- iş
isim Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- Türk
özel, isim Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse"Ne mutlu Türk'üm diyene!" - Atatürk
- ödev
isim Yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre ve yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife, vecibe"Şimdiye kadar ihmal ettiğim için kendimi suçlu saydığım bir ödevi yerine getirdim." - N. Hikmet
- görev
isim Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş
- ayırma
isim Ayırmak işi"Yapılabilecek şeylerle yapılamayacakları daha ilk anda ayırmasını biliyordu." - T. Buğra
- tayın
isim, askerlik Asker azığı"Tayın çizelgelerini düzenliyorum, ambar defterini işliyorum." - E. Bener
- nasip
isim Birinin payına düşen şey
- atama
isim Atamak işi, tayin, nasıp"Personel atama işlemleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir." - Anayasa
- havale
isim Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme"Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor."
- atanma
isim Atanmak işi, tayin edilme
- temlik
isim Mülk olarak verme
- tahsis etme
- feragat senedi
- havale senedi
- okul ödevi
- tayin edilen şey
- tayin etme
- davanın görulmesi için gün tayin edilmesi
- ev ödevi
- feragat etme
- iş, görev, ayırma, tahsis etme
- müflisin malınl bir vekile emaneten teslim ve havale
- tayin atama