Geçmek
anlamı -e 'Geçmek' 1 kelime ve 6 harften oluşmaktadır.
- -e Bir yerden başka bir yere gitmek"Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim." - T. Buğra
- -den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak"İplik iğne deliğinden zor geçti."
- -den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden gitmek"Eve giderken sizin sokaktan geçeriz."
- -den Bir duruma uğramak, konu olmak"Dayaktan geçmek. Muayeneden geçmek."
- -den Bırakmak, vazgeçmek"Bana yârden geç derler / Seven yârden geçilir mi?" - Halk türküsü
- -de Yaşamak
- -den Bir şeyi bundan böyle yapma durumunda olmamak"Hakkın var. Ne çare ki bizden geçti diye söyleniyor." - R. N. Güntekin
- -de Olmak, vuku bulmak, cereyan etmek"Bu odanın içinde geçen aşk anları artık çok uzaklardaydı." - A. İlhan
- -i, -e, -den Hastalık bulaşmak, sirayet etmek"Hastalık bana ondan geçti."
- -den, -e Herhangi bir durum, soya çekim yoluyla birinde görünmek"Bu titizlik ona babasından geçmiş."
- -den, -e Bulunduğu yeri veya konumu değiştirmek
- Bir yeri aşmak, öbür yana ulaşmak"İstanbul'a geçecek değil, parmağımı kımıldatacak takatim yok." - S. M. Alus
- Yerini bırakıp başka yer almak
- -den Bir konu üzerinde veya bir yerde çalışmış olmak"Şimdiki tuluat artistlerinin çoğu oradan geçtiler." - S. F. Abasıyanık
- Etki yapmak, işlemek"Soğuk, ciğerime geçti. Başına güneş geçmiş."
- Görev almak"İktidara geçmek."
- Kalmak, devrolmak"Paralar suyunu çekti. Fabrika da olduğu gibi Nihat'a geçti." - N. F. Kısakürek
- -i Geride bırakmak, aşmak"Bizim yelkenli vapuru geçecek. Ordu sınırı geçti. Çocuğun boyu babasını geçti."
- nsz Tükenmek, bitmek, sona ermek"Yavaş yavaş bu hırs geçer." - F. R. Atay
- -i Üstünlük sağlamak
- -i Söylemeden veya bitirmeden atlamak"O meseleyi geçelim. O bahsi geç!"
- -i Zamanı aşmak, geride bırakmak"Şehzadebaşı'na geldikleri zaman saat onu geçiyordu." - P. Safa
- -le Harcamak"Bütün günüm seni takip etmekle geçti." - Y. K. Karaosmanoğlu
- -i Bir müzik parçasını meşk ederek öğrenmek, çalmak veya söylemek
- -i, -den Birinden meşk etmek"Bu şarkıyı kimden geçtiniz."
- Haberi bir iletişim aracı ile bildirmek"Ankara haberlerini gazetesine geçiyormuş."
- nsz Sönmek"Ocak sönmüş, koru bile geçmişti." - N. Nâzım
- Yazılmak, girmek"Tarihe geçmek. Kitaba geçmek."
- nsz Sürümü olmak, satılmak
- -i, -e Konuşmada sözü geçmek veya basında yer almak"Kısa süren bir hastalıktan sonra göçüp gideceğini hissetmiş hatta ölümünün gazetelere bile geçmemesini istemişti." - H. E. Adıvar
- nsz Kullanımda olmak, tedavülde olmak"Bu para artık geçmiyor."
- nsz Kabul edilemez olmak"Senin paran burada geçmez."
- nsz Okulda, sınavda başarı göstermek"Çocuk bu yıl geçti."
- Bir yere gidip oturmak
- nsz Çok bekletilmekten çürümeye yüz tutmak"Bu karpuz geçmiş."
- nsz Sıyrılmak, kurtulmak, işin içinden çıkmak"Görmedim, dedi, geçti."
- yardımcı fiil Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar"lska geçmek. Diskur geçmek."
- -i, -e Çekiştirmek, yermek"Beni sana geçmişler / Vallahi ben demedim" - Halk türküsü
Geçmek ile ilgi cümleler (0)
"geçmek" ile ilgili cümle görmek istiyorsan, aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de geçmek -
geçiniz : "bu söylediklerinizi kabul etmiyorum, daha mantıklı sözler söyleyin" anlamında kullanılan bir söz"Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim." - T. Buğra