- yer
isim Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal
- taban
isim Ayağın alt yüzü, aya
- taban
zarf Huy bakımından
- alan
isim Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
- dip
isim Oyuk veya çukur bir şeyin en alt bölümü"Denizin dibinde oltanın ucu, etrafında izmaritler oynaşıyor." - A. Ümit
- döşeme
isim Döşemek işi
- kat
isim Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü"Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık." - S. F. Abasıyanık
- kat
isim Kesme, kesilme
- tabak
isim Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap"Kadın masaya tabak, kaşık koyuyor." - A. Gündüz
- tabak
isim Sepici
- zemin
isim Taban, döşeme, yer"Kırmızı bir zemin üstünde bir sürü insan, havada uçan beyaz bir kuşa bakıyorlardı." - M. Ş. Esendal
- şaşırtmak
-i Şaşırmasına sebep olmak"İşte Galip, böyle bir muhitte herkesi şaşırtan büyük bir kabiliyetle meydana çıkıverdi." - A. H. Çelebi
- atraksiyon
isim Eğlendiri"Sahneye çıkın sahneye, böyle atraksiyonlara şiddetle ihtiyacı var." - T. Buğra
- ağzını kapatmak
- döşeme, zemin, taban,
- taban ücret
- tahta döşeme