- teker
isim Tekerlek"Araba tekeri. Makine tekeri."
- araba
isim Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı"Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır." - E. Şafak
- çember
isim, matematik Merkez denilen sabit bir noktadan aynı uzaklık ve düzlemdeki noktalar kümesinin oluşturduğu kapalı eğri
- bisiklet
isim Tekerlekleri pedal aracılığıyla ayakla döndürülen binek aracı, çiftteker, derrace, velespit"Baharda iki kardeşe bisikletler alındı." - A. Kutlu
- vasıta
isim Araç"Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür." - Atatürk
- dolap
isim Genellikle tahtadan yapılmış, bölme veya çekmelerine eşya konulan kapaklı mobilya
- ok meydanı
isim, tarih Ok atma ustalığı edinilen veya ok atma yarışı yapılan alan
- iskele alabanda
ünlem, denizcilik Dümeni sol yana doğru sonuna kadar çevirme komutu
- iskele kelepçesi
isim İnşaatın dış yüzeyine kurulan iskeleyi birbirine bağlamaya yarayan bağlantı parçaları
- kökten çiçekli
isim, bitki bilimi Çiçekleri kök saptan veya kök yanından süren bitki çeşitleri
- dümen
isim Hava ve deniz taşıtlarında, taşıta istenilen yönü vermeye ve belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan hareketli parça
- direksiyon
isim Taşıta istenilen yönü vermeye ve taşıtı belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan düzenek, yönelteç"Önümüze geçen pahalı bir Alman arabasıydı, direksiyonundaki de bir başka kalas." - S. Dölek
- dönme
isim Dönmek işi"Dönmeyi kararlaştırmış da olsa bir aksilik, mutlaka bir aksilik, benim saadetime engel olacaktı." - T. Buğra
- dönme dolap
isim Eğlence alanlarında, bir eksen çevresinde yukarıdan aşağı dönen ve oturma yerleri olan eğlence aracı"Her işten sıkıldı ama lunaparkların işlemeli dönme dolaplarına bakmaktan hiç sıkılmadı." - A. Ağaoğlu
- tekerlek
isim Merkezde bulunan, bir eksenin çevresinde dönebilen çember, teker"Bozuk düzen taşların üstünde tıkırdayan / Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor" - F. N. Çamlıbel
- dönmek
nsz Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek"İçeride anahtarın acı bir gıcırtıyla döndüğünü duydum." - Y. Z. Ortaç
- deveran
isim Dolaşım, dönme
- yuvarlanmak
nsz Kendi üzerinde dönerek hareket etmek"Fıçı yuvarlanıyor."
- döndürmek
-i, -e Dönmesini sağlamak
- sürmek
-i, -e Yönetip yürütmek, sevk etmek
- çark
isim Bir eksenin döndürdüğü tekerlek biçimindeki makine parçası"Çarklar dönüyor, küçük çark büyüğünü döndürüyor." - S. F. Abasıyanık
- yönelteç
isim Direksiyon
- dümen dolabı
Denizcilik, Dümen yekesine bağlı mekanizmasını çevirebilmek için yapılmış olan aygıt.
- kodaman
isim İleri gelen, para veya makam sahibi kimse
- sürülmek
-e Sürme işine konu olmak veya sürme işi yapılmak"İki delikanlı dalga geçip otururlarken kapı yeniden sürüldü." - M. Ş. Esendal
- çarkıfelek
isim Yakıldığında dönerek kıvılcım saçan donanma fişeği
- tekerlek, direksiyon
- tekerlekler üzerinde taşımak
- yürüten unsur
- çark gibi çevirmek
- çog