- kefen
isim Ölünün gömülmeden önce sarıldığı beyaz bez, kefen bezi, yakasız gömlek, yakasız mintan"Gül değil, arkasında kanlı kefen / Sen misin, sen misin garip vatan?" - N. Kemal
- tahta
isim Çeşitli işlerde kullanılmak üzere düz, enlice, uzun ve az kalın biçimde işlenmiş ağaç parçası"Tahtaları oynattığında üzerine topraklar dökülmeye başladı." - İ. O. Anar
- sac
isim Yassı demir çelik ürünü
- katman
isim Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka
- ağız
isim, anatomi Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ
- ağız
isim Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü
- tabaka
isim, jeoloji Katman"Madenin üzerindeki kalın toprak tabakası kaldırılıyor."
- tabaka
isim Cepte taşınan tütün veya sigara kutusu"Ceviz ağaçlarının altına çökebilir, tabakalarınızdan birer sigara yakabilirsiniz." - S. F. Abasıyanık
- yaprak
isim, bitki bilimi Bitkilerde solunum, karbon özümlenmesi, terleme vb. olayların oluştuğu, çoğu klorofilli, yeşil ve türlü biçimdeki bölümler"Dökülmüş yapraklar, bozulmuş bağlar / Bülbülün konduğu dallar perişan" - Karacaoğlan
- plaka
isim Kamyon, otomobil vb. kara taşıtlarına takılan numara levhası
- yatak çarşafı
isim Yatakta şiltenin üzerine serilen çarşaf
- gazete
isim Politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için yorumlu veya yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın"Çağdaş insanın hayatında gazete mühim bir yer tutar." - M. Kaplan
- sayfa
isim Üzerine yazı yazılan veya basılan bir kâğıt yaprağın iki yüzünden her biri, sahife"Parmaklarını sayfaların arasına sokup casusun kendisine verdiği parayı aradı ve buldu." - İ. O. Anar
- levha
isim Bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha"İçeri girince göze ilk çarpan şey duvardaki yazı levhaları oluyordu." - R. N. Güntekin
- örtmek
-i Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak"Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü." - A. Gündüz
- sarmak
-i Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek
- tablo
isim Bez, tahta, kâğıt vb. maddeler üzerine yapılmış yağlı boya, sulu boya, pastel veya kara kalem resim"Hırsımdan bazılarına tablomu bedava verdim, alın, götürün diye bağırdım." - H. C. Yalçın
- varak
isim Yaprak
- çarşaf
isim Yatağın üstüne serilen veya yorgan kaplanan bez örtü"Adam, üstü beyaz bir çarşafla örtülü sedyeyi dışarı doğru çekiyor." - A. Ümit
- fitil gibi
çok sarhoş"Lambanın fitili biraz daha açılmış." - Y. Z. Ortaç
- iskota halatı
- yelken iskotası
- çalışma sayfası
- çarşaf, yatak çarşafı, kâğıt yaprağı, tabaka, levha, gazete