- ara
isim İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, aralık, boşluk, mesafe
- Aralık
isim Ara"İki masa arasında bir metre aralık var."
- süre
isim Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet"Hükümdar gibi davrandığınız sürece hükümdar sayılırsınız." - T. Oflazoğlu
- yanlış
isim Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata"Sen hayatımdaki bir yanlışmışsın, keşke seni hiç tanımasaydım." - N. Eray
- sapma
isim Sapmak işi
- kusur
isim Eksiklik, noksan, nakısa"Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok." - M. Çınarlı
- sükût
isim Susma, konuşmama, söz söylememe, sessizlik"Şu birkaç dakikalık sükûtumuzda bize en güzel hitabelerinden birini dinletebilirdin." - A. N. Asya
- battal olmak
kullanılamaz, işe yaramaz duruma gelmek
- geçmek
-e Bir yerden başka bir yere gitmek"Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim." - T. Buğra
- bitmek
nsz Tükenmek"Dün akşam param bitmişti." - S. F. Abasıyanık
- hata
isim Yanlış"Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum." - İ. O. Anar
- asılmak
nsz, -e Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak"Yan yana asılmış aynı boyda tablolar gördük." - B. R. Eyuboğlu
- sapmak
-e Yön değiştirmek"Evvela kuşların bulunduğu tarafa saptım." - A. Haşim
- yanılmak
nsz Tanımayarak, niteliğini iyi anlamayarak aldanmak"Bazen insanlar o kadar birbirlerine benziyor ki insan yanılıyor." - M. Yesari
- düşmek
-e Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek"Havada uçan kuş, vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor." - R. N. Güntekin
- kayma
isim Kaymak (II) işi
- sürçme
isim Sürçmek işi
- geçme
isim Geçmek işi, mürur
- fasıla
isim Aralık, ara, kesinti"Ancak bir iki saat uyuyabildiğim o gecenin sabahında mersiyemi ilk defa çocuklarıma hıçkırık fasılaları arasında okudum." - İ. A. Gövsa
- akıp gitmek
çabuk geçmek"Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış." - S. F. Abasıyanık
- dalalete düşmek
doğru yoldan ayrılmak, sapkınlık etmek"Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler." - Atatürk
- mürur
isim Geçme, bir taraftan girip diğer taraftan çıkma
- yanılma
isim Yanılmak işi"Onların hakkımızda yanılmaları bizim istediğimiz noksandan değil..." - A. Ş. Hisar
- unutma
isim Unutmak durumu"Realiteler o kadar korkunçtu ki onları unutmaya ve gizlemeye imkân yoktu." - M. Kaplan
- hata yapmak
- adalette kusur
- battal olma
- günaha girme
- hata etmek
- hükmü kalmamak
- mürur etmek
- küçük kusur, hata, yanlış,
- bir zaman için inanç ve prensiplerinden vaz geçmek. lapse into silence sükuta dalmak
- ihmal veya vefat dolayısıyle başkasına intikal etmek
- ihmal yüzünden hak ve tasarrufunu elden kaçırma
- kullanılmaz hale gelme
- kullanılmaz hale gelme.