Zayıf
anlamı sıfat Arapça żaʿīf 'Zayıf' 1 kelime ve 5 harften oluşmaktadır.
-
(Bir kişi veya hayvan için) boy olarak dar, ve genelde pek az yağ taşıyan. -
sıfat Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan)"Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım." - S. M. Alus -
Görevini yapacak yeterli gücü olmayan"Zayıf bir ordu. Gözleri zayıf." -
Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan"Zayıf bir yapı." -
Önemli, güvenilir olmayan"Zayıf bir bilgi." -
Çok az"Zayıf bir ihtimal." -
Enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan"Radyoda uzak bir istasyonun zayıf sesini duydu. Zayıf ışık." -
isim Başarısızlığı gösteren not -
Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz"Zayıf bir öğretmen." -
Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan"Zayıf ve uydurma bir âşık bu cevaba karşı perişan olurdu." - A. Gündüz
Zayıf ile ilgi cümleler (0)
"zayıf" ile ilgili cümle görmek istiyorsan, aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de zayıf -
sinirleri zayıf : sıfat Kolayca, çabuk heyecanlanan veya sinirlenen
-
zayıf sesli : sıfat Sesi pek duyulmayan
-
zayıf nahif : sıfat Çok zayıf
-
zayıf düşmek : zayıflamak"Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım." - S. M. Alus
-
zayıf yerinden (veya noktasından veya damarından) yakalamak : güçsüz, eksik ve yanlış bir tutum ve davranışı yüzünden zor durumda bırakmak"Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım." - S. M. Alus