- borda
isim, denizcilik Geminin veya kayığın yanı, alabanda karşıtı"Bir motorla bordamıza yanaşıp karaya çıkardı bizi." - A. Erhat
- masa
isim Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya"Arkasındaki masada biri gözlüklü iki adam vardı." - Y. Atılgan
- tahta
isim Çeşitli işlerde kullanılmak üzere düz, enlice, uzun ve az kalın biçimde işlenmiş ağaç parçası"Tahtaları oynattığında üzerine topraklar dökülmeye başladı." - İ. O. Anar
- kara tahta
isim Okullarda üzerine tebeşirle yazı yazılan, tahtadan yapılmış, siyah veya yeşil renkli, geniş levha, yazboz tahtası, tahta
- oda
isim Evin veya herhangi bir yapının oturma, çalışma, yatma gibi işlere yarayan, banyo, salon, giriş vb. dışında kalan, bir veya birden fazla çıkışı olan bölmesi, göz"Her odanın ziyareti bir saat sürmüştü." - A. Haşim
- yemek
isim Yemek yeme, karın doyurma işi"Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni." - N. Cumalı
- yemek
-i Ağızda çiğneyerek yutmak"Adam o kadar çabuk yiyor ki hizmetçi ekmek yetiştiremiyor." - B. Felek
- sofra
isim Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu"Yemek vakti gelmiş, misafirler sofraya oturmuşlardı." - R. N. Güntekin
- sahne
isim İzleyicilerin kolayca görebilmeleri için genellikle yerden belli bir ölçüde yüksek yapılan, oyun, müzik vb. gösteri yapmaya uygun yer, oyunluk"Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu." - M. And
- heyet
isim Kurul"Heyet ve miralay Galip Bey huzura girdiler." - N. F. Kısakürek
- kurul
isim Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble
- pansiyon
isim Bütünü veya bir bölümü sürekli veya belli bir zaman için kiraya verilen, isteğe göre yemek de veren ev"Bu hâlimize karşı bize pansiyonunuzda oda vermeyi kabul eder misiniz, etmez misiniz?" - N. F. Kısakürek
- idare
isim Yönetme, yönetim, çekip çevirme"Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş." - Atatürk
- ilan panosu
isim Duyurumluk
- yönetim kurulu
isim Bir kuruluşu yönetmekle görevlendirilmiş kimselerin hepsi, umumi heyet
- dolap
isim Genellikle tahtadan yapılmış, bölme veya çekmelerine eşya konulan kapaklı mobilya
- sancak
isim Bayrak, liva
- kereste
isim Tomrukların boyuna biçilmesiyle elde edilen ve marangozlukla inşaatta kullanılan nitelikli ağaç"Dağdan kestim kereste / Kuş besledim kafeste" - Halk türküsü
- levha
isim Bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha"İçeri girince göze ilk çarpan şey duvardaki yazı levhaları oluyordu." - R. N. Güntekin
- rol almak
bir oyunda görev almak"Genç bir çocuk yanıma sokuldu, artistliğe hevesliymiş, eğer filmde rol verirsek bedava artistlik yaparmış." - F. Otyam
- yiyecek
isim Yenmeye elverişli olan her şey"İnsan barınacak yerler yaptı, yiyeceğini pişirerek yemeye başladı." - N. Hikmet
- komisyon
isim Alt kurul
- iaşe
isim Yedirip içirme, besleme, bakma"İaşe son derece fena idi, açıkçası kıtlık vardı." - R. H. Karay
- kalas
isim Kalın biçilmiş uzun tahta
- bordalamak
-i, denizcilik İki deniz taşıtı birbirine yanaşmak"Selim sandalını öteki kayığa bordaladı." - Halikarnas Balıkçısı
- karton
isim Kâğıt hamuruyla yapılan, ayrıca içinde bir veya birkaç lif tabakası bulunan kalın ve sert kâğıt
- yazı tahtası
isim Okullarda üzerine yazı yazılan, genellikle kara tahta
- içecek
isim İçilen her şey, meşrubat"Burada yiyecek, içecek her şey var."
- mukavva
isim Kalın karton"Benden iş çıkaramayacağını anlayan çocuk, yazgısına razı olarak mukavva tezgâhının başına dönüyor." - A. Ümit
- pano
isim Üzerine bildiri, açıklama veya tanıtma kâğıtları tutturmak için hazırlanmış levha
- sörf
isim, spor Özel kayma aracı ve yelkenlisi ile denizde yapılan bir spor türü
- binmek
-e Yüksek bir şeyin veya bir hayvanın üstüne çıkıp ayaklarını sallandırarak oturmak"Belki de atlara binerek dolaşırız." - R. H. Karay
- borda etmek
yandan yanaşmak"Bir motorla bordamıza yanaşıp karaya çıkardı bizi." - A. Erhat
- idare heyeti
- oyun tahtası
- pansiyoner olmak
- tahta döşemek
- tahta ile kaplamak
- tahta, kalas, kereste, oyun tahtası, ekmek tahtası, ilan tahtası, not tahtası, yemek, yönetim kurulu, tahtayla kaplamak,
- denç borda etmek
- denç borda etmek.
- döşeme tahtası
- karatahta
- para karşılığında yiyecek içecek temin etmek
- rol almak.
- yapı grubu