Sarmak
anlamı -i 'Sarmak' 1 kelime ve 6 harften oluşmaktadır.
- -i Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek
- Kuşatmak, çevirmek, ihata etmek"Gece, ahenk içinde divanımı/ Şenlendirse pırıl pırıl rakkaseler / Gece, gece, her yanımı / Sarsa güller, laleler, menekşeler" - H. F. Ozansoy
- Dolayında yer almak
- Yayılıp etkisi altına almak, kaplamak"Kültür düşüklüğündeki çöküş, yaygın bir hastalık gibi sarar toplumu." - N. Cumalı
- Örtmek"Ah işte tövbe ettik bütün suçlarımızdan / Bir gaflet perdesiydi gözlerimizi saran" - E. B. Koryürek
- Kucaklamak
- Yumak yapmak"İpliği sarmak."
- Şerit, ip vb. şeyler dolaşmak
- Kâğıt veya bir bitki yaprağıyla dürmek"Dolma sarıyorum diye yaprağı parmağıma doladım." - H. R. Gürpınar "Sardığı sigarayı tabakasına yerleştiriyor." - T. Buğra
- -e Sarılıp tırmanmak"Asma çardağı sardı."
- -i, -e Bir şeyi başka bir şeyin içine koyup onunla kaplamak"Kitabı kâğıda sarmak."
- Taşıt tırmanmak, yükseğe doğru çıkmak
- Saldırmak, hücum etmek"Faik Efendi biliyordu ki saracaklar hem de fena saracaklar." - M. Ş. Esendal
- Bir görev veya işin yerine getirilmesini başkasına yüklemek
- Sözle saldırmak, tedirgin etmek"Evdekilerin hepsi bana sarıyor."
- Hoşuna gitmek, zevkini okşamak"Bu canlılık, insanı on yıl önce görmüş olduğum muhteşem yazdan daha başka türlü sarıyordu." - A. H. Tanpınar
Sarmak ile ilgi cümleler (0)
"sarmak" ile ilgili cümle görmek istiyorsan, aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de sarmak -
sarıp sarmalamak : sıkıca sarmak