-
eş sıcak : sıfat, coğrafya Sıcaklığı eşit olan (yeryüzü noktası), izoterm
-
eşkenar : sıfat, geometri Kenarları eşit olan
-
eş adlı : sıfat, dil bilgisi Sesteş
-
eş anlam : isim, dil bilgisi Sözler arasında anlam birliği olması durumu"Çoğu zaman eş anlamda kullandığımız bu sözcüklerin arasındaki fark düşündürücüydü." - T. Uyar
-
eş anlı : sıfat Eş zamanlı
-
eş bacaklılar : isim, hayvan bilimi Denizlerde, karalarda ve tatlı sularda, başka hayvanların asalağı, asalakların ara konakçısı veya özgür olarak yaşayan kabuklular takımı
-
eş basınç : isim, coğrafya Hava basınçları eşit olan yeryüzü noktalarını birleştirdiği varsayılan eğri, izobar, izobar eğrisi
-
eş başkan : isim Bir kurul, toplantı veya kongrenin başkanlığını yapanlardan her biri
-
eş biçim : isim, kimya Başka bir şeyin biçim veya yapı bakımından aynısı olan şey, izomorf
-
eş cinsel : isim Duygusal veya cinsel olarak kendi cinsine ilgi duyan kimse, homoseksüel
-
eş değer : sıfat Değer yönünden birbirine eşit olan, muadil"Birinden bir şey istemenin işkence çekmekle eş değer olduğunu anlayacaktık." - A. Kutlu
-
eş deprem : isim, jeoloji Çeşitli yerlerde aynı hızla duyulmuş olan deprem
-
eş dost : isim Tanıdıklar"Sağlığını sormaya gelip giden eş dostun ağzı da sıkı sıkı tembihlenip kilitlenince..." - A. İlhan
-
eş eksenli : sıfat Eksen ölçüleri eşit olan (motor)
-
eş güdüm : isim Belli bir amaca ulaşmak için türlü işler arasında bağlantı, ilişki, düzen ve uyum sağlama, koordinasyon
-
eş kanatlı : isim, hayvan bilimi Kabuklu bitler, yaprak bitleri ve ağustos böcekleri gibi bitki sağlığı yönünden çok önemli familyaları içine alan, zarsı kanatları bir boyda, hortumlu böcekler takımının bir alt takımı
-
eş koşma : isim, din b. (***) Tanrı'nın birden çok olduğuna inanma, Tanrı'ya ortak koşma, şirk
-
eş merkezli : sıfat Merkezleri aynı olan (iki veya daha çok şekil)"Eş merkezli iki çember."
-
eş ölçüm : isim, geometri Noktalar arasındaki uzaklığı olduğu gibi koruyan noktasal dönüşüm, izometri
-
eş sesli : sıfat, dil bilgisi Sesteş"Sayı adı "yüz" ile "çehre" anlamındaki "yüz" eş sesli iki kelimedir."
-
eş yapı : isim, bitki bilimi Bol yağmur yağan orman bölgelerinde büyüyen ağaçların gövdelerindeki bölümler arasında belirli yapısal özellik farklarının bulunmaması durumu
-
eş yapım : isim İki tarafın ortak olarak oluşturduğu yapım"Türk-Alman eş yapımı bir film üzerinde çalışmalara başlandı."
-
eş yükselti : isim, coğrafya Yükseklikleri birbirine eşit olan yerler, izohips
-
eş zaman : sıfat Aynı zaman içinde hareket eden, senkron, asenkron karşıtı
-
döl eşi : isim, anatomi Memelilerde ana ile dölüt arasında kan alıp verme işini sağlayan organ, son, eş, meşime, etene, plasenta
-
eş tutmak : talimde veya oyunda ikişer olmak için arkadaş seçmek"Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun." - Ö. Seyfettin
-
eşi benzeri (veya manendi veya menendi) olmamak (veya bulunmamak veya yok) : benzeri olmamak"Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun." - Ö. Seyfettin