- iş
isim Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- kütük
isim Kalın ağaç gövdesi
- ödev
isim Yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre ve yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife, vecibe"Şimdiye kadar ihmal ettiğim için kendimi suçlu saydığım bir ödevi yerine getirdim." - N. Hikmet
- görev
isim Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş
- not
isim Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı"Kitaplardan birinin kenarına bir not yazmışsın." - R. N. Güntekin
- pusula
isim Üzerinde kuzey güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan kadranlı araç, yön belirteci"Tam kutup noktasında pusula deli olmuş gibi dönmeye başlar." - Ö. Seyfettin
- pusula
isim Küçük bir kâğıda yazılmış kısa mektup, tezkere"Hücrenin kapısında delikten bana bakan ere bir pusula uzatıp kumandana götürmesini istiyorum." - N. F. Kısakürek
- vazife
isim Ödev"Sana karşı olan vazifelerimde kusur mu ediyorum?" - A. M. Dranas
- yerleştirmek
-e Yerleşmesini sağlamak"Düven tahtasının altına çakmak taşlarını yerleştiriyordu." - C. Uçuk
- kışla
isim, askerlik Askerlerin toplu olarak barındıkları yapılar bütünü"Gece gündüz kışlada kaldığımızdan sivil hayat ile temasımız pek azdı." - F. R. Atay
- konaklatmak
-i Konaklama işini yaptırmak
- konak yeri
- konak tezkeresi
- bu ikametgâhı temin için çıkarılan yazılı veya sözlü emir
- demir veya çelik çubuk
- kışla, baraka
- yer temin etmek
- yer temin etmek.