-
diş gıcırdatmak : öfkesini davranışlarıyla göstermek
-
diş çıkarmak : çene kemikleri içinde bulunan diş, diş etini deldikten sonra ağız boşluğuna doğru sivrilmek
-
diş açmak : madenî boruları birbirine birleştirebilmek amacıyla özel aletle sarmal yiv ve set oluşturmak
-
diş geçirmek : zorla veya inatla istediğini yaptırmak
-
diş göstermek : güçlü olduğunu, saldırıya geçebileceğini durumuyla belli etmek, tehdit etmek
-
dişe dokunmak : işe yarar olmak, önemli olmak, yerinde ve anlamlı olmak
-
dişinden tırnağından artırmak : yiyecek giderlerini kısarak para biriktirmek
-
dişine göre : gücünün yeteceği, altından kalkabileceği bir durumda
-
dişine vurmak : ısırmak, dişlemek
-
dişine kestirmek : birini alt edeceğine veya dövebileceğine inanmak
-
dişini sıkmak : darlığa, sıkıntıya dayanmak, katlanmak
-
dişini tırnağına takmak : çok büyük güçlüklere, sıkıntılara katlanmak
-
dişinin kovuğuna bile gitmemek : yiyecek çok az gelmek
-
dişleri dökülmek : yaşlanmak, ihtiyarlamak
-
dişten tırnaktan artırmak : dişinden tırnağından artırmak