-
karataban : isim İpek böceklerinde geniş çapta ölüme yol açan kelebek hastalığı
-
taban basma : isim, spor Güreşçinin bir ayağının tabanıyla hasmının ayağına basıp eliyle çenesinden veya omuzlarından tutarak çevirmesi
-
ayak tabanı : isim Aya
-
düztaban : isim, anatomi Doğal ayak kemerinin kaybolması ile oluşan yapısal bozukluk
-
ad tabanı : isim, dil bilgisi Ad kök ve gövdelerinin çekim eki almamış durumu, isim tabanı
-
tabanvay : zarf Yayan
-
baştaban : isim, mimarlık Yunan ve Roma mimarlıklarında, sütunların üstüne oturan ve iki sütun arasındaki uzaklığın üstünü örten büyük, uzun taş kirişlerin oluşturduğu bölüm
-
daltaban : sıfat Yalın ayak (kimse)
-
devetabanı : isim, bitki bilimi Birleşikgillerden, geniş yapraklı bir süs bitkisi (Phlodentron)
-
taban düzeyi : isim, jeoloji Bir akarsuyun, aşındırma ile erişebileceği en alçak yer
-
taban fiyatı : isim, ticaret Bir mala resmî kuruluşlarca konulan fiyatın en alt sınırı, en düşük satış bedeli
-
taban halısı : isim Tabana serilen büyük halı
-
taban lağımı : isim, madencilik Eğimli bir cevher yatağının tabanındaki tabakalar içinde ve cevher yatağı doğrultusuna paralel olarak sürülen lağım türü
-
tabanı yarık : sıfat Korkak, güven vermeyen (kimse)"Olur a! Ağası belki sılaya gitmiştir, yerine tabanı yarık biri gelmiştir, ona da mektubu emniyet edememiştir." - S. M. Alus
-
fiil tabanı : isim, dil bilgisi Fiil kök ve gövdelerinin çekim eki almamış hâli
-
isim tabanı : isim, dil bilgisi Ad tabanı
-
veri tabanı : isim, bilişim Bilgisayar kullanımında çözüme erişmek için işlenebilir duruma getirilmiş bilgi ortamı
-
taban çıkmak (veya girmek veya koymak) : futbolda topla oynayan oyuncunun hareketini engellemek için doğrudan doğruya tabanla müdahale etmek
-
taban tepmek (veya patlatmak) : uzun yol yürümek
-
taban yapmak : ekonomi fiyat, en aşağı duruma düşmek
-
taban tabana zıt (olmak) : birbirine son derece aykırı
-
tabana kuvvet : bir yere yayan gitmekten başka çare olmadığını anlatan bir söz
-
tabana kuvvet kaçmak : çok hızlı, koşarak kaçmak
-
tabanları kaldırmak : koşarak kaçmak
-
tabanları patlamak : çok yürümekten, çok ayakta durmaktan aşırı yorulmak
-
tabanları yağlamak : uzak bir yere yayan gitmeye hazırlanmak