir isim, anatomi Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü
  • nedir Bacak
  • nedir Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri"İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var."
  • nedir Vücudun belden aşağı bölümü"Ayağına bir pantolon çekti."
  • nedir Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi"Senin ayağınla köye akşama kadar varamayız."
  • nedir Basamak
  • nedir Futun küpü alınarak hesaplanan değer
  • nedir Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste
  • nedir Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut
  • nedir coğrafya Göl ayağı
  • nedir edebiyat Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler
  • nedir edebiyat Halk edebiyatında uyak"Mânicilerin kafa yormadan buldukları ayaklar Cenap'ı şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükler." - S. Birsel
  • nedir matematik Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta"Dikme ayağı."
  • nedir spor Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri
  • nedir spor Altılı ganyanda yer alan her bir koşu
  • nedir madencilik Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri

Ayak ile ilgi cümleler (2)

Cümleleri oylama yaparak üst sıralara veya listenin en altına gönderebilirsin :).

0

Haminne mezarın ayak ucunda diz çökerek demir parmaklığa sarılmış. Mor Salkımlı Ev - Halide Edib Adıvar

0

Bu adam, bu kilisede, bu kırmızı halıda, çeşitli mezhebe bağlı Hıristiyanların birbirinin sınırlarına ayak basmamalarını, aralarında kavga çıkarmamalarım kollamakla yükümlüydü. Mor Salkımlı Ev - Halide Edib Adıvar

"ayak" ile ilgili yukarıdaki cümleleri beğenmedin mi? o zaman yeni cümle görmek için aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de ayak
  1. arka ayak : isim Hayvanlarda vücudun gerisinde bulunan ayaklardan her biri

  2. eli ayağı düzgün : sıfat Bedence kusursuz olan, sakat olmayan (kimse)"Söyledikleri aklıma yattı, eli ayağı düzgün, iyi bir Türk kızı bulup evlenebilir, geç de olsa çoluk çocuğa karışabilirdim." - A. Ümit

  3. önayak : isim "Diğerlerine örnek olmak üzere bir işe ilk önce başlamak" anlamındaki önayak olmak deyiminde geçer"Ekrem daha önceden durumu annesine yazmış, bu hayırlı iş için önayak olmalarını istemiş." - A. Ümit

  4. bir ayak evvel : zarf Bir an önce"Yanımızdan bir ayak evvel kaçmak için içinden yanıyordu." - H. E. Adıvar

  5. kırkayak : isim, hayvan bilimi Eklem bacaklıların çok ayaklılar sınıfına giren, taşların altında yaşayan, vücudu yuvarlak ve uzun bir böcek (Julus terrestris)

  6. ayakyolu : isim Tuvalet"Dostlarından birine kızdı mı onun salonda asılı duran resmini alır, ayakyolunun duvarına asar." - S. Birsel

  7. ayakaltı : isim Gelip geçenlerin çok olduğu yer"Burası o kadar ayakaltı idi ki değme polis hafiyesinin aklına gelmezdi." - A. Gündüz

  8. ayakbastı : isim, ekonomi Bir yere dışarıdan gelen insan ve eşyadan alınan vergi, toprakbastı

  9. ayakkabı : isim Genellikle sokakta giyilen ve altı kösele, lastik vb. dayanıklı maddelerden yapılan giyecek, başmak, pabuç"Elbiselerini bizzat yamıyorlar, ayakkabılarını tamir ediyorlar, hayvanlarını öz elleriyle sağıyorlar." - N. F. Kısakürek

  10. ayaktakımı : isim Görgüsüzlükleri veya bilgisizlikleri dolayısıyla toplum içinde aşağı durumda olan kişiler, lümpen, parya"Dükkânlar karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayaktakımı her gün artıyor." - H. E. Adıvar

  11. ayakucu : isim, gök bilimi Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultunun Dünya merkezine doğru olan yönü

  12. ayaküstü : zarf Oturmadan, ayakta durarak"Makasçı, ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı." - R. N. Güntekin

  13. ayaküzeri : zarf Ayaküstü

  14. ağırayak : sıfat Doğurması yakın (kadın)

  15. düzayak : sıfat İçinde merdiven veya inilip çıkılacak bölüm bulunmayan (ev, yol)

  16. giderayak : zarf Gitme anında, gitmek üzereyken"Giderayak orada bir de resim imzalamışlar." - H. Taner

  17. sacayak : isim Sacayağı"Kimi kocaman kazanı sacayak şeklinde dizilmiş üç büyük taşın üstüne oturtmaya çalışıyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu

  18. üçayak : isim Fotoğraf makinesi, televizyon kameraları vb. aletlerin üzerine oturduğu üç ayaklı düzen

  19. danaayağı : isim, bitki bilimi Yılanyastığıgillerden, yaprakları lekeli bir bitki (Arum)

  20. domuzayağı : isim Tüfek namlusundan sıkıyı çıkarmaya yarar çengelli çubuk

  21. horozayağı : isim Tüfekten boş kovanı çıkarmaya yarayan alet

  22. itayağı : isim Çintemani

  23. kazayağı : isim, bitki bilimi Ispanakgillerden, yaprakları kaz ayağına benzeyen bir bitki (Chenopodium)

  24. kazayağı : isim Çok kollu çengel

  25. kazayağı : isim Açık turuncu renk

  26. kediayağı : isim, bitki bilimi Birleşikgillerden, süs bitkisi olarak da yetiştirilen, beyazımsı, yumuşak, sık tüylü bir bitki (Antennaria dioica)

  27. kurtayağı : isim, bitki bilimi Damarlı çiçeksizlerden, küçük yapraklarla örtülü ince bir sap görünüşünde olan bir bitki (Lycopodium clavatum)

  28. sacayağı : isim Üzerine tencere, tava vb. koymaya yarayan, ateş üzerine oturtulan, üç ayaklı çember veya üçgen biçiminde demir destek, sacayak

  29. tavşanayağı : isim Demir yollarında iki rayın kesişme noktasında bulunan parçalardan her biri

  30. tavukayağı : isim Bir tür maymuncuk

  31. turnaayağı : isim, bitki bilimi Düğün çiçeği

  32. ayak atışı : isim Oyuncu çocukların iki takıma ayrılmasını sağlama amacıyla iki kaptan çocuğun ayaklarını boylamasına veya enlemesine karşılıklı yere koyarak eş seçmeleri

  33. ayak bağı : isim Bir yere gidilmesine veya bir işin yapılmasına engel olan şey

  34. ayak bileği : isim, anatomi Baldır kemikleriyle tarak kemikleri arasında bulunan ve yedi kemikten oluşan ayağın arka bölümü

  35. ayak divanı : isim, tarih Olağanüstü durumlarda o anda bulunulan yerde padişahın katılmasıyla bir konuyu görüşmek ve karara bağlamak için yapılan toplantı, ayakta toplanan meclis

  36. ayak hatası : isim Hentbolda top sürerken veya taç atışında yanlış adım atmak

  37. ayak havlusu : isim Ayağı yıkadıktan sonra kurulamak için kullanılan havlu

  38. ayak işi : isim Birtakım getir götür işleri

  39. ayak izi : isim Herhangi bir zemin üzerinde ayağın bıraktığı iz"Karda ayak izleri var / Vurulup düştükleri yere kadar" - N. Cumalı

  40. ayak keseri : isim Ayakta durarak ağaç yontmaya elverişli uzun saplı keser

  41. ayak kirası : isim Ayak teri

  42. ayak oyunu : isim Hile

  43. ayak perde : isim, müzik Âşık sazındaki sap üzerinde olan en sonuncu perde

  44. ayak satıcısı : isim Gezgin satıcı

  45. ayak tabanı : isim Aya

  46. ayak tarağı : isim Tarak

  47. ayak tedavisi : isim, tıp (***) Ayakta oluşan bir hastalığın veya rahatsızlığın tedavisi

  48. ayak tenisi : isim, spor Tekler, çiftler ve üçlüler biçiminde kategorileri bulunan, file bölünmüş sahada, ayakla atılan servisle başlayan ve servisin karşılanması dışında topun yere değmeden ayakla vurularak karşı sahaya gönderilmesi esasına dayanan bir oyun türü, futb

  49. ayak teri : isim, tıp (***) Ayak parmakları arasından çıkan pis kokulu salgı

  50. ayak topu : isim, spor Futbol

  51. ayak ucu : isim Yatılan bir yerin ayak uzatılan yeri

  52. ayağı uğurlu : sıfat Geldiği yere uğur getirdiğine inanılan (kimse)

  53. ayağı üzengide : sıfat Hemen yola çıkmak üzere olan

  54. ayağına çabuk : sıfat Bir yere alışılandan daha kısa sürede gidip gelen

  55. altıncı ayak : isim Altılı ganyanda yer alan altıncı koşu

  56. beşinci ayak : isim Altılı ganyanda yer alan beşinci koşu

  57. birinci ayak : isim Altılı ganyanda yer alan ilk koşu

  58. çatal ayak : isim Ateşli bir silahın namlusuna destek olan, genellikle ters V biçiminde yere kurulan iki ayaklı parça

  59. dördüncü ayak : isim Altılı ganyanda yer alan dördüncü koşu

  60. gömme ayak : isim Yarım ayak

  61. ikinci ayak : isim Altılı ganyanda yer alan ikinci koşu

  62. takma ayak : isim Kesilen, kopan bir ayağın yerine takılmak üzere ağaç, plastik vb. bir maddeden özel olarak yapılmış ayak, takma bacak

  63. üçüncü ayak : isim Altılı ganyanda yer alan üçüncü koşu

  64. yalancı ayak : isim, hayvan bilimi Bir hücreli hayvanlarda hareket ve beslenmeye yarayan protoplazma uzantısı

  65. yalın ayak : sıfat Ayakları çıplak"Soldan dört ayak üzerinde, yalın ayak, başı kabak bir adam görülür." - N. F. Kısakürek

  66. yarım ayak : isim Çocuk oyunlarındaki takım seçiminde ayak atışması sırasında ayağın yere enlemesine konma durumu

  67. tepeden ayağa : zarf Tepeden tırnağa"Genç şair ile hanım ilk anlarda birbirlerini tepeden ayağa süzgeçten geçirdiler." - N. F. Kısakürek

  68. duvar ayağı : isim Yapılarda süs ögesinin dışında görevi olmayan, duvara yapışık, üzerinde yukarıdan aşağıya yivler bulunan yarım ayak

  69. göl ayağı : isim, coğrafya Bir gölün artarak akan suları, ayak, gideğen

  70. eline ayağına çabuk : sıfat Hamarat, titiz, çalışkan (kimse)

  71. ayak açmak (veya vermek) : âşıklar arasındaki tartışmalarda veya sıralı söyleyişlerde söze başlamak amacıyla kelime, kelimeler takımı, dize, beyit ile konuyu belirtmek

  72. ayak almadık taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz : "insan, yaşamı boyunca çeşitli engellerle ve güçlüklerle karşılaşır" anlamında kullanılan bir söz

  73. ayak almak : müzik ayak, çalınan çalgıya uymak

  74. ayak atmak : girmek

  75. ayak atmamak : bir yere hiç gitmemek, uğramamak

  76. ayak ayak üstüne atmak : otururken bir bacağını ötekinin üstüne almak

  77. ayak basmak : bir yere varmak, ulaşmak

  78. ayak basmamak : bir yere hiç uğramamak

  79. ayak çekmek : kandırmaya çalışmak, avutmak

  80. ayak değiştirmek : talim yürüyüşünde kısa bir adım atmak yolu ile adımlarını başkalarınınkine uydurmak

  81. ayak diremek : bir düşünceyi, bir davranışı sonuna kadar sürdürmek, kendi tutumundan şaşmamak

  82. ayak sürümek : verilen bir işi ağırdan almak

  83. ayak tutmak : mâni yarışmalarında karşısındakine uyması gereken uyağı vermek

  84. ayak uydurmak : yürüyüşte adım atışını başkalarınınkine uydurmak

  85. ayak üstünde olmak : dinç olmak, canlı olmak

  86. ayak vermek : âşık atışmalarında dinleyicilerden biri uyak belirtmek

  87. ayak yapmak : birini aldatmak, kandırmak için dalavere çevirmek

  88. ayağa fırlamak : hızla ayağa kalkmak

  89. ayağa kaldırmak : telaş ve heyecana düşürmek

  90. ayağa kalkmak : ayakları üzerinde durmak, dikilmek

  91. ayağı alışmak : bir yere sürekli gitmek

  92. ayağı almak : halay oyunlarında ayağı tempoya uydurmak

  93. ayağı (veya ayakları) dolaşmak : yürürken telaştan ayakları birbirine takılmak

  94. ayağı düze basmak : güçlükleri yenerek ilerisinden korkmayacak bir duruma girmek

  95. ayağı gitmemek : gitmek istememek

  96. ayağı ile gelmek : kendi isteğiyle gelmek

  97. ayağı (veya ayakları) suya ermek : bir gerçeği anlayarak aklı başına gelmek

  98. ayağı yerden kesilmek : ayağı yere değmez olmak

  99. ayağı yürüten baştır : "halkın düzen içinde çalışmasını baştakiler sağlar" anlamında kullanılan bir söz

  100. ayağına bağ olmak : birinin bulunduğu yerden ayrılmasına veya yaptığı işi sürdürmesine engel olmak

  101. ayağına bağ vurmak : önüne bir engel çıkarmak

  102. ayağına çağırmak : yanına gelmesini istemek

  103. ayağına çelme takmak : biri yürürken ayakları arasına ayak uzatıp düşürmek

  104. ayağına dolanmak (veya dolaşmak) : başkasına yapmayı tasarladığı kötülük kendi başına gelmek

  105. ayağına düşmek : çok yalvarmak

  106. ayağına geçirmek : bir şeyi aceleyle giymek

  107. ayağına gelmek : alçak gönüllülük göstererek birinin yanına gelmek

  108. ayağına getirmek : sıra, saygı gözetmeksizin birinin yanına gelmesini sağlamak

  109. ayağına gitmek : alçak gönüllülük ederek veya saygı göstererek birinin yanına varmak

  110. ayağına ip takmak : bir kimseyi çekiştirmek

  111. ayağına (veya ayaklarına) kapanmak : alçalırcasına yalvarmak

  112. ayağına kira istemek : gelmeye nazlanmak, üşenmek

  113. ayağına sağlık : "gelmen çok memnun etti" anlamında kullanılan bir söz

  114. ayağına sıcak su mu, soğuk su mu dökelim? : seyrek gelen bir konuğa yarı sitem, yarı sevinçle söylenen söz

  115. ayağına sıkmak : ayağına ateş ederek tehdit amacıyla gözdağı vermek

  116. ayağına üşenmemek : hamarat olmak, ayak işlerini bıkmadan, yorulmadan yapmak

  117. ayağında donu yok, fesleğen ister (veya takar) başına : "yoksulluğuna bakmayarak süs ve gösteriş yapmak ister" anlamında kullanılan bir söz

  118. ayağını alamamak : ağrı veya uyuşma dolayısıyla ayağını oynatamamak

  119. ayağını (veya ayaklarını) altına almak : tek bacağını (veya bacaklarını) kıvırıp üzerine oturmak

  120. ayağını bağlamak : engel olmak

  121. ayağını çekmek : sık sık gittiği bir yere artık uğramaz olmak, ilgiyi kesmek

  122. ayağını denk almak : başkalarının kendisine yapma ihtimali bulunan kötülüklere karşı uyanık davranmak

  123. ayağını denk basmak : dikkatli ve uyanık davranmak

  124. ayağını giymek : ayakkabısını giymek

  125. ayağını kaydırmak : bir yolunu bulup birini işinden veya görevinden uzaklaştırmak

  126. ayağını kesmek : bir yere gitmez olmak, uğramamak

  127. ayağını (veya ayaklarını) öpeyim : "yalvarırım" anlamında kullanılan bir söz

  128. ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin : "hastalıktan korunmak istiyorsak ayağımızı sıcak, başımızı serin tutmalı, olur olmaz şeyleri sıkıntı konusu yapmamalı, geniş yürekli olmalıyız" anlamında kullanılan bir söz

  129. ayağını (veya ayaklarını) sürümek : verilen bir işi ağırdan almak

  130. ayağını tek almak : bir işte iyi düşünüp dikkatli davranmak

  131. ayağını yorganına göre uzat : "giderini mutlaka gelirine uydurmalısın" anlamında kullanılan bir söz

  132. ayağının altına karpuz kabuğu koymak : bir yolunu bulup bir kimseyi düzenle işinden uzaklaştırmak

  133. ayağının (veya ayaklarının) altını öpeyim : "yalvarırım" anlamında kullanılan bir söz

  134. ayağının bağını çözmek : karısını boşamak

  135. ayağının bastığı yerde ot bitmez : "uğradığı yere bereketsizlik, uğursuzluk getirir" anlamında kullanılan bir söz

  136. ayağının pabucunu başına giymek : dengi olmayan bir kimseyle evlenmek

  137. ayağının tozu ile : yoldan gelir gelmez, henüz dinlenmeden

  138. ayağının tozunu silmeden : ayağının tozu ile

  139. ayağının türabı olmak : bir kimse başka bir kimseye kul gibi bağlanıp onun her emrini yerine getirmek

  140. ayaklar altına almak : önem verilmesi gereken şeyleri hiçe saymak, çiğnemek

  141. ayaklar baş, başlar ayak olmak : değersiz kimseler başa geçip değerli kimseler ise en geride bırakılmak

  142. ayakları geri geri gitmek : bir yere gönülsüz, istemeye istemeye gitmek

  143. ayakları üstünde durmak : başkasının yardımına ihtiyaç duymadan güçlü bir biçimde sorunları çözebilecek durumda olmak

  144. ayakları yere değmemek : çok sevinmek

  145. ayaklarına (veya ayağına) kara su (veya sular) inmek : çok yorulmak, güçsüz, dermansız kalmak

  146. ayaklarını yerden kesmek : bir taşıta binerek yürümekten kurtulmak

  147. ayaklarının (veya ayağının) ucuna basmak : çok yavaş, sessiz, gürültü yapmamaya özen göstererek yürümek


Harf Analizi

  1. - Ünlü harf (2 tane) : a
  2. - Ünsüz harf (2 tane) : y,k
  3. - Kalın Ünlüler : (1 tane) : a
  4. - Sert Ünsüz : (1) : k
  5. - Yumuşak Ünsüzler : ( 1) : y

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • Silsileimeratip
  • Endüstri
  • Efekt
  • Silsilename
  • Istifade etmek
  • Etme
  • Aşılanmak
  • Kalender meşrep
  • Suistimal
  • Gerginlik yaratmak

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı