anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

position

Kelimeler > P ile başlayan kelimeler > position nedir ?
position
position, position nedir ,position ne demek
  • yer

    isim Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal

  • iş

    isim Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık

  • durum

    isim Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin

  • alan

    isim Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha

  • görüş

    isim Görme işi

  • fikir

    isim Düşünce"Bir fikrin münazarasıyla kütüphanesinin önünde sabahladığımız geceler olurdu." - A. H. Müftüoğlu

  • düşünce

    isim Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, ide, idea"Bu düşünce ona epeyce azap verdi." - A. Midhat

  • aşama

    isim Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye

  • koyma

    isim Koymak işi

  • hâl

    isim Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet"Herkes hâline göre bir hediye verdi." - H. R. Gürpınar

  • görev

    isim Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş

  • makam

    isim Mevki, kat, yer"İnsan değil gökyüzündeki makamını şaşırarak yere inmiş bir melektir." - H. R. Gürpınar

  • mevki

    isim Yer, mahal"Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı." - Atatürk

  • duruş

    isim Durma işi"Bu kız ona bir tür büyü yapmış, çocuğun oturuşu, duruşu, konuşması, gülümseyişi, her şeyi değişmişti." - A. Ümit

  • konum

    isim Bir kimsenin veya bir şeyin bir yerdeki durumu veya duruş biçimi, pozisyon"İnsanın tabii konumunu en uygun biçim içinde devam ettirme tavrı medeni bir yaşayış tuzağına düşmeden de gösterilebilir." - İ. Özel

  • statü

    isim Bir kimsenin, bir kurum veya bir toplum içindeki durumu

  • vazife

    isim Ödev"Sana karşı olan vazifelerimde kusur mu ediyorum?" - A. M. Dranas

  • rütbe

    isim Mertebe, derece, paye"Müfit vatandaş yetiştirmenin kutsi zevki de her rütbenin, her zevkin fevkinde değil midir?" - E. İ. Benice

  • iddia

    isim, hukuk Sav"Mahkemenin elinde bu iddiaları yalanlayacak bir belge yoktu." - T. Buğra

  • vaziyet

    isim Durum, tavır, hâl"Çocuklarının vaziyeti, istikbali seni alakadar ediyorsa biraz kendi âleminden çıkar, onlarla meşgul olursun, anladın mı?" - A. M. Dranas

  • vaziyet

    isim El koyma

  • tavır

    isim Durum, vaziyet (I), hâl"Bu libaslar altında ikisinin de yürümeleri, tavırları değişmişti." - A. H. Müftüoğlu

  • taraf

    isim Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri"Apartmanın temizliğine azami dikkat edilecek, her taraf pırıl pırıl olacak." - E. Şafak

  • işlev

    isim Bir nesne veya bir kimsenin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev, fonksiyon"Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." - A. Ağaoğlu

  • memuriyet

    isim Memurluk"Eski memuriyetleri bulsam ne yapacağımı bilirim." - F. R. Atay

  • yapmak

    -i Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek"Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır." - Ç. Altan

  • etmek

    nsz Bir işi yapmak"Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu." - H. Taner

  • meram

    isim İstek, amaç, gaye, maksat"Benim meramım sana yalnız bir şey sormak." - Ö. Seyfettin

  • yerleştirmek

    -e Yerleşmesini sağlamak"Düven tahtasının altına çakmak taşlarını yerleştiriyordu." - C. Uçuk

  • koymak

    -i, -e Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek"Öteki elini doktorun omzuna koydu." - S. F. Abasıyanık

  • tutum

    isim Tutulan yol, tavır"Dil bir bakış, görmede bir tutum, belli bir algılama biçimidir." - N. Uygur

  • önem

    isim Bir şeyin nitelik veya nicelik bakımından değeri olma durumu, ehemmiyet"Karacaoğlan'ı okudukça deyişin önemini daha iyi anlarız." - N. Ataç

  • paye

    isim Rütbe"Lalalık, kavaslık derecelerinden kalfalık payesine yükseldiği bir sırada İsmail'in oğlu yanımdan uzaklaştırıldı, gitti." - Y. K. Karaosmanoğlu

  • mevzi

    isim Yer, mahal

  • yerleştirme

    isim Yerleştirmek işi"Sözünü ettiği her hayvanı bu sınıflardan birine yerleştirmeye eğilimlidir." - N. Uygur

  • pozisyon

    isim Konum

  • bulunduğu yer
  • oturduğu yer
  • durum, vaziyet, hal, duruş, yer, konum, konum, mevki, rütbe, iş, görev, memuriyet, yerleştirmek, yerini belirlemek
  • içtimai mevki
  • mahal mevzi
  • sosyal pozisyon
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • enstrüman
  • satmak
  • ekspres yol
  • döşemek
  • yumurtlamak
  • köpürmek
  • sikmek
  • yatırmak
  • laik
  • manivela

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı