Zemin
anlamı isim (zemi:ni) Farsça zemīn 'Zemin' 1 kelime ve 5 harften oluşmaktadır.
- İnşaat, 1.Üzerinde desenler bulunan bir şeyin asıl yüzeyi.
2. Diplik.
3. Yeryüzü, yer; temelin oturduğu yüzey. - Coğrafya, Yeryüzünün yüzeyi. Okyanusların tabanı. Bir yapı temellerinin oturtulduğu yer. Yatay katmanların altındaki(tortul katmanlar) yerli kaya.
- Trafik ve İlk Yardım, Taban, döşeme, yer.
- Sanat, Resim sanatında genel olarak pano, tuval ya da benzeri bir zemin anlamında kullanılsa da teknik açıdan zeminin boyaya hazırlanmasıdır. Amaç, boya ile zemini ayırarak emiciliğini azaltmak ve boyaların parlaklığını sağlamaktır. Astarla karıştırılmaması gereken zeminin hazırlanmasında farklı malzemeler kullanılır.
- Beden Eğitimi ve Spor, Taban, döşeme, yer.
- Fen Bilimleri, Taban, döşeme, yer.
- isim Taban, döşeme, yer"Kırmızı bir zemin üstünde bir sürü insan, havada uçan beyaz bir kuşa bakıyorlardı." - M. Ş. Esendal
- Kumaş, süslü kâğıt, halı, yer muşambası, tablo vb. desenli nesnelerde, biçimlerin üzerinde yer aldığı renk"Zemini mavi bir halı. Zemini beyaz bir basma."
- Temel, dayanak"Asıl sohbet zemini nadide yemek tarifi, köşk ve bahçe tanzimidir." - R. H. Karay
- Ortam"1908'den önceki zemin ve zamanı göz önüne almalı." - Y. K. Beyatlı
- Yeryüzü, dünya
Zemin ile ilgi cümleler (2)
Cümleleri oylama yaparak üst sıralara veya listenin en altına gönderebilirsin :).
0 Zaten zemin bu maraz tohumunun serpilmesine pek uygundur. Saray ve Ötesi - Halid Ziya Uşaklıgil
0 O kaskatı deri botlar, tahta zemin üzerinde
tok sesler çıkarıyordu. Fedai - Harold Robbins
"zemin" ile ilgili yukarıdaki cümleleri beğenmedin mi? o zaman yeni cümle görmek için aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de zemin -
zemin katı : isim Giriş katı"Bu da derde deva olamayınca zemin katını bakkal dükkânına tahvil etti." - Ö. Seyfettin
-
ıslak zemin : isim, mimarlık İnşaat sektöründe mutfak, banyo, tuvalet vb. suyla teması olan bölümlerin yüzeyi
-
hemzemin : sıfat Aynı düzeyde olan
-
zemin hazırlamak : uygun ortam yaratmak"Kırmızı bir zemin üstünde bir sürü insan, havada uçan beyaz bir kuşa bakıyorlardı." - M. Ş. Esendal
-
zemin ve zamana uygun : konuya, içinde bulunulan şartlara uygun"Kırmızı bir zemin üstünde bir sürü insan, havada uçan beyaz bir kuşa bakıyorlardı." - M. Ş. Esendal