-
gayret kuşağı : isim Babaevinden çıkarken aile büyükleri veya erkek kardeşlerinden biri tarafından gelinin beline dolanan kırmızı kuşak
-
gayret dayıya düştü : "iş, onu başarabilecek olana kaldı" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu." - M. Yesari
-
gayret etmek : emekle çalışmak, çabalamak, uğraşmak"Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu." - M. Yesari
-
gayret göstermek : çaba harcamak, başarmak için çalışmak"Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu." - M. Yesari
-
gayret vermek : isteklendirmek, özendirmek, yüreklendirmek"Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu." - M. Yesari
-
gayrete gelmek : bir işi yapmaya veya bitirmeye özenmek; canlanmak"Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu." - M. Yesari
-
gayretine dokunmak : bir işi yapamayacağını ileri sürenlere kızarak veya kendisinin yapması beklenen işi başkasının yapmasından utanç duyarak başarmaya çalışmak"Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu." - M. Yesari