anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

Ocak anlamı nedir? , Ocak ne demek ?

Kelimeler > O ile başlayan kelimeler > ocak nedir?

Ocak
anlamı isim

'Ocak' 1 kelime ve 4 harften oluşmaktadır.

ocak foto galeri
  • nedir Tarih, Yeniçeri teşkilâtı hakkında kullanılan bir deyim.
  • nedir Sosyal Bilgiler, Yer üstünde veya yer altında cevher çıkarılan yer.
  • nedir isim Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma vb. amaçlarla kullanılan yer"Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar." - Halikarnas Balıkçısı
  • nedir Şömine"Ocağın önünde oturup acayip bir dikkatle odunların yanışına bakar." - Y. K. Karaosmanoğlu
  • nedir Isı vererek üzerine veya içine konulan maddeleri ısıtan, pişiren, kaynatan, eriten araç veya alet"Anlaşılan çamaşırcı giderken ocağı tam söndürmemiş olacak." - H. Taner
  • nedir Kahvelerde, kuruluşlarda çay, kahve vb.nin yapıldığı yer"Konuşmalar iyice kızışmaya başladığı vakit kahve ocağının önünde görünür." - S. Birsel
  • nedir Yer üstünde veya yer altında cevher çıkarılan yer"Mermer ocağı. Kömür ocağı."
  • nedir Bahçelerde veya bostanlarda her tür meyve ve sebze tohumu veya fidesinin dikimi için ayrılmış toprak çukuru"Mustafa, arkasına güçlü kuvvetli bir kadın takmış, üç evleğine çizgiler, ocaklar açıyordu." - S. F. Abasıyanık
  • nedir Aynı amaç ve düşünceyi paylaşanların kurdukları kuruluş veya toplandıkları, görev yaptıkları yer"Başlangıçtan beri burası bir vatansever ocağı idi." - F. R. Atay
  • nedir Yılın birinci ayı, kânunusani"Ocak ayını sevmem, oldum olası." - B. Felek
  • nedir tarih Yeniçeri teşkilatını oluşturan odalardan her biri
  • nedir Ev, aile, soy"Henüz temelleri atılmayan kendi ocağım kurulmadan yıkılmıştı." - A. Gündüz
  • nedir Halk hekimliğinde bir önceki kuşaktan el verme suretiyle aktarılan bilgileri kullanarak belirli bir şikâyeti veya hastalığı iyileştirdiğine inanılan aile

Ocak ile ilgi cümleler (2)

Cümleleri oylama yaparak üst sıralara veya listenin en altına gönderebilirsin :).

1

Fakat ocak ayının içinde okullar açılmış, öğrenciler yerleşmiş ve öğretim başlamıştı. Mor Salkımlı Ev - Halide Edib Adıvar

-1

Vaka i Hayriye ile ocak ortadan kaldırıldıktan bir süre sonra II. İstanbul Gezi Rehberi - Murat Belge

"ocak" ile ilgili yukarıdaki cümleleri beğenmedin mi? o zaman yeni cümle görmek için aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de ocak
  1. kahve ocağı : isim Kahve, iş yeri, han vb. yerlerde kahve, çay vb. pişirilen yer"Kahveci, başını iki eli arasına almış, kahve ocağında oturuyordu." - S. F. Abasıyanık

  2. taş ocağı : isim Yapı işlerinde kullanılacak taşların çıkarıldığı yer"Mühendislerin keşfine göre, taş ocağı olarak işletilirse yirmi senede dümdüz olabilirmiş." - Y. K. Beyatlı

  3. ocak taşı : isim Ocağın çevresine yerleştirilen ateşe dayanıklı taş

  4. aile ocağı : isim Aile bireylerinin karşılıklı dayanışma, sevgi ve saygı içinde birlikte yaşayıp büyüdüğü ortam"Neşeli, memnun bir aile ocağı vücuda getireceğiz." - H. C. Yalçın

  5. gaz ocağı : isim Gaz yağıyla yanan ocak"Cezvedeki süt çoktan taşmış, gaz ocağının her tarafına köpük köpük yayılırken ateşi de söndürmüştü." - E. Şafak

  6. baba ocağı : isim Babadan, dededen kalma mülk veya bir kimsenin içinde doğup büyüdüğü, yaşadığı ev, toprak, yurt, babaevi, baba bucağı, baba yurdu"On yıl var ayrıyım Kına Dağı'ndan / Baba ocağından, yâr kucağından" - F. N. Çamlıbel

  7. maden ocağı : isim Kazılarak maden cevheri çıkarılan yer

  8. acemi ocağı : isim, tarih Osmanlı ordusuna kapı kulu eri yetiştirmek için kurulan okul

  9. elektrik ocağı : isim Elektrik enerjisi ile çalışan ve ısıtma ve pişirme aracı olarak kullanılan alet

  10. ocakbaşı : Ateş yanan yerin çevresi

  11. çay ocağı : isim Çayevi

  12. kör ocak : isim Çocuksuz aile

  13. deprem ocağı : isim, coğrafya Deprem dalgalarının başladığı nokta, hiposantır

  14. sağlık ocağı : isim Mahalle, köy, kasaba vb. idari birimlerde vatandaşın sağlık sorunlarının giderildiği, tedavilerinin yapıldığı devlet kuruluşu, sağlıkevi, dispanser

  15. kireç ocağı : isim Kireç yapmak için kireç taşlarının yakıldığı fırın

  16. parti ocağı : isim Parti çalışmalarının yapıldığı en küçük birim"Burası senin bildiğin parti ocaklarından değil, kahve ocağı." - R. Ilgaz

  17. kum ocağı : isim Yapı işlerinde kullanılacak kumun çıkarıldığı yer

  18. ocakeşeği : isim Ocakta odunları dayayarak çatmaya yarayan üç ayaklı demir araç

  19. ocak kaşı : isim Ocağın içinde üstüne kazan, tencere oturtmaya yarayan yer

  20. ocak katı : isim, madencilik Belirli bir düzeyde hazırlanmış galeri ağının tümü

  21. od ocak : isim Mal, mülk, maddi zenginlik"Evi barkı, odu ocağı yerinde, parası cebindeydi." - C. Uçuk

  22. asker ocağı : isim, askerlik Askerlik ödevinin yapıldığı kışla, ordugâh, tahkimli bölge, gemi, tersane vb. hizmet yerleri

  23. aş ocağı : isim Yemeğin pişirilip yoksullara dağıtıldığı yer"Kızılayın aş ocakları."

  24. bostancı ocağı : isim, tarih Bostancıların bağlı oldukları ocak

  25. humbara ocağı : isim, tarih Humbara yapan veya savaşta humbara kullanan bölük

  26. ispirto ocağı : isim İspirtoluk"Kapıcının karısının ispirto ocağında kızarttığı patlıcanları yiyorduk." - A. Ağaoğlu

  27. ocağı batmak : yuvası yıkılmak veya soyu tükenmek"Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar." - Halikarnas Balıkçısı

  28. ocağı kör kalmak : soyu tükenmek, soyunu devam ettirecek bir çocuğu olmamak"Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar." - Halikarnas Balıkçısı

  29. ocağı sönmek : aile dağılmak, yok olmak, çoluk çocuk yok olmak"Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar." - Halikarnas Balıkçısı

  30. ocağı tütmek : soyu devam etmek"Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar." - Halikarnas Balıkçısı

  31. ocağına düşmek : birine koruması için sığınmak veya yardım etmesi için yalvarmak"Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar." - Halikarnas Balıkçısı

  32. ocağına incir (veya darı) dikmek (veya ekmek) : birinin evini barkını dağıtmak"Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar." - Halikarnas Balıkçısı

  33. ocağını yeşertmek : birinin aile yuvasını canlandırmak"Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar." - Halikarnas Balıkçısı


Harf Analizi

  1. - Ünlü harf (2 tane) : o,a
  2. - Ünsüz harf (2 tane) : c,k
  3. - Kalın Ünlüler : (2 tane) : o,a
  4. - Sert Ünsüz : (1) : k
  5. - Yumuşak Ünsüzler : ( 1) : c

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • Lament
  • Auspiciousness
  • Karma
  • Yen
  • Cast
  • Housefly
  • Train
  • Common blackbird
  • Space
  • Wainscot

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı