-
dümeni eğri : sıfat Yan yan yürüyen (kimse)
-
dümenevi : isim, denizcilik Dümen boğazının geçmesi için kıç bodoslamasının üst ucuna ve teknenin kümbet olan bölümüne açılmış oval delik
-
baş dümeni : isim, denizcilik İyi manevra yapmalarını sağlamak amacıyla gemi veya teknelerin başına yerleştirilen dümen
-
dümen boğazı : isim, denizcilik Dümenin, dümen yelpazesinden yukarı kalan bölümü
-
dümen bedeni : isim, denizcilik Dümen boğazını oluşturmak için boydan boya konulan parça
-
serdümen : isim, denizcilik Dümen kullanmakla görevli bilgili ve deneyimli tayfa
-
dümen neferi : isim, denizcilik Gemilerde dümeni kullanan kimse
-
dümen suyu : isim Gemi giderken arkasında bıraktığı köpüklü iz"Geminin arkasına gittim, dümen suyunun bir yılan gibi uzayıp gittiğini gördüm." - Halikarnas Balıkçısı
-
dümen yelpazesi : isim, denizcilik Geminin ileri veya geri hareketinden meydana gelen su akıntısının baskı yaptığı dümen yüzeyi
-
dümen çevirmek : hileye, düzene başvurmak
-
dümen kırmak : yön değiştirmek
-
dümen kullanmak : bir işi kurnazca yönetmek
-
dümen tutmak : denizcilik teknenin gideceği yolu gözleyerek dümeni yönetmek
-
dümen yapmak : dalavere, hile ile birini kandırmak, aldatmaya çalışmak
-
dümeni elinde tutmak : yönlendirici durumda olmak
-
dümeni kırmak : çekip gitmek, kaçmak, uzaklaşmak
-
dümenine bakmak : şartlar ne olursa olsun çıkarını gözetmek