-
bir zahmet : zarf Zahmet olmazsa
-
zahmet çekmek : güçlükle karşılaşmak, sıkıntıya katlanmak"Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın." - H. F. Ozansoy
-
zahmet etmek : biri için yorulmak veya masrafa girmek"Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın." - H. F. Ozansoy
-
zahmete girmek (veya katlanmak) : zahmet etmek"Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın." - H. F. Ozansoy
-
zahmet olmazsa : "rica ederim" yerine kullanılan bir nezaket sözü"Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın." - H. F. Ozansoy
-
zahmet vermek : sıkıntı vermek"Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın." - H. F. Ozansoy
-
zahmete sokmak : birine yorgunluk vermek veya masraf ettirmek"Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın." - H. F. Ozansoy
-
zahmetine değmek : verilen emeği karşılamak"Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın." - H. F. Ozansoy