- yüz vermemek
ilgi, yakınlık göstermemek
- ufak
sıfat Boyutları normalden küçük"Ufak ev."
- birkaç
sıfat Çok olmayan, az sayıda, az"Kıyıda kapıları, kepenkleri kapalı, birkaç ev ve depo sıralanıyordu." - Halikarnas Balıkçısı
- Az
sıfat Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı"Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu." - B. R. Eyuboğlu
- küçük
sıfat Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı"Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." - A. Kutlu
- ince
sıfat Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı"İnce minare. İnce değnek. İnce kitap."
- zayıf
sıfat Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan)"Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım." - S. M. Alus
- hafif
sıfat Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı
- hakaret
isim Onur kırma, onura dokunma
- önemsiz
sıfat Önemi olmayan, ehemmiyetsiz
- narin
sıfat İnce yapılı, yepelek, nazenin"Narin bir kızcağızın yanındaki boş yere sokuldu." - O. C. Kaygılı
- cüzi
sıfat Az, azıcık, pek az
- görmezlikten gelmek
görmemiş gibi davranmak
- küçümseme
isim Küçümsemek işi
- küçümsemek
-i Değer ve önem vermemek, küçük görmek"Bu bir nevi başkasını yok farz etmek ve sonunda küçümsemek değil midir?" - C. Meriç
- riayetsizlik
isim Saygısızlık
- azıcık
sıfat Çok az, biraz"Kahve caddeye oranla azıcık geride, bir bahçe içinde." - S. Birsel
- aşağılama
isim Aşağılamak durumu, istihkar, tenzil
- incecik
sıfat Çok ince"Birincisi o incecik o dal gibi kız / Şimdi galiba bir tüccar karısı" - O. V. Kanık
- dikkatsizce yapmak
- hiçe sayma
- yüz vermeyiş
- önemsememek
- aklı veya ahlâkı zayıf olan. slight'ly az slight'ness önemsizlik.
- ince, narin, zayıf, küçük, ufak, önemsiz, önemsememek, hor görmek, küçümsemek, aşağılamak, hiçe sayma, aşağılama, saygısızlık, hakaret