anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

double

Kelimeler > D ile başlayan kelimeler > double nedir ?
double
double, double nedir ,double ne demek
  • eş

    isim Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri"Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun." - Ö. Seyfettin

  • iki

    isim Birden sonra gelen sayının adı

  • çift

    sıfat Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler)

  • çifte

    sıfat İkisi bir arada bulunan veya ikili"Güzel sevme derler nasıl sevmeyim / Kaşlar arasında çifte benler var" - Karacaoğlan

  • kopya

    isim Bir sanat eserinin veya yazılı bir metnin taklidi, asıl karşıtı"Edebiyatımız iptidai, resmimiz basit, felsefemiz kopya, okuma yazma bilmek bir irfan sayılıyor." - P. Safa

  • oyun

    isim Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence"Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur."

  • duble

    isim Belirli miktarın veya büyüklüğün iki katı"İçi öyle yanıyordu ki elinde olmadan buğulu bira dubleleri, bardak çatlatan nar şerbetleri kuruyor." - A. İlhan

  • ikili

    sıfat İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan"İkili koltuğun kenarındaki ufacık, simsiyah delik, bebeği görmeye gelen bir akrabanın sigarasının külünden hatıraydı." - E. Şafak

  • katlı

    sıfat Katlanmış, bükülmüş"Katlı mendilleri dolaba koydu."

  • iki yüzlü

    sıfat İki tarafı olan"İki yüzlü kumaş."

  • ayni

    sıfat Gözle ilgili

  • kat

    isim Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü"Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık." - S. F. Abasıyanık

  • kat

    isim Kesme, kesilme

  • tiyatro

    isim Dram, komedi, vodvil vb. edebiyat türlerinin oynandığı yer"Her tiyatronun holünde ille smokinli bir müdüre rastlayacaksınız." - H. Taner

  • katlanmak

    nsz Katlama işi yapılmak"Minnacık bir kir, olduğu yerde durmuyor, dakikada üçe beşe katlanarak çoğalan mikroplar üretiyordu." - E. Şafak

  • bükmek

    -i Sertçe çevirmek, kıvırmak"Bu kez onu sürmeden olduğu yerde büküp altına aldı." - S. Birsel

  • bükülmek

    nsz Bükme işine konu olmak, katlanmak"Yerde kenarı bükülmüş bir seccade vardı." - F. R. Atay

  • dolandırıcı

    isim Birini aldatarak mal veya parasını alan kimse, ayyar, tokatçı"Tükürük müfettişi meğer meşhur bir dolandırıcı imiş." - B. Felek

  • hilekâr

    sıfat Hileci"Münafık, hilekâr, mürai bir adam olarak şöhret almışsınız." - E. E. Talu

  • katlamak

    -i Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek"Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu." - S. F. Abasıyanık

  • aldatmak

    -i Beklenmedik bir davranışla yanıltmak"Ama bu münferit hayranlıklar aldatmamalı bizi." - C. Meriç

  • hile

    isim Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika

  • sıkmak

    -i Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak"Yalnız kalan kadın titriyor, hıçkırarak kucağındaki yavrusunu sıkıyor." - Ö. Seyfettin

  • aldatma

    isim Aldatmak işi, deside, al, hıyanet

  • kazık atmak

    aldatmak, kazıklamak"Çadır kazığı." "Hayvanı kazığa bağlamak."

  • ikişer

    sıfat İki sayısının üleştirme sayı sıfatı

  • kontr

    Boks, Rakibin yumruğunu etkisiz hale getirme,engelleme.

  • Beyzbol, İkinci kaleye ulaşmayı sağlayan başarılı vuruş.
  • bukülmüş
  • iki kat
  • iki kişilik
  • iki misli
  • iki elli
  • iki ile çarpmak
  • iki kat yapmak
  • iki kere
  • iki misli olmak
  • iki misli yapmak
  • vu cudunu kıvırmak
  • çabuk yürüyüş
  • çift çift
  • çifte kontrol yapmak
  • çift, koşa, iki, iki kişilik, iki misli, benzer, eş, duble
  • aslında hiçbir anlamı olmayan kelimeler uydurarak konuşma. doubletime hızlı yürümek. double time hızlı yürüyüş
  • aynı yoldan geri dönmek
  • bir burunu dolaşmak
  • den su hattının üzerinde iki güvertesi bulunan gemi. doubleedged iki tarafı keskin
  • dublorluk etmek
  • emniyet tedbiri olarak tekrar gözden geçirmek. double chinned çifte gerdanlı
  • for ile dublorluk etmek
  • hem lehte hem aleyhte olan. doubleended iki ucu bir olan. doubleender iki yönde aynı kolaylıkla gidebilen lokomotif veya gemi. double
  • iki buklum etmek veya olmak
  • iki elle kullanılmaya mahsus. doubleheaded çift başlı. doubleheader iki lokomotifle çekilen tren
  • iki misli kıymeti olmak
  • iki misli tesiri olan. double agent iki taraflı çalışan casus. doublebanked den kürekçileri çift çift oturan
  • iki misli. doubleacting iki taraflı çalışan
  • iki mislini ihtiva etmek
  • kaldırıma paralel park etmiş bir arabanın yanına park etmek. doublequick çok çabuk
  • kazık atma. doubledate iki çiftin birlikte gezmesi. doubledealer iki yüzlü kimse
  • murai doub letree çift atlı arabada terazi. see double çift görmek sleep double bir yatakta iki kişi yatmak.
  • sahtekar kimse. doubledecker iki katlı otobüs veya yatak
  • sin dublör
  • çeşitli anlamlar verilebilecek söz
  • çift düğmeli. double check tekrar kontrol etmek
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • ugly
  • quarrelsome
  • unfavorable
  • backward
  • azure
  • inimical
  • morose
  • this
  • inverted
  • opposing

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı