- yol
isim Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik
- hat
isim Çizgi
- süre
isim Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet"Hükümdar gibi davrandığınız sürece hükümdar sayılırsınız." - T. Oflazoğlu
- nisan
isim Yılın dördüncü ayı, april
- şerit
isim Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası"Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim." - F. R. Atay
- damar
isim, anatomi Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal"Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu." - P. Safa
- çizgi
isim Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril"Bu kâğıda üç çizgi çekti." - Ö. Seyfettin
- ışın
isim, fizik Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti, şua
- yollu
sıfat Yolu herhangi bir nitelikte olan"Bozuk yollu bir mahalle."
- şimşek
isim Bir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık, balkır, çakım, çakın, yalabık, yıldırak
- uzun çizgi
isim Karşılıklı konuşmada, konuşanın değiştiğini göstermek için kullanılan noktalama işaretinin adı, konuşma çizgisi, tire (II) ( - )
- eser
isim Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt"Boğaziçi doğrudan doğruya Türklerin eseridir." - Y. K. Beyatlı
- özellik
isim Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet, hasiyet, hassa, mahsusluk, spesiyalite"Tek özelliği, yüzünün dayanılmaz çirkinliğiydi." - İ. O. Anar
- müddet
isim Süre"Odada yalnız kalınca iki eski arkadaş bir müddet daha ağlaştılar." - Ö. Seyfettin
- indirmek
-i Yüksekten, sarp ve kötü yerden veya yukarıdan aşağıya inmesini sağlamak"Zeynep'i o sel yatağından, yağdan kıl çeker gibi indirdi." - Y. Kemal
- düşürmek
-e Düşmesine yol açmak, düşmesine sebep olmak"Ben şimdi buracıkta tarağımı düşürmüşüm, gördünüz mü?" - O. C. Kaygılı
- huy
isim İnsanın yaradılış ve ruh özelliklerinin bütünü, mizaç, tabiat"Can çıktıktan sonra da huy, adamı kolay kolay terk etmiyor." - R. N. Güntekin
- nitelik
isim Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet"Niteliğini kestiremediği müzmin iştahsızlıktan, sürekli kırıklıklardan yorgun düşmüş." - A. İlhan
- çizgileşmek
nsz Çizgi durumuna gelmek"Ve gözlerini dikiyor, bir silinip bir çizgileşen dalgacıklara." - N. F. Kısakürek
- çizgili
sıfat Üzerinde çizgi bulunan"Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz / Ya gözler altındaki mor halkalar" - C. S. Tarancı
- hızla geçmek
- hızla gitmek
- yol yol yapmak
- bir madeni ovalayarak elde edilen tozun rengi
- son süratle. lucky streak
- yol, çizgi, çubuk, çizgilemek, yol yol yapmak, hızla geçmek, hızla gitmek
- çizgili.