-
bir araba : isim Odun, kömür vb. bazı şeylerin ölçü birimi
-
şeytanarabası : isim, bitki bilimi Bazı bitkilerin havada uçuşan uzun ve ince tüylü tohumu
-
araba falakası : isim Çift atlı arabalarda, okun dibinde ve iki yanında bulunan, uçlarına koşum kayışları bağlanan ağaç bölüm
-
araba mezarlığı : isim Kullanılmaz duruma gelmiş veya eski arabaların bırakıldığı yer
-
araba vapuru : isim Arabalı vapur"Sen de gel bakalım! Araba vapurunda işe başla!" - N. F. Kısakürek
-
yaylı araba : isim Yaylı"Bir yaylı araba Süleyman Çavuş'un evi önünde durdu, abani sarıklı genç bir adam başını uzatıp etrafına bakındı." - M. Ş. Esendal
-
at arabası : isim Çeşitli yükleri taşımak için kullanılan, dört tekerlekli, at koşulmuş taşıt"Fabrikalarda çalışan işçiler at arabalarıyla gelen eşyaları, oradan oraya koşturan insanları pencerelere birikip gülerek seyrettiler." - L. Tekin
-
çöp arabası : isim Süprüntülerin, atıkların taşındığı araba"Medine şehri arabası, İstanbul çöp arabalarının aynıdır." - F. R. Atay
-
domuz arabası : isim Ağır yükleri yakın yerlere taşımak için kullanılan, ufak tekerlekli, üstü düz, alçak araba
-
el arabası : isim Elle sürülen taş, toprak vb. taşımaya yarayan, tek tekerlekli ve iki kollu, küçük araba
-
kağnı arabası : isim Kağnı"Şimdi önümüzde bir kağnı arabasının yılankavi çizgileri uzanıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kira arabası : isim Kiralık kullanılan araba, taksi vb"Nihayet ışıklı bir caddeye çıkınca ilk rastladığım kira arabasına bindim." - R. H. Karay
-
makam arabası : isim Yüksek makamdaki bir kimse için ayrılan araba, makam otomobili
-
muhacir arabası : isim Üstü ve yanları örtülü, dört tekerlekli, yaysız araba"Bu kız tenteli muhacir arabasında tanıştığı kıza da benzemiyor değildi." - O. C. Kaygılı
-
ordövr arabası : isim Ordövrlerin servisinde kullanılan küçük el arabası
-
öküz arabası : isim Öküz koşulmuş araba"Çeşmenin önünde birkaç öküz arabası ve bir dizi kağnı dinleniyor." - A. Gündüz
-
polis arabası : isim Polislerin görev sırasında kullandığı araba
-
servis arabası : isim Bir iş yeri çalışanlarının veya öğrencilerin taşınması için hizmet veren araç, servis aracı
-
tanzifat arabası : isim Temizlik arabası
-
taş arabası : sıfat Aptal, sersem
-
tatar arabası : isim Posta arabası"Tatar arabalarını boyalarla süsleyen boyacıya tabelasını yazdırmak için günlerce uğraşmıştı." - T. Buğra
-
tay tay arabası : isim Küçük çocukları yürümeye alıştıran dört tekerlekli araç, yürüteç
-
top arabası : isim, askerlik Sahra topunun oturtulmuş bulunduğu tekerlekli taşıt"Her tarafı top arabası ile geziyorduk." - F. R. Atay
-
yarış arabası : isim, spor Yarışa katılan, motoru özel olarak güçlendirilmiş araba, yarış otomobili
-
yük arabası : isim Yük taşıyan araba
-
araba devrilince yol gösteren çok olur : "iş işten geçtikten sonra verilen öğüdün değeri yoktur" anlamında kullanılan bir söz"Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır." - E. Şafak
-
araba ile tavşan avlanmaz : "her işte başarıya ulaşabilmek için kullanılması gereken özel yöntemler vardır" anlamında kullanılan bir söz"Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır." - E. Şafak
-
araba kullanmak : arabayı sürmek"Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır." - E. Şafak
-
arabanın tekerine taş koymak : güçlük çıkarmak"Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır." - E. Şafak
-
arabanın ön tekerleği nereden geçerse art tekerleği de oradan geçer : "kıdem ve yaş bakımından büyük olanların yaptıkları her zaman örnek alınır" anlamında kullanılan bir söz"Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır." - E. Şafak
-
arabasını düze çıkarmak : karşılaştığı güçlükleri yenip işini kolay yürür duruma getirmek"Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır." - E. Şafak