- güç
isim Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet, efor"Zihin gücü. Yaşama gücü."
- güç
sıfat Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül, kolay karşıtı"Bir sanat eserini tenkit ne güç iştir!" - A. M. Dranas
- ağır
sıfat Tartıda çok çeken, hafif karşıtı"Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır."
- kör
sıfat Görme engelli"Körü körüne duygululuk sanatçıyı da körün değneğiyle yolunu araması gibi zavallı duruma düşürür." - N. Cumalı
- zor
sıfat Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı"Sabır güzel, faydalı fakat zor şeydir." - B. Felek
- baş belası
sıfat Sıkıntı, üzüntü, eziyet veren
- acıklı
sıfat Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun"Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı." - L. Tekin
- üzüntülü
sıfat Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- ağrılı
sıfat Ağrıyan, ağrısı olan"Ağrılı diş."
- sıkıntılı
sıfat Sıkıntısı olan
- zahmetli
sıfat Zahmetle yapılan, yorucu, sıkıntılı, eziyetli, güç"Sonunda bu zahmetli uğraşın semeresini görür gibi oldu." - A. Ümit
- musibet
isim Ansızın gelen felaket, sıkıntı veren şey"Onlar hızla geçer veya düşer, musibeti sineye çekmek millete düşer." - T. Halman
- üzgülü
sıfat Üzgü veren, eziyetli
- belâlı
- rahat vermez. troublesomely zahmetli olarak. troublesomeness zahmetlilik.
- zahmetli, güç, zor, sorun çıkaran, başbelası