-
esericedit : isim Resmî yazışmalarda kullanılan, büyük boy yazı kâğıdı, esericedit kâğıdı
-
başeser : isim Şaheser
-
sanat eseri : isim Yaratıcılık ve ustalık sonucu ortaya çıkan üstün ve değerli eser"Sanat eserinin mimarı şüphesiz ki eseri için lüzumlu malzemenin en iyisini kullanmayı bilen kimsedir." - A. H. Çelebi
-
saz eseri : isim, müzik Klasik Türk müziğinde yalnızca saz takımının çalması için bestelenen eser
-
tarihî eser : isim Tarihsel bir konuyu işleyen eser
-
edebî eser : isim, edebiyat Edebiyat türlerinden biriyle kaleme alınmış, sanat değeri taşıyan eserlerin her biri
-
yazma eser : isim Basım tekniğinin gelişmediği dönemlerde, elle yazılmış eser
-
neveser : isim, müzik Klasik Türk müziğinde birleşik bir makam
-
şaheser : isim Kendi türünde mükemmel olan, üstün ve kalıcı nitelikte eser, başyapıt, başeser"Herkes, mektep müdürü dâhil, bu resmin bir şaheser olduğuna kaniydi." - S. F. Abasıyanık
-
eser miktarda : zarf Belli belirsiz miktarda, çok az ölçüde
-
tesadüf eseri : zarf Rastlantı sonucu"Bu değişmeler birer tesadüf eseri midirler?" - N. Hikmet
-
eser kalmamak : hiçbir belirti, iz olmamak"Boğaziçi doğrudan doğruya Türklerin eseridir." - Y. K. Beyatlı