- iş
isim Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- aşı
isim, kimya Birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen, o hastalığın mikrobuyla hazırlanmış eriyik
- yama
isim Delik ve yırtığı uygun bir parça ile onarma, kapatma
- nakletmek
-i Nakil işini yapmak, bir yerden başka bir yere geçirmek, iletmek"İkisi de koluna girerek hastayı otomobile naklettiler." - P. Safa
- rüşvet
isim Yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar"Bu zat rüşvetin, hediyenin korkunç bir düşmanıymış!" - Ö. Seyfettin
- aşılamak
-i, -e, tıp (***) Vücutta bağışıklık yaratmak veya yerleşmiş bir hastalığa karşı koyabilmek için hazırlanmış bir aşıyı vücuda vermek, aşı yapmak
- eklemek
-i Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek"Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir." - T. Buğra
- rüşvet almak
rüşvet olarak verilen parayı veya malı kabul etmek"Bu zat rüşvetin, hediyenin korkunç bir düşmanıymış!" - Ö. Seyfettin
- amel
isim Yapılan iş, edim, fiil
- yolsuzluk
isim Yolsuz olma durumu"Bir müdafaa cephesi tutacağız ama paşanın yolsuzluktan akla karayı seçtiğini kendi yazılarında okudum." - S. M. Alus
- suistimal
isim Görev, yetki vb.ni kötüye kullanma"Hırsızlıkla veya suistimalle elde ettiğini iddia etmek doğru olmaz." - H. E. Adıvar
- aşılanmak
nsz Aşılama işine konu olmak
- para yeme
- aşı, calak, peyvent,
- aşılanmak .
- nüfuzunu kişisel yararına kullanmak. grafter menfaatçi kimse
- rüşvet ile geçinen kimse .