- hesap
isim Aritmetik
- addetmek
-i Saymak"Üftade artık meseleyi kapanmış addediyor." - A. İlhan
- hesap etmek
bir işin kazancıyla giderini karşılaştırarak bir sonuca varmak
- hesap görmek
alacakla vereceği karşılaştırıp ödeşmek
- hesaba katmak
dikkate almak, göz önünde bulundurmak
- düşünmek
-i Aklından geçirmek, göz önüne getirmek"Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım" - N. H. Onan
- hesaplamak
-i Hesap işlemini yapmak, hesap etmek
- sanmak
nsz Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek, zanneylemek"Babam, hiç hoşnut olmadığımı, beni yine sevindiremediğini sandı." - A. Ağaoğlu
- saymak
-i Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak"Nara sormuşlar: -Tanelerin kaç tane? Yiyenler saysın bana ne- demiş." - B. R. Eyuboğlu
- güvenmek
-e Güven duymak, güveni olmak, itimat etmek"Dostumuza güvenmeyelim de düşmanımıza mı güvenelim?" - B. R. Eyuboğlu
- ummak
nsz Bir şeyin olmasını istemek, beklemek"Umarım ki siz de mayıs hakkındaki bu sevgimi benimle paylaşırsınız." - B. Felek
- ABD
Kur’an-ı Kerim, Kul, Allah'a ibadet eden kimse.
- tutmak
-i Elde bulundurmak, ele almak"Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu." - Ö. Seyfettin
- zannetmek
nsz Sanmak"Gıptayla bakıp zaman zaman gökyüzüne / Rüzgârları hür, kuşları hür zannederiz" - A. N. Asya
- tahmin etmek
yaklaşık olarak değerlendirmek, oranlamak
- farzetmek
- sayı saymak
- itimat etmek
- hükmünde tutmak
- düşünmek. reckon with le hesap görmek
- hesaba katmak.
- hesaplamak, sanmak, tahmin etmek, saymak, ...gözüyle bakmak
- on ile itimat etmek