-
parmak atmak : birini parmakla taciz etmek"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu
-
parmak basmak : imza yerine parmağını mürekkebe batırarak bir yere bastırmak"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu
-
parmak bozmak : çocuklar arasında arkadaşlığı sona erdirmek, küsmek"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu
-
parmak ısırmak : büyük şaşkınlık duymak"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu
-
parmak kadar : çok küçük"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu
-
parmak kaldı : "az kaldı, az kalsın, neredeyse" anlamında kullanılan bir söz"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu
-
parmak kaldırmak : bir toplulukta söz istemek için işaret parmağını açık bırakarak kapalı eli yukarı kaldırmak"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu
-
parmağı olmak : bir işi olumsuz yönde etkilemek, bir işe karışmış olmak"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu
-
parmağına dolamak : bir konuyu, bir kimseyi ele alıp sürekli uğraşmak, diline dolamak"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu
-
parmağını bile kıpırdatmamak (veya oynatmamak) : bir iş için hiçbir davranışta bulunmamak"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu
-
parmağını yaranın üzerine basmak : asıl derdi veya bir derdin asıl sebebini göstermek"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu
-
parmağının ucuyla (veya ucunda) çevirmek : bir işi kolayca ve ustalıkla yapabilmek"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu
-
parmakla gösterilmek : bir şey az bulunmak"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu
-
parmakla sayılacak kadar az olmak : çok az olmak"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu
-
parmaklarını (birlikte) yemek : yemeği çok beğenmek"Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz." - A. Ağaoğlu