anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

trouble

Kelimeler > T ile başlayan kelimeler > trouble nedir ?
trouble
trouble, trouble nedir ,trouble ne demek
  • açı

    isim, matematik Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye

  • zahmet

    isim Güçlük"Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın." - H. F. Ozansoy

  • yük

    isim Araba, hayvan vb.nin taşıdığı şeylerin hepsi"Çölde yük götüren vasıta develer, insan taşıyan vasıta hecinlerdir." - F. R. Atay

  • yanlış

    isim Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata"Sen hayatımdaki bir yanlışmışsın, keşke seni hiç tanımasaydım." - N. Eray

  • zahmet etmek

    biri için yorulmak veya masrafa girmek"Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın." - H. F. Ozansoy

  • zahmet vermek

    sıkıntı vermek"Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın." - H. F. Ozansoy

  • bela

    isim İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum"Kumar, toplum için büyük bir beladır."

  • gayret

    isim Çalışma, çaba, çalışma isteği"Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu." - M. Yesari

  • dert

    isim Üzüntü"Göz göz oldu yüreğim, gözlerinin derdinden" - Halk türküsü

  • kusur

    isim Eksiklik, noksan, nakısa"Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok." - M. Çınarlı

  • canını sıkmak

    sözlerle veya davranışlarla kişinin neşesini kaçırmak, huzurunu bozmak

  • kavga

    isim Düşmanca davranış ve sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüş, münazaa"O zamanlar kavga etmeyi bilmek bizim için çok önemliydi çünkü kavga yaşam biçimimizdi." - A. Ümit

  • emek

    isim Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü, zahmet"Ücret emeğin karşılığıdır." - Anayasa

  • başağrısı

    isim Sürekli sıkıntı yaratan durum veya kimse

  • üstünde durmak

    bir işe önem vermek, bir işle yakından ve sürekli ilgilenmek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  • Ağrı

    isim Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı"Anlaşılan kollarındaki ağrı biraz daha sürecek." - A. Ümit

  • hastalık

    isim Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı

  • altüst etmek

    alt yüzünü üst yüzüne getirmek

  • bozukluk

    isim Bozuk olma durumu

  • mesele

    isim Sorun"Gazeteler vakit vakit bir meseleyi öne sürerler." - N. Hikmet

  • atılım

    isim Atılma işi

  • anlaşmazlık

    isim İki veya daha çok tarafın düşünce ve amaçları arasında ayrılık, uyuşmazlık, ihtilaf, ikilik, maraza, sürtüşme"Hüdai ile olan anlaşmazlıklar durulacak gibi değildi." - A. Kulin

  • hata

    isim Yanlış"Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum." - İ. O. Anar

  • rahatsızlık

    isim Rahatsız olma durumu, tedirginlik"Bununla beraber içimde bir rahatsızlık var, unutulmaktan korkuyorum." - H. E. Adıvar

  • arıza

    isim Aksama, aksaklık, bozulma

  • düzensizlik

    isim Düzensiz olma durumu, tertipsizlik, intizamsızlık, nizamsızlık"Ne kadar alışılsa da düzensizlik insana üzüntü verir." - M. Ş. Esendal

  • müşkül

    sıfat Güç, zor, çetin"Mektubunuzu aldım, çok müşkül olan sualinize hatıralarımı yoklayarak cevap vermeye çalışacağım." - H. S. Tanrıöver

  • zorluk

    isim Sıkıntı veya güçlükle yapılma durumu, zor olma, güçlük, zahmet"Seyfi, zorluk karşısında kalırsa birini yakalayıp silah atmadan buraya dönecek." - S. Kocagöz

  • felâket

    Trafik ve İlk Yardım, Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela.

  • dikkat etmek

    duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplamak, uyanık davranmak"Onun kalbini, haysiyetini kıracak sözler söylenmeden bu zarif hareketle her şeyin anlatılmış olması dikkate şayandır." - A. H. Çelebi

  • keder

    isim Acı, üzüntü, dert, sıkıntı, ızdırap, tasa"Hiçbir kederim yoktu ki onun bir tatlı kelamıyla bertaraf olmasın." - A. H. Müftüoğlu

  • sorun

    isim Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem"Türkiye'ye gölge oyununun ne zaman ve nasıl girdiği sorunu üzerine çeşitli yorumlar bulunmaktadır." - M. And

  • karıştırmak

    -i, -e Karışma işini yaptırmak

  • karışıklık

    isim Karışık olma durumu, teşevvüş

  • sıkıntı

    isim İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet"İçinin sıkıntısını ondan mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." - P. Safa

  • güçlük

    isim Zorluk"Halk için, halkla beraber her güçlüğü yeneceğine inanarak dağlar gibi gürlüyor." - E. C. Güney

  • çaba

    isim Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht, efor"Yoksa başlı başına zafer, boşuna bir çaba olur." - F. R. Atay

  • azap

    isim Büyük sıkıntı, eziyet, ezinç"Azabın, biliyorum, ölümden daha derin / Baba, isyan etmesin gökyüzüne kederin" - F. N. Çamlıbel

  • üzülmek

    nsz Üzme işine konu olmak"Karısının düştüğü bu hâle üzülmek şöyle dursun ona çok defa dadı kalfa muamelesi etmekten çekinmezdi." - R. N. Güntekin

  • sıkmak

    -i Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak"Yalnız kalan kadın titriyor, hıçkırarak kucağındaki yavrusunu sıkıyor." - Ö. Seyfettin

  • endişe

    isim Tasa, kaygı"Bir kayıkta boş kalan son yere atlayıp Galata'ya geçerken kafası hem umut hem de endişeyle doluydu." - İ. O. Anar

  • üzüntü

    isim Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür"Beni sevmiyor, yeniden zihnimi kurcalamak, sinirlerimi üzüntü içinde bırakmak istiyor." - E. İ. Benice

  • problem

    isim, matematik Teoremler veya kurallar yardımıyla çözülmesi istenen soru, mesele

  • bulandırmak

    -i Bulanmasına yol açmak, bulanmasını sağlamak"Biz bile kendimizi en sadık bir aynada görmek istesek nefesimizin buğusu aynamızı bulandırır." - A. Ş. Hisar

  • efor

    isim Çaba, güç (II)

  • meşakkat

    isim Güçlük"Günbegün artıyor meşakkat." - Âşık Veysel

  • üzgü

    isim Yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı, eziyet, eza, cefa

  • ıstırap

    bakınız ızdırap

  • üzmek

    -i Üzüntü vermek"Onu biraz üzerim ama zekâsına da bayılırım." - S. F. Abasıyanık

  • rahatsız etmek

    rahatını bozmak, rahatını, keyfini kaçırmak"Ömer Ağa rahatsız bir gülümseme ile yüzünü biraz daha buruşturdu." - H. S. Tanrıöver

  • aksatmak

    -i Bir işi gereği gibi yürütmemek"Çalışmasını da aksatmamıştı üstelik." - A. Kulin

  • özen

    isim Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, özenme, itina, ihtimam"Her konuya kibar bir ses ve bir iki sözcükle katılmak özenindeydi." - Ç. Altan

  • huzursuzluk

    isim Huzursuz olma durumu"Onlar bu davranışlarıyla geçmişte sadece huzursuzluk yarattı." - N. Cumalı

  • tasa

    isim Üzüntülü düşünce durumu, kaygı, endişe, gam"Gazeteleriniz sürüm tasasına kapıldılar mı hemen İstanbul'un nabzını tutarlar." - F. R. Atay

  • gaile

    isim Sıkıntı, dert, keder, üzüntü"Küçücük yaşta, büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür." - A. Midhat

  • eziyet

    isim Zulüm

  • sıkıntı vermek

    tedirgin etmek, bunaltmak"İçinin sıkıntısını ondan mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." - P. Safa

  • tedirgin etmek

    rahatını, huzurunu kaçırmak"Herkes tedirgin, kuruntulu ve heyecanlı idi." - T. Buğra

  • acı vermek

    birinin üzülmesine sebep olmak, incitmek"Acıyı sever."

  • eziyet vermek

    zahmet çektirmek

  • mutsuzluk

    isim Mutsuz olma durumu, bedbahtlık, saadetsizlik"Çöp kokusuyla beraber mutsuzluğu da artıyordu günbegün." - E. Şafak

  • ızdırap

    Acı, üzüntü, sıkıntı, keder"Baba dehşet ve ızdırap içinde yakasını gevşetmeye uğraşır." - A. M. Dranas

  • üzmek, telaşlandırmak, sıkmak, rahatsız etmek, zahmet vermek, zahmet etmek, acı çektirmek, acı vermek, müşkül, zorluk, güçlük, zor durum, tehlike, dert, bela, zahmet,
  • sıkıntılı şey
  • trouble
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • sparge
  • have sex
  • besprinkle
  • perfuse
  • guruldamak
  • guruldama
  • shucks
  • gurlamak
  • scatter
  • make love

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı